Ne İstiklal Savaşı Ne de 30 Ağustos Vardır
Türk milletinin oylarıyla Milletvekili seçilerek Ankara'ya giden art niyetli geri zekâlı birinin söylediklerine göre;
‘’Tarihte Türk- Yunan Savaşı diye bir savaş yokmuş’’.
Hey senin dilini eşek arısı soksun!
Aynı şahıs zırvalamaya devamla diyor ki;
‘’Yunan tarihini inceledim, orada böyle bir savaşın olduğu yazmıyor…’’
BE HEY ART NİYETLİ VE ZEKÂ ÖZÜRLÜ ADAM!
Yunan tarihinde yazmayabilir.
Çünkü bu savaş kendileri için büyük bir hezimet ve asırlarca sürecek kara bir lekedir.
Yunan tarihi yazmaz, niçin yazsın ki;
9 Eylül 1922 de İzmir’den denize dökülerek Türk’ün karşısında uğradıkları hezimetin yeni nesillerce bilinip, gururlarının incinmesini istemedikleri için yazmazlar.
Yunan tarihinin ''Türk- Yunan savaşını'' yazmaması gibi, Yunan Kilisesindeki İncil'de de ''Son din İslâm'dır, HZ. Muhammed son ve Hakk Peygamberdir'' diye bir şey yazmayacağına göre;
İyi ki zahmet edip Yunan kilisesine kadar gidip İncili okumadınız.
Şayet İncil'i okumuş olsaydınız kim bilir, başta Hz. Muhammed Mustafa'yı ve daha neleri inkâra kalkışacaktınız!
Hadi Yunanlıları anladık!
Onların korkusu, Yunan gençliğinin Türkler karşısında aşağılık duygusuna kapılmamasıdır.
Ya senin endişen nedir?
Onlardan mısın?
Yoksa biz Türklerden misin?
Hatta;
Hıristiyan mısın?
Yoksa Müslüman mısın?
SENİN ENDİŞEN OLSA OLSA;
Türk gençliğinin, Türk- Yunan Savaşını okuyarak, bundan kazanacağı ‘’Kahramanlık ruhu’’ ile daha büyük zorlukları aşmak için kendinde kuvvet bulmasıdır.
BU MALUM KİRLİ ZİHNİYETİNE GÖRE;
Malâzgirt’te Türk yok!
Bağdat kapısında Genç Osman yok!
İstanbul surlarında Ulubatlı Hasan yok!
Çanakkale’de Koca Seyit yok!
19 Mayıs 1919 Bandırma Vapuru yok!
Türkün ateşle imtihanı İstklâl Savaşı yok!
Ve dahası ise Atatürk yok!
AL SANA BİR UTANMAZ DAHA;
Şimdi de iğrenç yüzlü, Türk- İslâm düşmanı bir zevzeğe göre;
Karadeniz’de düşman ile savaşılmadan, direnilmeden düşmanın kendi çekilmiş.
Bizler Çanakkale’yi, İstiklâl savaşını, Karadeniz’de Moskof’un beraberinde Rum ve Ermeni çetelerine karşı verilen insan üstü mücâdeleleri, evimizin ocak başlarında bizzat savaşlara katılan dedelerimizden, cephane taşıyan mübarek ninelerimizden dinleyerek öğrendik.
ULAN YAVŞAK!
Senin deden Dimitri- Avram- Yorgi, Babannen ise Helena- Sofiya- Desbina olmalı ki Çanakkale’yi- İstiklâl savaşını ve Karadenizlinin Moskof'un yanında Ermeni ve Rum çetelerine karşı verdiği mücâdeleyi ve kazandığı zaferi içine sindiremediğin gibi, inkâr ederek de rahatlamaya çalışıyorsun!
BUNLARIN YOKLAR LİSTESİ DAHA BİTMEDİ;
Açın bakın bunların 2004 yılından beriye çocuklarımıza okuttukları Din Dersi Kitâplarınada neleri yok saymışlar!
İŞTE İSLÂM'DA YOK SAYDIKLARI;
Kelime-i tevhitte HZ. Muhammed’in (sav) ismi yok!
Peygamber Efendimizde kibir var, tevazu yok!
Fâtiha’nın sonunda ‘’Veladdâlin Âmin’’ (Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanların yoluna ve sapıkların yoluna değil) kısmı yok!
Amennerresulu’nün bitiminde ‘’Fensurna alel kavmil kâfirin’’ (Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et) kısmı yok!
Türk- Yunan savaşını safha safha yazıyorum.
Bu yazıyı bir demlik suya koy, on dakika kaynat, soğumaya bırak ve her sabah aç karnına bir çorba kaşığı iç ki insafın yeşersin, vicdanın gelişsin, zekân açılsın, belki o zaman imana gelirsin!
Yunan Ordusu 15 Mayıs 1919 da İzmir’den karaya çıkmaya başlamıştır…
Yunan Ordusu, işgalin ilk 48 saatinde İzmir’de 2000 Türkü katletmiştir…
İzmir’de 2 gün süren katliamlardan sonra, Yunan Ordusu 19 Mayıs 1919’da Urla’yı, 16-17 Mayıs günü devam eden çatışmalardan sonra işgal etmiştir…
Yunan birlikleri 20 Mayıs’ta Çeşme’ye girmiş, 22 Mayıs’ta Menemen’i işgâl etmiştir...
17 Haziran’da Menemen’de savunmasız 1000 Türk’ü öldürülmüştür…
25 Mayıs’ta, Manisa İlinin yanında, Bayındır ve Selçuk ilçeleri işgâl edildi…
27 Mayıs 1919’da Yunan Ordusu, Aydın kent merkezini işgal etmiştir…
28 Mayıs günü, Tire işgal edilmiştir…
29 Mayıs’ta, Turgutlu ve Ayvalık işgal edilmiştir. Yunan Ordusuna ilk kurşun, Ayvalık’ta bulunan 172. Alay tarafından sıkılmıştır…
30 Mayıs’ta Ödemiş’te Jandarma ve halk örgütlenmesi ile ’’Ödemiş Yiğitleri’’ direnmişlerdir…
Yunan Ordusu, 4 Haziran’da Nazilli’ye girmiştir…
5 Haziran’da Akhisar işgal edilmiştir…
12 Haziran’da, çok büyük bir direniş göstermesine rağmen Bergama düşmüştür…
Haziran 1920’de, 54 bin mevcutlu Yunan Ordusu, Sevr Antlaşması görüşmeleri devam ederken, Soma- Balıkesir ve Salihli-Alaşehir istikametlerinde hücuma geçmiştir. Soma, Salihli, Nazilli düşmüştür. Bandırma, Mudanya işgal edilmiştir…
8 Temmuz’da Bursa düşmüştür…
Ve dahası Yunan Polatlı önlerine kadar gelmiştir ve bu noktadan sonra tarihin seyri değişmeye başlamıştır...
YUNAN ORDUSU İZMİR’DEN DENİZE DÖKÜLENE KADAR Kİ GEÇEN SUREDE YUNAN'A KARŞI KAZANILAN ZAFERLER;
I. İnönü Zaferi (6-10 Ocak 1921)
II. İnönü Zaferi (23 Mart, 1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos, 13 Eylül 1921)
Büyük Saldırı, Başkomutanlık (26 Ağustos, 9 Eylül 1922) Meydan savaşı ve Büyük Zafer
Ve en nihayetinde İzmir in Kurtarılışı (9 Eylül 1922)
BU MALUM ZİHNİYETE GÖRE;
Malâzgirt’te Türk yok!
Genç Osman yok!
Ulubatlı Hasan yok!
Koca Seyit yok!
19 Mayıs 1919 Bandırma Vapuru yok!
Ve dahası ise Atatürk yok!
AH BALGAT AH!
Allah sizileri lâyık olduğunuz cezalara çarptırsın.
Bilge denen o zat ile kâmilen yok olasınız!
Sizler gerçek birer vatansever ülkücüler olsaydınız,
Fitne - Fesat- İftira atma- AKP'ye payandalık peşinde koşmasaydınız;
Bugün bu vatanda çakallar baş olup, kurt boğazlıyamazdı!