''Buradaki namussuz ifadesinden kasıt, Türk milleti adına namus endişesi olmayan anlamındadır. Kişisel hayatı ve özelinden kimseyi namussuzlukla itham etmiyorum''
Türk milletinin namusunu kendi namusu bilip, çürüyen ahlâkın bir virüs gibi için için kemirdiği gençliğimizin kokuşmuşluğunu, umuma açık sahalarda sergilediği hayvani müstehçenliğini ve içine sürüklendiği acı badireleri görüp bizzat şahit olduğu ve de çare bulmakla görevli kılınıp seçilerek Ankara’ya gönderildiği halde endişe duyup ben ne yapabilirimin derdine düşmeyen her zat namussuzdur. Hem de öyle okkalı bir namussuzdur ki, boynuzu boyundan uzun!
Kastamonu’da metfun bulunan İslâm’ın büyük zatlarından Mehmet Feyzullah Efendi Hazretleri der ki;
‘’Allah ar- edep- haya- namus ve utanma duygusunun onda dokuzunu Türk milletine vermiştir’’
Merhum Mehmet Feyzulah Efendi Hazretlerinin yukarıda okumuş olduğunuz sözlerine göre ki doğru olanı söylemiştir, Türk milleti ar, edep, haya sahibi namuslu bir millettir. Öyle olmasa idi Kur’an Mâide 54 de ve Peygamberimizin hadislerinde övgüye- sevgiye mazhar olup İslâm dinine hami kılınmazdı.
Bütün bunlar gösteriyor ki;
Türk’ün başında Türk yok!
Türk'ün başında Müslüman yok!
Türk’e kendinden olanı seçtirilmiyor!
Asil, soylu, cesur ve Allah’a teslimiyet içinde sadece tek bir Parlamenter bile Meclisin işleyişini, köhne anlayışını, hantal ve umursamaz yapısını değiştirebilir ki bu hiçte sanıldığı gibi zor bir durum değildir!
Bir kişinin bunu başarabilmesi için O’ kişi;
Türk olacak!
Türk milliyetçisi olacak!
Kendini milletine adamış olacak!
İnanmış, Allah’a teslimiyet içinde bir mü'min kul olacak!
Ve de;
Yiğit,
Namuslu,
Gözü pek,
Gönül ve hal ehli bir TÜRK DELİKANLISI olacak!
Görün bakın!
Bu kişi tek başına neleri başarıyor!
Görün bakın!
O uzun boylu Kasımpaşalı kabadayılar,
Bilgeler, Usturalar, Müslüman kılıklı dünyaperest şarlatanlar,
Milliyetçilik dendiğinde mangalda kül mandada kıl bırakmayan eyyamcı taklacıların tamamı bu tek kişinin, Allah'ın rızası ve Türk milletinin bekası adına haykırışları ve icraatları karşısında nasıl da tavuklar gibi TÜY DÖKÜYORLAR!
BU İMANI TAŞIYAN SADECE BİR TEK NAMUSLU İNSAN YETER!
Yeter ama, o insan;
Diyanette yok!
Câmilerde yok!
Tekkelerde yok!
Tarikatlarda yok!
AKP'de yok!
CHP'de yok!
MHP'de yok!
İYİ'de yok!
Saadet'de yok!
Çekirge Perinçek'i geç!
Türk Ocaklarında yok!
Üniversitelerde hiç yok!
Sivil Toplum Kuruluşlarında yok!
Sözde İslâmi medya, haramla- yalanla- çanak yalamakla meşgul!
Türk milliyetçisi ve ülkücü olduğunu iddia eden yazarlar, edipler, şairler, romancılar desen, böyle bir dertleri yok!
Saydığım bütün bu kurum, kuruluş ve müesseselerin yönetim kadroları Türklerden oluşmuyor, üstelik mümin de değiller!
Ey yüce Allah'ım!
Türk milletine, kendi gibi namuslu bir Türk'ü seçmeyi nasip et.
O' bir kişi yeter!
O' bir kişimiz BAŞBUĞ TÜRKEŞ İDİ!
Bir tane daha gönder bunaldık, namusluya hasret kaldık!
Bir de;
İki üç yavşak ilâhiyatçının söylediklerine kanıp, sağda solda İslâm'ın, Müslümanın aleyhinde konuşup, hadis ve sünnetleri, Kandil gecelerini, Kurban kesmeyi, Peygamber Efendimizin Miracını, Şefaatini, Selâvat getirmeyi inkâra kalkışan ve de İslâm dinini geri kalmışlığımızın sebebi olarak gösteren zavallı AHLÂKSIZ ZÜPPELER var ya, işte bunlar da bahsettiğim namussuzlar kadar zararlı tiplerdir.
Az daha unutuyordum!
Bir namussuz daha var ki, onu da söyleyeyim.
Paylaştığım resimde ki gariban, yoksul, aç biilaç ihtiyar Amcanın, mahsulünü toprakta çürüten, hakkını, yolsuzluk, ihale vurgunu, rüşvet, torpil ve hırsızlıklarla gasp ederek, çifte uçaklarla dolaşıp, saraylarda, villa ve yatlarda sefa sürenlerdir.
ORHAN KILIÇOĞLU