~~ ... Sn. Başbakan, Ben gerçekten köyde doğmuş fakir bir ailenin çocuğuyum..Rahmetli babam hem eğitmen hem de din görevlisi olarak çalışmış bir insan..Dedem Hasanoğlu Durmuş 33 yaşında Çanakkale'de şehit olmuş..Bunu duyan annesi çeşme başında nüzul inerek ölmüş..6 yaşında yetim ve öksüz kalmış..Ee..Allah yarattığı kula yol göstermiş..Kendi imkanlarıyla okumuş..Ama fakirlik yakasını bırakmamış..Fakir ama gururlu.ve itibarlı bir insandı..
Peygamberimizde fakirdi derdi hep..Müslüman'ın çok zengin bir hayat yaşamaması gerektiğini söylerdi.. Orta mektebe kadar hiç ayakkabım olmadı..sonrada soğukkuyu marka lastik ayakkabı ile büyüdüm...Şimdide öyle insanların çok olduğunu biliyorum... Bulunduğunuz makam ateşten gömlek giyilen makamdır..Tabii iman edenler için..
Eğer bir genç parasızlık yüzünden okulunu terk ediyorsa siz mesulsünüz..
Eğer bir bebek hastanede bakımsızlıktan ölüyorsa siz mesulsünüz..
Eğer öğretmenler ders anlatırken çocuğunun ayağındaki yırtık çorabı düşünüyorsa siz mesulsünüz..
Eğer yolsuzluk adaletsizlik varsa siz mesulsünüz..
Yani bu ülkenin insanlarının eğitiminden sağlığına kadar siz mesulsünüz..
Devleti idare ederken hak ve hakkaniyetten ayrılmamanız gerekir...
Saygın bir işadamımızın şirketi olan Ağaoğlu açıklama yapıyor..Savcının seyahat masraflarını biz karşıladık diyor. Şimdi şu soruları sorularımıza acaba kim cevaplar?
Ağaoğlu'nuun sözleri bir itiraf değil mi?
Durduk yerde niye savcının masraflarını karşılıyor?
Ben eğitimci olarak müracaat etsem bir eğitim projesine de yardım eder mi?
Bu açıklama bir rüşvet açıklaması mı?
Savcıların bununla ilgili harekete geçmeleri gerekmez mi?..
Oğlunuz bir vakıfta..belki de güzel çalışmalar yapıyordur.
Ama, kimlerden ne kadar bağış almış ve nerelerde kullanmıştır?
Bunu açıklamak zor mu?..
Millet, rüşvetin isim değiştirip bağış adını aldığını söylüyor..Bu bağışları yapanlar devletten ihale almışlar mı.?
Bunu açıklayarak insanlarımızın kafasındaki soru işaretlerine cevap vermiş olmaz mısınız..?
Bu suretle hem siz hem de bizler rahatlamış olmazmıyız?..
Aksi takdirde ebedi dünya da ne olacağını bilebilir miyiz?
Ama bu dünyada şaibe ve vebalden kurtulamazsınız..Meydan meydan arabalarla toplayıp nutuk attığınız insanların gözlerindeki güvende boğulur gidersiniz..Allah deyip insanları Allah'la kandıranlara, adalete şer bulaştıranlara, beytül malı talan edenlere savaş açmanız gerekmez mi? Şimdi bütün üst yönetimlerdeki insanların eşlerinin altlarında makam araba..Alış verişleri pazarları görevliler tarafında yapılıyor..Araba devletten benzin devletten.. Hz. Ömer mi yanlış yapmış diye düşünüyoruz. Ömerül Faruk karısının üstündeki elbiseleri mutfak masrafından artırarak aldığını öğrendiğinde; maaşının indirilmesini istemesi mi yanlıştı? Sizin yaptıklarınız mı doğru? Devlet, millet malı deniz; yemeyen domuz mu diyorsunuz? Devletin paralarını birazda sadaka olarak dağıtıp insanlarımızı dilenci yapmak ne kadar doğru.. Sn. Başbakan lütfen Peygamberimizin hayatını yeniden okuyun.. Kuran sürelerinin anlamını yeniden okuyun..Vallahi sizin bu savurgan hayatınız Kuranın ve Sünnetin hiçbir yerinde yok, yok.. Yoook..Etrafınızdakilerle beraber tövbe edin.
VE BU ÜLKEDEKİ İNSANLARIN HAKKINI KORUYUN.