Bu yazıyı okuyan her bir vatansever ülkücünün kahrolacağını biliyorum!
Yine biliyorum ki, bu yazının ''MHP BİTİRİLMİŞTİR'' şeklindeki başlığı, sevdiklerinizden birinin ölüm haberini almışcasına yüreklerinizi dağlayıp, gözlerinizi yaşartacaktır. Öyle ya hepiniz MHP uğrunda gençliğinizin en güzel yıllarını verdiniz, kahır çektiniz, gün oldu birkaç ülkücü şehidin cenazesine katılıp mendil mendil ağladınız ve MHP'yi Türk'ün NAMUS KALESİ bildiniz.
**Ne yazık ki Türk’ün direnç kalesi olan MHP, hâricen ve dâhilen kuşatılarak yok edilmeye çalışılıyor ve de artık yok hükmündedir!
MHP’de yaşanan bu çirkin ikbâl ve ihanet kavgasında sakın onun bunu adamı, piyonu, ırgatı, taşeronu olmayın!
Şunu da iyi bilesiniz ki;
MHP'ye asıl operasyon Bahçeli ve ekibi tarafından çoktan yapılmış ve MHP bünyesindeki ülkücüler acımasızca tasfiye edilmişlerdir. Bahçeli ve yıkım ekibinin bir dakika dahi görevde kalmaları, MHP'den sonra ülkücü dava için eriyiş ve bitiştir!**
TÜRK’ÜN MÂNEVİ FÜZELERİ SEVGİLİ BOZKURTLAR!
Ülkücü düşünceye göre namus için savaşılır ve namus uğruna yere düşen şehadet kanlarının toprakla buluşup yoğrulmasıyla toprak vatanlaşır. Vatanlaşan toprak artık namustur.
Ülkücüler;
Anadolu'nun dışına sürülmek istenen Türk milletine Allah'ın en büyük bir bahşıdır.
Ülkücüler;
Türk milleti için, denizde boğulan bir insana atılan cankurtaran simidinden farksızdır da maalesef ülkücüye sarılan yok. Bu demektir ki her kes intiharı seçmiş.
Ülkücü Dava;
Türk milletine yar ve sadık olup, onu aydınlığa çıkartacak tek milli davadır. Diğer bütün fikirler karanlıktır, samimiyetsiz ve güvenilmez olup, tamamına yakını dış mahfillerin içimizdeki ileri karakollarıdır.
Sevgili ülkücüler!
Türk’ün altın nesli!
Allah yolunun yolcuları!
Millet olarak çok zor günler geçirmekteyiz!
Dışarıdan tarihi düşmanlarımız, içeriden ise kahpelerce yok edilmek isteniyoruz.
Türk milletinin tek sahibi,
Tek sadık yâri, savunanı
Ve tek güvencesi sizlersiniz!
Ne yazık ki Türk’ün direnç kalesi olan MHP, hâricen ve dâhilen kuşatılarak yok edilmeye çalışılıyor ve de artık yok hükmündedir!
MHP’de yaşanan bu çirkin ikbâl ve ihanet kavgasında sakın onun bunu adamı, piyonu, ırgatı, taşeronu olmayın!
Şunu da iyi bilesiniz ki;
MHP'ye asıl operasyon Bahçeli ve ekibi tarafından çoktan yapılmış ve MHP bünyesindeki ülkücüler acımasızca tasfiye edilmişlerdir. Bahçeli ve yıkım ekibinin bir dakika dahi görevde kalmaları, MHP'den sonra ülkücü davanın da eriyişi ve bitişidir!
Bozkurtlar!
Ülkücü Gençler!
En yakınınızda bulunan Ülkü Ocaklarına koşun!
Bir daha ayrılmamak kaydıyla ocaklarda kenetlenin!
Balgat'ın, ÜLKÜCÜ FİKRİN en büyük düşmanı olduğunu sakın akıllarınızdan çıkarmayın!
Bilgi ve imanla donanın!
Çünkü bütün bu zorlukları sizlerle, sizlerin maharetlerinizle aşacağız!
Ülkü Ocaklarında ilim tahsil edin!
Bilgiyle donanın ve iman ehli olun!
Ocaklarda her yönüyle iyi yetişmiş bir ülkücü, iman – İffet – Namus – Hayâ – Edep – İrfan – Vicdan - Ahlâk sahibi olur!
O artık, 80 milyon Türk insanının namusunu kıskanan haysiyet ve üstün şeref sahibi, herkesin sayıp sevdiği mükemmel insan demektir.
Ülkü Ocaklarının feyzinden ve muhabbetinden nasiplenen her Türk genci; vatanı, milleti, bayrağı, ordusu ve ülkesinin bölünmez bütünlüğü üzerine, Kur’an’i, Turan’i ve Muhammed’i bir hassasiyetle titrerler!
Her ülkücü için vatan, din ve namus gibi mukaddeslerimiz birbirinden ayrı düşünülmesi imkânsız üç kavramdır. Birinin yokluğunda, zaman içinde diğer ikisi de yok olmaya mahkumdur!
Vatan kavramı, en güzel ifadesini Peygamber efendimizin ‘’HUBBU’L VATAN, MİN EL– EL İMAN’’ hâdis-i şerifinde bulur.
Ülkücü düşünceye göre; namus için savaşılır ve namus uğruna yere düşen kanların toprakla buluşup yoğrulmasıyla toprak vatanlaşır. Vatanlaşan toprak artık namustur.
ÜLKÜCÜNÜN VATAN TÂRİFİ;
Üzerinde neslin devamı, İslâm inancının gereği gibi yaşanabilmesi ve de yaşatılabilmesi, ırz, namus ve haysiyetin güven içinde muhafaza edilerek, gelecek nesillere intikali için elzemdir.
Bu ifadeden anlaşılacağı üzere, vatan sevgisi; yüksek bir îmanın neticesi olup, kıskanma duygusunun ve Türk’e has ulvi bir namus anlayışının gönülleri ve beyinleri kavuran dayanılmaz hararetinin toprağı ısıtması ve ona ilân- ı aşkıdır.
ÜLKÜCÜ İÇİN BAYRAK;
Namus uğruna akan şehadet kanlarıyla vatanlaşan torağın semalarında dalgalanan hürriyet sembolüdür, iffetin ve namusun teminatıdır. Bu duygu, her ülkücü genç için böyledir ve de hep böyle sürecektir.
Ülkücünün Ezana bakışı diğer insanlarınkinden çok farklıdır.
Ülkücü anlayışa göre Ezan; Allah'a verilen ''kulluk sözüne'' sadık kalınacağına, mukaddes olan tüm milli ve mânevi değerlerin korunup, yaşanılıp ve de yaşatılacağına dair günde beş vakit olmak üzere minarelerden yükselen ALLAHU EKBER sedalarıyla yapılan bir yemindir.
İSTİKLÂL ŞÂİRİMİZ ÂKİF’İN İFADESİYLE;
‘’Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli’’
Ülkücü davanın yiğit bozkurtları, günümüze gelinceye kadar ki zaman içinde şehitler verip büyük işkenceler görmesine ve çok büyük sıkıntılarla karşılaşmasına rağmen yılmadan yıkılmadan, inancından, ülküsünden tâviz vermeden erkekçe bir tavır sergilemişler ve günümüzde de halen dimdik ayaktadırlar. Bütün bunların temelinde, Türklük gurur ve şuuru, sarsılmaz bir İslâm imanı mevcuttur.
İMAN!
İMAN!
İMAN!
Ülkücülerin, canlarıyla, gençlikleriyle, mallarıyla velhasılı varlık adına neleri varsa her şeylerini feda ederek ortaya koydukları gayreti, sergiledikleri asaleti ve imanı; bugünün ülkücü geçinenleri, milliyetçilik taslayan yaylacı grupları, siyâset bezirgânları, Balgat'ın ikbâl taklacıları, Saray yağcıları ve yağdanlıkları laf kalabalığı ile geçiştiremezler.
Cümle ülkücü Bozkurtları muhabbetle kucaklıyor, yüce yaratana emanet ediyorum…