Gezdim Halebi, Şam’ı
Eyledim ilmi talep .
Meğer ilim bir hiç imiş,
İlla edeb,illa edep.
Yunus Emre
Edep: Terbiye ve eğitim olsa gerek. Eğitim İnsan denilen varlığın adamlaşması için kullanılan vasıtadır. Kullanan çok önemlidir. Zira atalar der ki : “At binicisine göre kişner”. Bazı atlara kişnemeden ölürler. At olduklarını bir türlü anlayamazlar bile. Bazı kafasına cin girmiş atlarsa etrafta at edasıyla dolaşırlar. Gede kuzudan koç olmaz demiş ulu atalar.
Diyeceğim o ki: İnsanoğlu büyüdükçe ilim irfan sahibi oldukça tevazu sahibi olmalıdır. Tevazuda edepten dolayı olmalıdır. İlim sahipleri yollarında yürürken Yaratıcının büyüklüğünün daha iyi farkına varılabilen ve Allah’ın ilim karşısında hiç olduklarını gören insanlardır. O yüzden ilim adamlarının imanı tafsilidir. Tafsili imansa gerçek imandır.
Tevazuunun yerini gurur, gururun yerini kibir almışsa şeytanlaşmışsınız demektir. Şeytan ben her şeyim der. İlim sahibi olanlar ise ben hiçbir şeyim der.
Son 4 gündür elimi oynatacak halde değildim. Oynatmaya başlayınca da böyle ucube bir yazı yazmaya başladım.
Dünyanın en itibarlı devleti olmak yönünde hızla ilerliyoruz. Başkanımızın 8 uçağı var. Sarayın 1 ayda harcanan yemek masrafı 3 milyon. Korunması kollanması gereken yüzlerce gerçek anlamda ilim adamı varken bu israf fazla. Yüzlerce koruma ordusu var…Neden korkarsınız ki? Kötülük yapmamışsanız, hırsızlık yapmamışsanız niye korkuyorsunuz ki.
Yok bu şaşaaya itibar diyorsanız diyecek bir şey yok. Makam mevki sizi başka birisi yapmıştır. Ve siz artık siz olmaktan çıkmışsındır demektir.
Mutlu azınlık yalana yalana Yalanla muhabbet ediyorlar. Modada bebekte şehitlere yakılan ağıtlar duyuluyor. 8 şehit var. Sekizi de ülkücü Türk Milliyetçisi.
Osman Yüksel Serdengeçti’ye 1944 Türkçülük davasında Ankara Valisi Nevzat Tandoğan in söyledikleri aklıma geldi. İsmi bir meydana verilen bu vali Türkü Türklüğü aşağılayıcı sözlerini unutmak mümkün değildir. Şöyle demişti: “Ulan baldırı çıplak Türkmen sizin iki göreviniz var. Birisi tarlada çalışıp hububat yetiştirmek. İkincisi de askere gitmektir”.
Devşirme Tandoğan kendisi ne yapacak pekii. Yalana yalana Türkün nimetlerini yiyecek. Şimdi olanlar inşallah öyle değildir. Timsahlar karınları şişkin ağlıyorlar. Halbuki bir kadın gece karanlığında pazar artıklarını toplamakla meşgul…
Sen seni yetiştiren halkın üstünde bir yerlerde dolaşıyorsun. Dolar Euro düşüyor. Birisi elinde kitabı sallıyor. Allah diyor. Sense sessiz süriyeli koyunlar gibi meliyorsun. Sahi ben ne yazacaktım? Galiba itibar nasıl kazanılır konusunda birseyler söyleyecek tim.
Ama önce itibarın ne olduğunu bilmemiz lazım.
Memlekette vatan hainliği yapanlar el üstünde tutuluyorsa; hırsızlar hırsızlıklarıyla toplumda izzet ikram görüyorlarsa itibarın nesin yazayım. Ama birileri şu itibari bana bir anlatsa...
İtibar senin varlığın. İtibar sensin. Ne uçaklar ne saray seni itibar sahibi yapmaz.
Sahi şu itibari birileri anlatsa !!