Önce düne gidelim,
Sayın Erdoğan, 1990 lı yıllarda Başkanlık Sisteminin Türk Devleti için emperyalistlerin dayattığı kirli ve devleti parçalayıcı bir oyun olduğunu görmüş ve aşağıdaki sözleri söylemişti;
‘’Başkanlık Sistemi, ABD emperyalizminin üzerimizdeki kirli bir oyunudur ve sadece art niyetli bir takım çevrelerin özentisinden ibarettir’’
Bahçeli ise Manisa Mitinginde Başkanlık Sistemine şiddetle karşı çıkarak diyordu ki;
"Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık hayalleri kurmaktadır. Bütün yetkilerin kendisinde toplandığı, yargının kendisine bağlandığı, yasama organı meclisin kendi kontrolüne sokulduğu, denge, denetim ve fren sistemi olmayan, tek adam diktatörlüğü, tahtsız ve taçsız sultanlık peşinde koşmaktadır"
SN. BAHÇELİ MANİSA MİTİNGİNDE HIZINI ALAMAYARAK DEVAMLA DİYORDU Kİ;
Erdoğan'ın, Başkanlık Sistemiyle ilgili söylediği övücü sözlerin tamamı yalandır ve aldatmacadır. Hiç utanıp sıkılmadan millete yalan konuşmaktadır. ‘’Türkiye prangalardan kurtulsun ve şaha kalksın, daha hızlı karar alınsın, daha sür'atli iş yapılsın’’ diyen Erdoğan sizleri kandırmaktadır. Erdoğan’ın amacı bellidir. Erdoğan yalan konuşarak gerçek ve sinsi amaçların üzerini örtmektedir. Başkanlık federasyon demektir, Başkanlık bölünüp parçalanmak demektir, Başkanlık Türk milleti için felâkettir.
DURUN!
BAHÇELİ'NİN SÖZLERİ DAHA BİTMEDİ;
''Kıymetli Manisalılar! Beştepe hanedanı ve AKP yönetimi âile boyu rüşvet ve yolsuzluk çamuruna batmıştır. 17-25 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir daha açılmamak üzere kapatılması; bu rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülebilmesi, Tayyip Erdoğan'ın bütün yetkileri elinde toplayarak diktatörlüğünü ilan etmesine bağlıdır. Erdoğan, yeni anayasayla başkanlık sistemine geçilmesi bunun için istenmektedir. Buna müsaade edersem namerdim. Erdoğan’ın başkanlığı, Türkiye'nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam fermanıdır. Tek adam diktatörlüğünün beratıdır. Hırsızlık ve yolsuzluk ruhsatıdır.''
ŞİMDİ KENDİLERİNE SORMAK GEREK.
Önce Sn. Erdoğan’a soruyoruz;
‘’Yıllar önce kirli bir oyundur dediğiniz Başkanlık Sistemini şimdi ne değişti ki öve öve bitiremiyorsunuz’’
Sn. Bahçeli, size de soruyoruz;
Daha dün Manisa meydanında ‘’Erdoğan yalan konuşarak gerçek ve sinsi amaçların üzerini örtmektedir. Başkanlık federasyon demektir, Başkanlık bölünüp parçalanmak demektir. Buna müsaade edersem namerdim. Erdoğan’ın başkanlığı, Türkiye'nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam fermanıdır. Tek adam diktatörlüğünün beratıdır. Hırsızlık ve yolsuzluk ruhsatıdır…’’ diye feryat ediyorken, ne değişti ki başkanlık sistemini yeniden gündeme taşıyarak Erdoğan’ı Başkan yapabilme uğruna Türk milliyetçiliğinin siyâsi kurumu olan MHP’yi bu kirli oyunun bir parçası yaptınız?
Türkiye'nin Başkanlık Sistemine ihtiyacı yoktur!
Her zamankinden daha çok birlik ve bütünlüğe ihtiyacımız olan şu nazik dönemde Başkanlık Sistemi tartışmaları milletimizi daha şimdiden, karşı olanlar ve kabul edenler gibi iki ayrı kampa bölmüştür!
Adına BAŞKANLIK SİSTEMİ denilen ucube, ülkeleri bölünmeye taşıyacak olan federasyona açık bir sistemdir. Kimse milleti enâyi yerine koyarak aşağılar gibi dalga geçmesin!
Türkiye için emperyalist güçler tarafından dayatılan BAŞKANLIK SİSTEMİ, çeşitli ülkelere nasıl felaketler getirmiş hep birlikte öğrenelim ki bize söylenen iğrenç kuyruklu yalanlara kanmayalım.
BURAYI LÜTFEN İBRETLE VE NEFRETLE OKUYUNUZ;
Aslında Türkiye’yi 16 ayrı eyalete bölme projesi yıllar öncesi Amerikan Kongresinde kararlaştırılıp eyâletlerin yerleri ve isimleri dâhi tespit edilmişti.
BU EYALETLER ŞUNLARDI;
"Trakya- Bitinya- Misiya- Lidya- Karya- Likya- Pamfilya- Firikya- Kilikya- Kapadokya- Galatya- Paflagonya- Pont- Ermeniya- Antakya ve Mezopotamya.
Şimdiki Başkanlık Sistemi tartışmaları tamamen bu eyâletlerin bir an evvel hayata geçmesinden ibâret bir senaryodur.
Başkanlık Sistemine sadece iki kişinin şiddetle ihtiyacı vardır!
Bu iki kişi hepiniz tarafından gayet iyi bilinmektedir!