Kurtuluş Savaşımız'daki tek deniz çarpışmamızdır ve çarpışma sırasında hayatını kaybeden Recep Kahya'da Kurtuluş Savaşımızın tek deniz şehididir.
Alemdar gemimiz işgal yıllarında İstanbul Limanı'nda bir kurtarma gemimizdir.Geminin 28 kişilik mürettebatı vardır.İstanbul işgal altında ama Anadolu milli bir uyanış içindedir.
Gemi çarkçısı Osman Efendi,bir geminin kurtarılması için gittikleri Samsun'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleriyle görüşmüş,Kuva-i Milliye'nin Alemdar gibi sağlam ve süratli bir tekneye çok ihtiyacının olduğunu öğrenmiştir.
Alemdar Samsun'dan İstanbul'a dönünce Çarkçı Osman Efendi gemiyi Anadolu'ya kaçırmaya karar verir ve kaçırır.Kaçırılan Alemdar Gemisi,Karadeniz Ereğli'de büyük bir coşku ile karşılanır.Gemi görevlileri 8 kişidir.
1-İkinci Çarkçı-Üsküdar'lı Osman Efendi
2-Üçüncü Çarkçı-Trabzon'lu Hikmet Efendi
3-Güverte Lostromosu-Üsküdar'lı Ali Reis
4-Serdümen'de-Trabzon'lu Rıfat Reis
5-Ateşçi-Görele'li Yusuf
6-Ateşçi-Recep Kahya(Güvertede tayfa iken,kaçış sırasında serdümenlik yapmıştır.)
7-Kamarot-Erzincan'lı Salih
8-Kamarot-İstanbul'lu Avram
Ankara'nın talimatı,bu geminin Bartın ve Sinop limanlarına kaçırılıp,bekletilmesi yönündedir.Sonraki rota Trabzon'dur.Çünkü Zonguldak çevresi işgalcilerin baskısı altındadır.
Gemi,Ereğli'den Zonguldak'a hareket ettikten bir süre sonra Rum casuslar tarafından işgal güçlerine ihbar edilmiştir.
Gemi Fransız işgal güçleri tarafından alınıp götürülürken,esir gemi mürettebatımız,gemiden kaçmayı veya gemiyi karaya oturtmayı düşünürken Zonguldak ve Akçakoca'daki Kuva-i Milliyeciler'de gemiyi kurtarma planları yapmışlardır.Esir Alemdar gemimizin yiğit mürettebatı Karadeniz Ereğli yakınlarındayken Fransız komutan ve askerlerini esir alıp Alemdar'ı yeniden ele geçirmişler,Alemdar'ı izleyen düşman gemisiyle de çarpışmışlardır.Bu çarpışmaya karadan İpsiz Recep komutasındaki milisler ile denizden İhsan(Akman)Bey komutasındaki Karadeniz Ereğli'li gençler de katılmışlardır.
Silah ve malzeme üstünlüğüne rağmen halkımızı kahramanlığından ürkerek liman dışına çıkmak zorunda kalmıştır.Bu arada gemideki esir Fransızlar iç kesimlere alınarak bir pazarlık aracı haline getirilmişlerdir.
Bu olay Kurtuluş Savaşı'mızdaki tek deniz çarpışmamızdır.Bu çarpışma sırasında hayatını kaybeden Recep Kahya'da Kurtuluş Savaşı'mızın tek deniz şehidimizdir.
Bu olay üzerine hemen bir gün sonra Ereğli önlerine gelerek esirlerin iadesini yoksa şehrin bombalanacağını bildiren Fransız Amiral Dumenil'in tehditlerine aldırış edilmemiş,Türk direnişi karşısında Fransızlar Türk Hükümeti'nin şartlarını kabul etmişlerdir."ESİRLERİN GERİ VERİLMESİ VE ALEMDAR'IN EREĞLİ'DE HAREKETSİZ KALMASI şartı ile KARASULARIMIZIN 10 MİL AÇIKLARINA KADAR GEMİLERİMİZE DOKUNMAMAYI TAAHHÜT ETMİŞLERDİR."
Bu durum güçlü bir devlet olan Fransa'nın,Ankara Hükümeti'nin gücünü ve varlığını kabul etmesi demekti.Böylece işgal devletleri içinde Ankara Hükümeti'nin ilk anlaşma yaptığı devlet Fransa olmuştur.
Bu mücadele aynı zamanda Türkiye'nin ilk kabotajı sayılır.
Şevket Sezer
Tarih Öğretmeni