Panaya Vilaharna Ayazması Meryem Ana'ya geldik.Kış olmasına rağmen bir sıra halindeki saksıdaki çiçekler rengarenk açmış.Kilisenin giriş kapısından geçtikten sonra büyük bir bahçe içerisinde uzunca bir çardak altında kilisenin kapısına varıyorsunuz.Yapılan restorasyon çalışmalarından dolayı kilise orjinalliğini yitirmiş. Ayazma olduğu için rahip bize kutsal su ikram etti. Kilisenin üzerinde "Sadece yüzünü değil, günahlarını da yıka" yazıyormuş. Dar sokaklarda ilerlerken küçük bir imalatçı dükkanına geldik. Usta yanık sesiyle bir yandan türkü söylüyor bir yandan iş makinesinde işini yapıyor. Yanında da ortaokul öğrencisi olacak yaşlarda çırağı oturuyor.
Buradan Eğrikapı'daki Panaya Suda Kilisesi'ne geldik.Prof. Eva Şarlak'ın 100 Kilise kitabında, Panaya Suda Rum Ortodoks kilisesinin geçmişi 9. Yy.a kadar dayandığı yazar.Tarihçi Theophanes, Imparator I. Nikephoros'un 810 yılında kendisini öldürmek isteyen birini buraya hapsettiğini yazar.Yenilikçi biri olan imparator Nikephoros yaptığı reformlarla ülkenin durumunu düzeltir.Bulgarlarla yaptığı savaşta yenilerek çok zayiat verir.Yapının yüksek duvarlarla çevrili bir avlusu vardır.Bahçede mermer havuzlu Timiazoni ayazması vardır.
Yeni ile eski içiçe, milli bayram olmamasına rağmen hemen hemen tüm evlerde şanlı bayrağımız dalgalanıyor.
Esnaf Loncası sokağını geçip Balat'a geldik.Balat isminin Rumca'da saray anlamına gelen "palation"isminden geldiği düşünülmektedir. Fetihten sonra Ohrid'ten getirilen Yahudilerin büyük çoğunluğu İsrail'e göç etmiştir. Kalanları ise başka yerlere taşınmıştır.Balat'ta önce Aya Dimitri Kavanis Kilisesi , Panaya Balino Kilisesi,Ferruh Kethuda Cami''sini gördük.
Ferruh Kethuda Cami'sinin mimarı Mimar Sinan'dır.Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamlarından Semiz Ali Paşa'nın kahyasıdır. Zamanında cami, medrese tekke , çeşme ve mahkemeden oluşan Külliye iken geriye sadece camisi ve çeşmesi kalmıştır.
Daha sonra Surp Hıreşdagabet Ermeni Kilisesi'ni, Ermeni okulu'nu ve Ahrida Sinagogu'nu görüp Balat'ın merkezinde yemek molası verdik.
Balat Surp Hıreşdagabet Ermeni Kilisesi'nin içinde Azize Peprane'nin kemikleri bulunur.
Nusaybin şehrinde doğmuş ve genç yaşta manastıra girerek rahibelerle yaşamış. Putperest imparator Diocletianus döneminde Hıristiyanlığı inkar etmediğinden dolayı M.S. 305 yılında başı kesilerek şehit olur ve manastıra gömülür. Bizans döneminde din şehidi olan azizlerin naaşları gömüldükleri yerden toplatılarak İmparatorluğun çeşitli yerlerinde inşa edilen kiliselerine ve ayazmalarına gömülmüştür.Balat kilisesi ve ayazması da Bizans döneminde inşa edilmiştir.