Bir insanın düşüncelerini değiştirmesi, hangi şartlarda, meşru sayılmalı?...
Entelektüel tarihin en ünlü ‘dönek’i Karl Kautsky’dir.
Lenin ve Troçki, Alman sosyal demokrasinin kurucusu Karl Kautsky için ‘dönek’ sıfatını, onu aşağılamak için kullanırlar.
Lenin ve Troçki için Kautsky, Steven Lukes’in deyişiyle, ‘hem devrimci Marksizme hem de bizzat kendi geçmişine ihanet etmiş’ bir ‘dönek’tir.
Kautsky’nin aslında bu ithamlarla hiçbir ilgisi yoktur; zira o, Marksizmin, Bolşevikler tarafından, ‘proleterya diktatörlüğü’ adı altında bir ‘kışla sosyalizmi’ne dönüştürüldüğü kanısındadır.
Steven Lukes’in ‘Marksizm ve Ahlak’ında belirttiği gibi, Lenin’in ‘doğrudan güce dayalı olan ve yasalarla kısıtlanmamış bir iktidar’ olarak tanımladığı ‘proleterya diktatörlüğü’ kavramı, Kautsky’e göre, ‘hiçbir yanıyla Marksist değildir, gelişmenin zorunlu aşamalarını atlamaya yönelik göz alıcı bir girişimden başka hiçbir anlama gelmemektedir.
Kautsky'e göre bunun da adı, ‘azınlık diktatörlüğü’ olmalıdır; ‘proleterya diktatörlüğü’ değil !...
Bolşevik Devrim’in üzerinden henüz bir yıl geçmişken Kautsky, ‘komünist yöntemlerin kaçınılmaz sonucu’ olan ‘Terör Rejimi’nden söz etmektedir.
Kautsky’nin ‘döneklik’le suçlanması, aslında onun ‘proleterya diktatörlüğü’ konusunda Lenin ve Troçki’den farklı düşünüyor olmasındandır.
Düşüncelerini değiştirmiştir Kautsky ve bu, Lenin’le Troçki’nin hoşuna gitmemektedir.
Genellikle de öyle olur: Daha önceki birliktelikten kopanların bu davranışları eski arkadaşları tarafından hoş karşılanmaz, ‘döneklik’le suçlanmalarına sebep olur...
( Devam Edecek )