Milli Eğitim eski Bakanlarından Reşit Galip tarafından 1932 yılında yazılan “Andımız”, toplumda genel kabul görünce 1933 yılından Ekim 2013’e kadar 80 yıl ilkokullarımızda, çocuklarımızda millî kimlik duygusunu geliştirmek ve millî şuuru güçlendirmek amacıyla okutulmuştur. Fakat 2013 yılında, “Açılım politikası” ve “Çözüm süreci” sırasında “Andımız”, yönetmelikten çıkarılmış ve bir anlamda okunması yasaklanmıştır.
Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesini yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle 2013 yılında Danıştay’da dava açtı.
Danıştay 8. Dairesi, beş yıl sonra oy çokluğuyla aldığı kararla, "Öğrenci Andı"nın okutulması uygulamasını kaldıran, 8 Ekim 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. Maddesindeki hükmü iptal etti.
Danıştay 8. Dairesi’nin kararına esas olan iptal gerekçesi özetle şöyledir:
"Dava konusu kararı hukuki bir zemine oturtacak, idarenin takdir hakkını ve düzenleme yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca kullandığını ortaya koyacak yeterli bilimsel gerekçenin bulunmadığı, Türk Devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibarıyla sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kaldı ki, davalı idarenin savunma dilekçesinde dile getirdiği andın uygun olmayan hava koşulları ve fiziki koşullarda dahi söylenmesine ilişkin olarak ileri sürdüğü hususlar, öğrenci andının özüne ilişkin olmayıp icra ediliş şekline ilişkin olup, iddialar andın kaldırılmasını gerekli kılacak nitelikte görülmemiştir. Dava konusu kararı hukuki bir zemine oturtacak, idarenin takdir hakkını ve düzenleme yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca kullandığını ortaya koyacak yeterli bilimsel gerekçenin bulunmadığı, Türk Devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibarıyla sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.”
Şimdi Türk kamuoyu 24 Haziran 2018 Seçimleri sonucunda hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’tan yargının bu kararını bir an önce hayata geçirmesini bekliyor.
İlk icraatı, son yıllarda okullarda kutlanacak Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesinden çıkarılan, meydanlardan ve stadyumlardan alınarak okul duvarları arasına sıkıştırılan milli bayramlar ve mahalli kurtuluş günlerini yeniden çizelgeye dahil etme hassasiyetini gösteren Sayın Selçuk’un, toplumun bu beklentisine cevap vererek bugüne kadar milli birliğimize büyük katkı sağladığına inandığım “Andımız”ın yeniden ilkokullarımızda çocuklarımıza okutturulması uygulamasını başlatmasını bekliyoruz. Bu Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’un ilk ciddi sınavı olacaktır.