Onu 70 li yıllarda tanıdım. Öğretmendi. Yazdığı şiirleri Atatürk spor salonu başta olmak üzere, Ülkücülerin düzenlediği gecelerde okurken görürdük.
1978 den sonra Almanya Türk Federasyon bünyesinde görev yaptı. En az haftanın iki gününde beaber olurduk. Bütün Avrupayı adım adım dolaşmak imkanı bulduk.
Söylediği siirlerle insanlarımıza heyecan ve güç verirdi.
O bitmeyen yollarda uzun sohbetlerimiz oldu. Anlattığı Karadeniz fıkralarıyla yollar kısalırdı sanki. Her fıkraya numara verirdik. Canımız sıkıldıgında 5 nolu fıkra derdik.3-7-10-20 nolu fıkra derdik gülerdik.
OZAN Nihat.Ozan Yusuf ve Uğur ışılak kilometlerce yol katederdik.
OZAN ARİF ülkücü hareketin zor zamanlarında yazdığı siirlerle ülkücülere umut aşılayan bir insan olmuştur.
Şiirlerde ülkücünün öfkesini haksızlığa isyanını, sevdasını anlatırdı.
İyi bir Türkeşçiydi. onun sözünün üstüne söz söylemez ve söyletmezdi.
Elbette o da insandı; hataları vardı. Ancak onun eksiklikleri onun samimiyetini sorgulamak hakkını vermez.
Yanlışları söylemek, zulmü, işkenceyi anlatmak, ülkücülerin isyanını şiirlerle ifade etmek onun tarzıydı.Bir nesil onun şiirlerini sazını sözünü dinleyerek büyüdü.
Bir devre mühür vuranlar, yavas yavaş kanatlanıp uçuyorlar...
Ülkücü terbiye almış insanlar vefalıdır. Ruhunu kininin esiri yapmaz. Ruhunu kinine teslim edenler bırakın ülkücü olmayı insan bile olamazlar....
Ozani dualarla, fatihalarla uğurluyoruz...
Yıllarca beraber aynı kaptan yemek yediğimiz OZAN Arife varsa hakkımı helâl ediyorum.
Mekânı cennet olsun.