İstanbul'dan getirdiğim kitaplardan biri de Türk Eğitim Sen-in İstanbul 3 Nolu Şubesinin bana bağışladığı “Yüz Yıllık Destan Çanakkale” isim kitaptı.
2016 yılında yayınlanan kitapta Sendika üyelerinin katıldığı şiir ve Çizim müsabakasından seçilmiş 565 şiir ve 32 resim toplanmıştı. Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Sayın Cengiz Kocakaplan’ın kaleminden çıkmış Söz Başı yazısı bu gün 103 yıl bundan öncel dedelerimizin kendi yurtlarını korumak için zor şartlar dahilinde apardığı ölüm – kalım savaşını bir daha gözlerimiz önüne seriyor. Saygıdeğer Başkan İsmail Koncuk Bey yazdığı gibi:
“Duşmana dur denildiği, bir milletin tek yürek olup attığı, istiklal ve namus uğrunda can veren Mehmetlerin bir gül bahçesine girer gibi toprağın kara bağrında yattığı, dünyada emsali olmayan” Çanakkalani , Kumkaleni, Beşikeyi, Bolayırı, Seddülbahiri, Arıburnunu, Kabatepeni, Conkbayırı ve Anafartalar’ı ben 2009 yılında ziyaret etmiştim .
Şiirleri okudukça, resimleri baktıkça Çanakkale’nin “tüm cihana okunan meydan”, “milletin gönlünde durmadan kaynayan bir memba” olduğunu; Atatürk’ün, “Size ölmeyi emrediyorum” çağrısını metanetle karşılayan binlerce Ahmetoğlu Alilerin; “Tüm alayın koşarak” ölümün üstüne kahramancasına yürüdüğü; vatan toprağından bir karış bile düşmana vermediği; “Şanlı Türk tarihinin Şahadeti Çanakkale” savaşı Sendika üyelerinin eserlerinde, okuyucuya heyecan verici, duygulandırıcı bir şekilde kaleme alınmıştır .
Arıburnu’na ziyaretimde aldığım malumattan donup yerimde kalmıştım: “ Baştan ayağa silahlanmış düşman sayıca ve teçhizatça Türk askerinden çok üstündü. Lakin Türk askerlerinin direnişini kıramayarak geri çekildi. Savaş sırasında bir düşman askeri gündeliğine şöyle yazmış: “Türkler üstümüze uçarak geliyordu.”
Anıt Mezarlığı, Serçe Tepesi, Şahin Deresi, 261 Rakamlı Tepe, Üsteğmen Nazif Çakmak Anıtı ve daha niceleri! 250 bin Türk evladının şehitlik zirvesine yükseldiği yerler! Vatanın eşsiz kahramanı Atatürk’e minnettar olduğu zafer dolu dövüşler!
Mezar taşlarının üstünde yazılmış “Mehemmed, Eli, Hesen, Müseyib ve Bakü” sözlerini duygulanmadan okumamak mümkün değil. Dere ve tepelerdeki bu mezar taşları yüzlerce Azerbaycan Türk’ünün bu ölüm kalım mücadelesinde kardeşleri ile birlikte kanlı savaşlarda yer aldığına şahitlik ediyordu!
Ama Çanakkale zaferi sadece Anadolu Türk’ünün değil, çeşitli coğrafyalarda yaşayan bütün Türklüğünün zaferidir. Bu zaferin her sayfası bizlere kahramanlık, yiğitlik ve fedakârlık dersi vererek geçmişimizi, bugünümüzü, geleceğimizi onurlu bir şekilde yaşamayı öğretir.
İnanıyorum ki, Çanakkale’den zaferden zafere giden bu yol bir gün mutlaka Karabağ’dan da geçecektir