Bizler, her biri birer deha olan çoğu rahmetli hocalar sayesinde yetiştik. Ancak en büyük hocamız rahmetli Alparslan Türkeş’tir. Onun 1968 yılında, İstanbul Çarşıkapı’da, Çarşıkapı Esnaf Derneğinin o küçücük salonunda verdiği bir seminerinde aldığı notu metin hâline getirip aynen aktarayım:
“Buhar makinası, yalnız madenleri, malları taşımadı, insanları da oradan oraya taşıdı, yeni devir başladı. İnsanlar birbirlerini, dünyayı ilerde daha iyi tanıyacak. İnsanın tabiatına zıt komünizm, kimsenin parti kararı dışında bir şeye sahip olamadığı rejim, insanı makina gibi görüp onun teşebbüs gücünden faydalanmayan, iktisadî vaziyeti zayıf Rusya, yeni nesilleri tarafından niçin şimdiki gibi kabul görsün? Komünizm çökecektir !”
İşte lider ! Tek tek ağaçları aklında tutarken, ormana da bakmasını bilen, bu, bugün için çok basit gerekçe ve öngörüden, teferruatı ayıklayarak yola çıkıp belki dünyada 20 yıl sonrayı görebilen tek insan… İsterseniz övünmek gibi kabul edin, bizler de onun öğrencileri…
Son 30 yılda, Bilgi Çağının insanlığın üzerine bütün gücü ve ağırlığı ile yüklenmesi ardından, zaten çökmesi mukadder olan ikinci kutbun daha erken kutup olmaktan çıkması, tek kalan kutbun tarihteki bütün benzerleri gibi dünya jandarmalığına itilmesi safhalarını yaşadık. Şimdi bu haydut gibi davranan dünya jandarması devletin, getirisinden çok daha fazlasını götüren bu jandarmalık yüzünden, ironik bir şekilde vurulup kutup olmaktan çıkması safhasını yaşıyoruz. Trump’un seçilmesi, o ünlü ABD’lilik ruh ve şuurunun bu gidişi önleme hamlesidir.
Önümüzdeki kutupsuzluk ara dönemi ve ardından başlayacak çok kutupluluk dönemi, gerçek küreselleşmeye de sahne olacaktır. Milletlerin, başka ülke ve insanların çıkar ve fitnelerini aşıp kendi çıkarlarını savunacağı, barışın, menfaatler de zorladığı için ortak ideal olacağı, millî devletlerin, dolayısıyla milliyetçilerin çağı başlamak üzeredir. “Biz sizleri birbirlerinizi daha iyi anlayasınız diye ayrı dillerde konuşur yarattık” İlâhî lâfzındaki sıradan insana ironik gelen müthiş, çağlar ötesi, daha doğrusu zamana sığmayacak gerçek, bunu ifade etmiyor mu?
Dönme Japon Fukuyama’nın, bir zamanlar pek tutulan eseri “Tarihin Sonu – Son İnsan”nda Tarihin Sonu zannettiği dönemin on yıl içinde, ikiz kulelere iki uçak dalınca, kuleler gibi kolayca nasıl yıkıldığını görüp 180 derece dönerek yeniden millî devlet, yani millet gerçeğini kutsadığına hayretle şahit olmadık mı? Devşirilmiş Fukuyama, kendisi gibi baş özelliği dönmelik olan fırıldakları, biraz (çaktırmadan sözde mühtedî, aslında mürted) dindar, adamakıllı kapitalist, içinden çıktığı milletin değil, üç kuruş için başkalarının çıkarını savunan liberal görünümlü gönüllü fikir kölesi tipsiz tipini, çağdaş ve Son İnsan tipi sanıyordu. Yanıldığını anladı.
Bilgi Çağı ve sonrasında, modern anlamda millet, pekişecek, hem de iç ve dış grupları tamamen eriterek tek gerçek sosyal grup olarak kalacaktır. İlişki ve iletişimin artması, eğitim seviyesinin yükselmesi, eğitimin yaygınlaşması ve tamamen millî çıkarlara uygun hâle gelmesinin mecburiyet hâlini alması, eğlence ve iş dahil hayatın her alan ve anının bir çeşit eğitim olması, bu pekişmeyi gittikçe hızlandıracaktır.
Pek de uzak olmayan geleceğin yeni dünya düzeni gerçek küreselleşmede, yani hür, müreffeh, bağımsız ve demokratik, eşit millî devletler çağında, Medeniyetler Çatışmasının da, Medeniyetler İttifakının da yeri olmayacaktır; çok zarar göreceğini bildiği için kimse kimseyle çatışmak istemeyeceği gibi, yüz göz olmakta da fayda görmeyecektir. Herkes “seninki sana, benimki bana” diyecek, dinler arası diyalog uyutmasıyla kimse kimsenin dinine karışmayacak, herkes birbirinin dinine, kültürüne, tarihine saygı duymayı öğrenecektir. Ne Nato’ya ne AB vb ihtiyaç kalmadığı anlaşılacak, bölgesel, kültürel yakınlıklar ve menfaat ortaklığının mecbur tutacağı tabiî ilişkiler artacak, bunlar için özel bir bütünleşmenin gerekmediği zaten buna imkân da olmadığı ortaya çıkacaktır. Alt kültürler, bütünün potasında, bütüne de renk vererek pişecek, millî kültür kalıbında eriyecek; millî kültür asla tek renk, tek şekilli değil ama şekilsiz de olmayan hâle gelecektir.