Anne kadındır lâkin kadından çok farklı meziyetlerle donatılmış üstün bir varlıktır.
Her varlık, Allah'ın cc tabiatta kendisine biçtiği rolü ve konumunu muhafaza ettiği oranda bir güç ve değer ifade eder.
Kadının asli rolü analıktır.
Kadın, ilâhi ölçüler dâhilinde kendisine biçilen ''ANNELİK ROLÜ'' içinde kalabildiği oranda güçlüdür ve bir asalet ifade eder.
Kadın, kendi asli görevinin dışına çıkarıldığında güçsüzleşir.
Asli görevinin içinde kaldığında ise anne olarak her zaman için kadından daha güçlü ve dayanıklıdır çünkü ‘’ANNELİK DUYGUSU’’ kadına bahşedilen sınırsız bir güçtür.
Küçük bir anne kuş, yuvasındaki yavrularına saldıran yılana karşı annelik duygusunun verdiği güçle aslanlar gibi saldırır ve yılanın gözlerini minnacık gagasıyla kör edebilir.
Çoğu kez, yuvasına saldıran bir kartalın karşısında panter kesilen küçük bir anne serçenin, iri cüsseli yırtıcı kartalı yıldırıp yuvasına yaklaştırmadığına şahit olunmuştur.
Kendisine biçilen bu rolün dışına çıkartılarak asıl mecrasından uzaklaştırılan kadınlar, güç, kudret, sebat, metanet, tahammül ve dayanıklılık noktasında zafiyete düşerler.
Eşini kaybeden anne, anneliğinden ileri gelen öyle bir yapıya sahiptir ki erinin gücünü de kendinde şahsında toparlayarak daha da güçlenir. Bundan dolayıdır ki annenin ölümüyle çoğu kez dağılan aile yuvası, babanın ölümünde ise annnenin ''Analık duygusu'' sayesinde dağılmadan devam eder.
Bütün anneler selâm olsun, ellerinden öpüyorum.