Bazı arkadaşlar yazmam için ısrar ettiler. Bende küçücük ibretlik hatırayı yazayım dedim.
O günler zor günlerdi. Ülkücü teşkilatlarda görev yapan ve yapmış olan arkadaşlarımız tutuklanmıştı.
Hakkında arama emri olan arkadaşlarımız kendi imkanlarıyla saklanmaya çalışıyorlardı.
İşin bir ucundan tutmak gerekiyordu.
Dağınıklık ve şaşkınlık vardı.
Zaman zaman bazı arkadaşlar bir araya gelerek problemlerin nasıl üstesinden gelineceğini tartışıyorduk.
Bazı arkadaşlar mazeret göstererek bu işin içinde olamayacaklarını söylüyorlardı.
,Ali Güngör,Devlet Baçeli, Muharrem Şemsek, Bahattin Ergezer,Vedat Alagöz, Tuğrul Türkeş, Lokman Abbasoğlu,Yılmaz Şaka, Süleyman Kocel, Seyfi Apaydın, Hakkı Şafak Ses, Nail Çelebi, Faik İçmeli, selahattin Baysal A.Hamdi Ayan Yusuf Okumus İsmet Buyukataman ve ismini sayamadigim birçok arkadaşımız , içerdeki ve kacak arkadaşlarımız ve aileleriyle ilgilenmek,Turkiyede umutsuzca Başkentte gelecek haberleri bekleyen arkadaşlarımıza umut için bir merkez etrafında toplamak gerektiğine karar verdiler. Birde haftalık gazete çıkarılacaktı.
Görev dağılımı yapıldı. Herkes çalışmaya başladı.
Bazı arkadaşlarımızın aileleri mahkemeyi yakinen takip etmek için Ankaraya yerleşmek istiyorlardı.
C5 lerde yapılan işkenceler, polderli zeki kaman ekibinin ülkücü avı,Nurettin Soyer hamdi sevinç gibi ülkücü düşmanı savcıların yaptıkları..
Yılmaz şaka, Lokman Abbasoğlu,Süleyman Koçel aranmalarına rağmen içerdeki arkadaşların aileleriyle ilgileniyorlardı.
Yurt dışında Ali Batmanla iletişim halindeydik.
Kurbanda yurt dışındaki arkadaşlarımız ve Turkiyedeki Ülkücüler vekalet vererek kurbanlarının içerdeki arkadaşlarımızın ailelerine ulaştırılmasını istiyorlardı.
1981 kurban Bayramında yılmaz ve lokman hocalar çoğu arkadaşımızın evine giderek kurban kesiyorlar.Diger kesilen kurbanlarda paketlenip belirlenen evlere götürülüyordu.
Abidinpasada bir arkadaşımızın evine kurban eti götürmüştük. Kapıyı arkasimizin eşi açtı.
Paketi uzattık.
Bana et geldi ağabey.Siz şu sokakta oturan kardeşimize götürün dedi.
Kalktık söylenen adrese gittik.
Kapıyı yine içerde yatan arkadaşımızın eşi açtı. Bizi görünce yüzünde buruk hüzünlü bir tebessümle. Agbey bize kurban eti geldi.Siz onu Akderede bulunan arkadaşlarımıza görürüm dedi.
Gözlerimiz doldu.peki dedik. Akdereye gittik ve aileleri bularak kurban eti ve diğer ihtiyaç maddelerini evlere dağıttık.
Akşam arkadaşlarla nerelere ulaşıldığını meşveret yapmak üzere toplandık.
Anlatilanlari duyunca,sadece burda değil diğer şehirlerde bu faaliyetlerin içinde olan arkadaşlarda benzer olaylar yaşamışlardı.
Türk Milliyetçiliği uğruna binlerce şehit ve kurban veren bu hareket kutlu bir hareket.
Şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
O günlerde içerde idamla yargılanan eşlerinin arkasında duran kız kardeşlerimizin ,vakarlı ve dik mücadelelerini asla unutmuyorum.
Başta rahmetli Mehmet Irmağın eşi ve Nihal Şemsek olmak üzere üzere. Lamia Durak Nermin Abbasoğlu, Ziynet Koçel, Hatun Yavuz ve diğerlerinin birbirine destekleri ve verdikleri mücadeleler yazılmalı diye düşünüyorum.