13. ve 14. yüz yıllarda, Lâdik'te (Denizli) hüküm süren Türk beyliği İnançoğullarıdır. Cengizlilerin istilâsı önünden kaçarak Denizli ve Honaz bölgesine gelen Türkmenler tarafından kurulmuş olan bu beyliğe Lâdik Beyliği de denilmektedir.
Denizli yöresi, 1071 Malazgirt Muharebesini takip eden senelerde, Anadolu'nun büyük bir kısmı gibi, Kutalmışoğlu Süleyman Bey tarafından fethedilmiştir. Bir süre Türklerin elinde kaldıktan sonra, 1097’de tekrar Bizanslıların eline geçen, bundan sonra da zaman zaman Bizanslılarla Türkler arasında el değiştiren Denizli, 1206 senesinde tekrar fethedilmiştir. Lâdik (Denizli), 13. yüz yılın son yarısında, Honaz ve Afyonkarahisar ile birlikte, Anadolu Selçuklularının meşhur veziri Sahip Ata Fahrettin Ali'nin oğullarına ıkta olarak verilmiş, ancak 1276 senesinde bölge, Germiyanoğullarının hâkimiyeti altına girmiştir.
1277’de Karamanoğulları ve müttefikleri Konya'yı zaptedip, Cimrî'yi, Selçuklu tahtına oturttular. Cimrî olayını bastırıp, Konya'ya yeniden hâkim olan Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Keyhüsrev, daha sonra ordusuyla Denizli'ye girdi. Germiyanlı Ali Bey tevkif edilerek, Afyonkarahisar'a hapsedildi. Lâdik, tekrar Sahip Ata ailesine verildi. Ancak, hemen ardından Germiyanlılar burayı yeniden ele geçirdiler ve beyliğin başına da Germiyan beyinin yeğeni Bedrettin Murat'ı getirdiler.
1287’de, Denizli yöresinde topladığı kuvvetlerle Germiyanlılar üzerine yürüyen Sahip Ata'nın torunu, savaşta öldürüldü ve ordusu dağıtıldı. Ertesi yıl Germiyan beyi ile Denizli beyi Bedrettin Murat, Selçuklularla sulh yapmak için Konya'ya gittiler. Sultanın emirlerinden olan Has Balaban, bunları karşılayarak görüştü ve Bedrettin Murat'ın beyliğini kabul ettiklerini bildirdi.
Kısa bir sükûnet devresinden sonra, 1289 senesinde, Germiyanlılar ve Selçuklular arasında tekrar mücadele başladı. Selçuklu Sultanının emîrlerinden İzzettin Bey, Lâdik Beyi Bedrettin Murat'ın üzerine yürüyünce, Germiyan ordusu yardıma geldi. Günler mevkiinde yapılan savaşta, Germiyan ordusu bozguna uğradı. Bedrettin Murat, bu savaşta öldürüldü. Ordusunun bir kısmı da kılıçtan geçirildi. Böylece Lâdik, tekrar Sahip Ataoğullarının eline geçti.
Sahip Ataoğulları Beyi, kuvvetleriyle Karamanoğlu Güneri Bey üzerine gidince, bu bölgedeki Türkmenler, bağımsızlık yolunda daha rahat hareket etme imkânı buldular. Aynı yıllarda, İlhanlı valisi Geyhatu, İlhanlı tahtına çıkmak için Anadolu'dan ayrılınca, Denizli bölgesindeki Türkmenler, harekete geçti. Bunun üzerine Geyhatu, hemen geri dönerek 1291’de Türkmenlerin üzerine yürüdü. Geyhatu, Menteşe ve diğer Türkmenleri de büyük bir mağlûbiyete uğratarak geri döndü. Bu bölge karışıklık içinde kaldı.
14. yüz yılın başlarında Germiyanoğulları hâkimiyetinde bulunan Lâdik Beyliğinin başına Ali Beyin oğlu İnanç Bey getirilmişti. İlhanlıların Anadolu valisi Emir Çoban, 1314 senesinde Anadolu'ya geldiği zaman, ona itaatini bildiren beyler arasında İnanç Bey de bulunuyordu.
İnanç Bey’den sonra Murat Arslan, Denizli Beyi oldu. Murat Arslan Bey namına kesilmiş bir sikke ile Türkçe Fâtiha ve İhlâs Tefsîrleri vardır. Murat Arslan'ın vefat tarihi belli değildir. Ancak, yerine geçen oğlunun 1360 tarihli bir sikkesi mevcuttur. Murat Arslan'dan sonra Hüdâvendigâr-ı Muazzam, Sâhib-üs-Seyf vel-Kalem, Celâlüddevle ved-Dîn unvanlarıyla anılan oğlu İshak Bey bin Murad Arslan, Denizli beyi oldu.
Denizli'nin 1366'da meydana gelen bir zelzele ile harap olmasından iki sene sonra, 1368 yılında, Germiyanlılar tarafından alınması ile, Lâdik Beyliği son buldu. Germiyanoğlu Süleyman Şah, Denizli'de sikke kestirmiş ve zelzeleden yıkılan Ulu Camii yeniden yaptırmıştır. Yıldırım Bayezit, 1390'da Batı Anadolu Beyliklerini ortadan kaldırınca, Denizli de Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.
Haritadaki (resimlerimin tamamına yakını gibi üzerine tıklayıp büyütebilirsiniz) çember içi, ömrü boyunca, etrafı zaman zaman İnançoğulları egemenliğinde olan yerleri göstermektedir.