Her gün damının üstüne çıkıp Türkiye'ye bakarak
“AHA GELDİİİ, GELECEKLERRR"
diyerek rahmetli olan Kerküklü Abdurrahman Amcanın;
Gözlerinin önünde yavrusunun kalbini çıkarıp anasına yedirmeye çalıştıklarında bağrı yarılıp ölmeden son söz olarak:
"MENİM VE BALALARIMIN İNTİKAMINI KANDAŞLARIM SİZLERE KOYMAYACAKLAR"
deyip Türkiye'ye bakarak rahmetli olan Yukarı Karabağ'lı Şahsenem ablanın;
"BİZİ KİMLERE BIRAKIP GİDİYORSUNUZ?"
diye haykıran Halep'li Türkmen dedenin;
“OSMANLI'NIN ARTIĞISINIZ DEDİKLERİNDE KAHROLUYORUM" diyen
Kerküklü ninenin;
“BU VAZİFEYİ YAVUZ HAN VERDİ, 500 YILDIR İSTANBUL'U BEKLİYORUZ"
diyen Halepli mücahidin;
"TÜRKİYE İÇİN DUA ETMEDEN SECCADEMİ KALDIRMAM"
diyen Bosnalı teyzenin;
"TEK MİLLET TEK DEVLET" diyen Azarbeycan Azat Muallimler Birliği üyelerinin;
Kıbrısta Türk Mukavemet Teşkilatı ruhunu taşıyan Kıbrıs Türklerinin;
Karabağ Savaşında
"KANDAŞIMA TANK ATIŞI YAPMAM" diyerek tankıyla Azerbaycan kuvvetlerine katılan Gagavuz Türkünün; Bütün Yoksulluklarına Rağmen
“HACCA GİDENİN MUTLAKA İSTANBULU ZİYARET ETMESİ”
gereklidir diyen Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin;
"İKİ PATİK ÖRDÜM, KÖYÜME İLK GELEN TÜRK ASKERLERİNE VERECEĞİM"
diyen,
sürgünü ve kıyımı iliklerine kadar yaşamış Ahıskalı gelinin;
NATO kararları gereği konuşlandırıldığı Pirizren’den başka Türklerin olmadığı başka bölgeye gönderilmek istenmesi üzerine Türk Taburunun ayrılmaması için onlarla 20 km yol yürüyen Kosavalı Türklerin;
Aralık 2008 de Makedonya da Türkçenin resmi dil olarak kullanılmasının kabulü dolayesiyle Avrupa’nın 2.büyük kapalı spor salonunu kırmızı ve beyaz renge dönüştürerek Türkiye’den giden misafirleri isimlerinden sonra elleriyle Bozkurt işareti yaparak sevinç gösterisi yapan kardeşlerimizin;
Romanya’nın Babadağ kasabasında Sarı Saltuğun mezarını yaşlı gözleriyle ziyaret eden yaşlı üniversite hocası Türk hanımefendinin;
Bütün kıyım ve sürgünlere rağmen direnen Kırımlı kardeşlerimizin;
Ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gencin;
Şehadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak,
“BİR GÜN GELECEKLER"
diye ağlayan Gazzeli çocuğun...
Baykal'ın,
Hazar'ın,
Tuna'nın,
Fırat'ın ,
Nil'in
Ötüken'in,
Aras Nehri'nin,
Ağrı Dağı'nın,
Türkmen Dağı'nın,
Tiyanşan'ın,
Sehend'in,
Heyder Baba'nın,
Elbruz'un
Erciyesin...
Erbil'in,
Halep'in,
Ahlat'ın,
Urumçi'nin,
Fergana'nın ve Tebriz'in
Velhasıl-ı kelam;
Yürek bohçasında TÜRK'e dair ağıt ve umut taşıyan her yerin,
Herkesin...
Bütün:
Türk-İslam Alemi’nin Gelecek günleri ve
Geleceğimiz
Güzel ve aydınlık olsun....