6,8’lik Elâzığ depremi sonrası bölgedeki son durumu ve yaşanan sıkıntıları, depremde en çok hasar gören yerleşim yerlerinden Sürsürü mahallesinin muhtarı Ergun Gül haykırıyor:
“Deprem sonrası bugün 22. gün ama konteynırlar da hâlâ faaliyete geçmedi. Bu insanlar – 12’de nasıl çadırlarda kalacak? Benim evim çok şükür sağlam. Ama sobayı 50’de yakıyorum yine ısınmıyor. Çadırdakiler nasıl ısınacak bilemiyorum? Burada koordinasyon daha yeni kuruldu. Bundan önce ciddi koordinasyon eksikliği vardı. Şimdi sosyal yardımlar olsun, Kızılay olsun ulaşmaya çalışıyorlar. Ancak yeterli değil. Yaraların ancak % 50’si sarılmış durumda. Bundan sonra da yine ciddi sıkıntılar olacaktır.
Yardım olarak öncelikle yakacağa, yani odun-kömüre ihtiyacımız var. Netice kış şartları çok ağır burada şu anda. – 12 dereceyi görüyoruz, soğuktan donuyoruz. Şu anda burada çadırlarda kalan 60-70 kişi var. Çadırlarda kalamayanlar akrabasına, misafirhanelere, okullara sığınıyor. İnşallah yaza kadar havalar biraz ısınırsa insanların mağduriyeti biraz giderilir. Elâzığ’da en çok hasar gören mahalleler bizimkiler:
Kültür mahallesi, Nailbey, Mustafapaşa, Rüstempaşa ve bizim Sürsürü mahalleleri… Burası deprem risk alanı, yıllardır biliyoruz, neden yeterli alan bırakılmamış. Herkes asfalt yapmış, yama yapmış, göz boyamış… Geçmişteki belediye yönetimleri bu bölgeye ihanet etmişler. Böyle deprem bölgesi olan bir yerde açık alan bile bırakmamışlar, park bile yapmamışlar. Ben 51 yaşındayım, ben biliyorum burası deprem bölgesi. Fay hattı var ama 8 kata izin vermişler. Niye izin veriyorsunuz kardeşim? Bu kadar jeoloji mühendisleri var, profesörler var, onların uyarıları neden dinlemedi de 8 kata, 16 kata izin veriyorsunuz.
Ben bunların hepsini daha önce televizyonda da söyledim, gelip tutuklayacaklarsa tutuklasınlar… Kimseden çekincem yok. Ben burada gerçeği söylüyorum diye bana şimdi televizyon yasağı da getirmişler, konuşturmuyorlar. Çağırıyorum gelmiyorlar. Bu arada en büyük yükü biz muhtarların üzerine attılar. Sistemde eksiklik olduğu için, her şeye muhtarlar koşturuyor. Meselâ vatandaş AFAD’a çadır için gidiyor, onlar da hemen muhtara yönlendiriyor. Saçmaladılar, her şeyi bize yüklediler şu anda…”