Arada sadece bir günlük kısa bir zaman dilimi var.
Bu bir gün gibi kısa bir zamanda ne oldu ki ayaklar, diller dolaştı?
Ne mi oldu?
Halkın, Mansur Yavaş'a olan sevgi ve güven duygusu, iftiracılara karşı öyle bir öfke seline dönüştü ki, bir gün önce ''Benden 25 bin dolar rüşvet istediler'' diyen kişi, kendisine verilen ikinci bir emirle 180 derece çark ederek ''Benden rüşvet istemediler, okulun maliyet fiyatını söylediler'' demek zorunda kaldı.
Dikkat edilecek olursa;
Zavallıya, bir gün önce Mansur Yavaş'a iftira attıranlar da aynı kişiler, bir gün sonra ''Rüşvet istemediler'' dedirtenler de aynı kişiler.
Neden böyle yaptılar ki?
Haksız olarak iptâl ettikleri İstanbul Belediye seçimlerinde ki 813 binlik tepki oylarını akıl etmiş olacaklar ki, planlarının ters teperek kendilerini vuracağını görüp, bir gün önce Mansur Yavaş'a iftira attırdıkları zavallı kişiye, bir gün sonra sözünü geri aldırmışlardır.
Millet bu ucuz numaraları yemiyor artık!
Bu ayaklar hem çok eskidi, hem de çok kokuyor Beyler!
Mansur Bey Efendi!
Dürüstlük yetmiyor.
Arkan, önün, her yanın çakal dolu.
Akıllı, zeki ve de kurnaz olmak gerekiyor.
Türk'ün kanını emen bunca rantçıya, sırtlana, keneye dur dedin eyvallah da, görüşmeye gönderdiğin iki kişiyi suya gönderir gibi hiçbir tedbir almadan göndermişsin!
Bundan sonra daha akıllı ve kurnaz ol!
Çünkü etrafın sana pusu kurmakla görevli sırtlanlarla dolu!