Bu günlerde, feysbuk sahfalarında sosyal – siyasi acıdan önem arz eden ilginç bir video yayıldı.
Rusya'nın Vestikkafkaz gazetesi (Caucasus News) tarafından yayınlanan bu videoda, tanınmış Rus gazeteci ve yayıncı Vladimir Pozner'ın Kaliforniya'da yaptığı bir konferansta Dağlık Karabağ'la bağlı temelsiz, esası olmayan açıklamaya ABD'de eğitim gören öğrenci Arzu Mammadova'nın gerçeklere dayalı yorumları ve sorularıyla tepki göstererek kişini umutsuz bir duruma soxtuğu yansıyordu.
Aslen Karabağlı olan Arzu Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgalinin bir sonucu olarak, binlerce insanın anavatanından atılmaları, maddi ve manevi servetlerinin yıkılması, Bakü'deki bir Ermeni kilisesinin varlığı ve Ermeniler ve Yahudiler de dahil olmak üzere çeşitli etnik kökenlerin barış içinde bir arada bulunmalarında gerçekleri vurgulayarak Pozner’ın olaylarda Ermeni yanlısı duruşunu bir gazeteci olarak doğru olmadğını diyerek eleştirdi: “Siz Ermenistan’ı destekliyorsunuz , çocukları ve kadınları öldürenlere , benim ve benim gibi binlerce mülteciler’e karşı ayrımcılık yapıyorsunuz.” Onun bu sözleri V. Pozner'ın yüzüne vurulmuş Osmanlı tokatı kibi idi. Arzu sessiz kalmadı, susmadı. Bu davranışları ile adaletsizliye karşı susanlara bir örnek oldu.. Günümüzün çalkantılı dünyasında bir millet olarak hak sesimizin duyulmamasının sebeplerinden biri de toplum olarak sessizliğimizdir.
İki gün önce ABD Temsilciler Meclisi, "Ermeni soykırımı" olarak bilinen bir karar aldı. Hepimiz bu kararın nedenini biliyoruz.
Türkiye'nin artan etkisi, sınırlarını korumak için verdiyi mücadile, elbette , teröristleri destekleyenlerin hoşuna gitmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Günü'nde kabul edilen karar ABD politikasının iç yüzünü açıkladı. Yalanlarla dolu bu karar nedeniyle, Türkiye hükümeti Türk milletine yakışan cevapı verdi. Öyleyse bizler: Anadolu, Azerbaycanlılar, Kazaklar, Kırgızlar vb. bireyler, cemiyyet, Sivil Toplum Kuruluşları olarak ne sepebden susuyoruk?
Uygulayabileceğimiz birçok eylem şekli var. Mesela, Facebook'ta protesto kampanyası yapmak , ABD, Avrupa ve diğer ülkelerdeki büyükelçiliklerin önünde grevde bulunmak mümkün değil mi? Görüşümüze göre, Türk Birliği ülkeleri başta olmak üzere , özellikle de Azerbaycan ve Türkiye diaspora örgütleri birlikte bu ülkelerde çok şey yapabilir. Bakü'de, Karabağ Kurtuluş Teşkilatı ABD Büyükelçiliği karşısında bir grev yapmayı planlıyor. Ukraynada Azerbaycan diasporu büyük toplantı düzenleyerek bu karara tepki sergilemişler. Bu her iki örgütün haksız karara cevabıdır. QAT'ın ve Ukraynada Azerbaycan diasporunun sivil toplum olarak sessiz kalmaması, diğer kuruluşlar için iyi bir örnektir.
Gelin, sessiz kalmayak. Haklı olub da sessiz kalırıksa, nahak üzerimize yürüyücükdir (gelecektir.)