Aslında kötü bir yıl değildi 2020.
Bakmayın siz benim sürü psikolojisine uyup “nahlet gitsin” dediğime.
İyi şeyler de oldu 2020’de...
Karabağ’ı aldık mesela...
Tamam, Ermeni’den aldık Rus’a verdik ama dostlar da bizi alışverişte gördü sonuçta...
Damat gitti, damat... Az şey mi?
Eyvallah, ekonomimiz çöktü, hazinede ki rezervlerimiz de gitti ama damat gitti.
Ona bakın siz...
Gaz çıkardık bol bol...
Altın bulduk...
Akdeniz’i mavi vatan ilan ettik...
Fransızlarla Almanlar üstümüze gelmeseler iyi de gidiyordu Allah İçin...
Olsun...
Mersin limanı hala bizim ama...
Corona diye bir Çin virüsüyle tanıştık...
Evet bu iyi değil ama bardağa “şo yandan” bakarsak iyi tarafları da var...
Ben bizi ilgilendiren yanlarından bakarım meseleye...
Fiziki mesafe mesela, çok iyi oldu...
Kafa tokuşturarak selamlaşan ülkücülerin geriye kalan üç-beş beyin hücresi kurtuldu...
Evden çıktığında pusuya düşen 65 üstü ülkücüler sokağa çıkma yasağı ve maske sayesinde hayata tutundu...
(Ne gerek varsa?)
Hükûmetimiz maske dağıttı İngiltere’de falan...
İçerde biraz mırın-kırın eden oldu ama, ben dünyaya acayip bir insanlık dersi verdiğimize inanıyorum...
Bir de ben %11 falan büyüdüm.
Bir ara 78 kilodan 86’ya çıktım yata yata...
Bunun bana ekonomik getirisini henüz bilmiyorum ama büyümek hoşuma gidiyor...
İyiydi be 2020...
Hırlı-hırsız kimseyi ayırmadan herkese maske giydirerek yeni yıldan beklentileri çok yükseltti.
2021’in işi zor valla...
Taktik vermek gibi olmasın ama,
herkese etek giydirerek bir atak yaparsa dikkatimizi çekebilir...