Bu ne hal böyle?
Bu hal neyin nesi?
Bu ne biçim körlük?
Vatanmış, gelecekmiş,
İslâm’mış, milliyetçilikmiş,
Hak, hukuk, adâletmiş hiç bir önemi yok!
Önemli olan adamın hastalık derecesinde körü körüne biat ettiği siyâsi lideri!
Yeter ki yazdıkların adamın liderine dokunmasın, lideri zarar görmesin!
En hayati milli bir mesele üzerine yazdığım yazı okuyanın liderine dokunduğunda, okuyan kişi anında liderinin yanında saf tutup şahsıma ve yazdıklarıma karşı tavır almakta.
Bir de, İslâm denildiğinde esip gürleyerek mandada kıl, mangalda kül bırakmayan Müslüman kılıklılar var. Yazdığım İslâmi bir mesele şayet liderlerine dokunuyor ise, Müslüman olduğunu iddia eden bu şahıslar anında Kur'an'a ve İslâm’a sırtlarını dönerek, İslâm'a dokun, sakın ha liderime dokunma diye karşıma çıkıyorlar.
Dün, ileride büyük felâketler yaşamamamız için, bir plan dâhilinde AKP iktidarınca yurdumuza sokulan Suriyeli mültecileri konu ederek, Türk milletinin devlet bütünlüğü, istiklâli ve istikbâli üzerinde oynanan kirli oyunları, Türk’e kurulan hain tuzakları anlatan yazımda, ‘’Kemâl Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, her ikisi de bu kirli senaryolar karşısında yetersiz, çilesiz, meselesiz ve sığ kalmaktalar’’ dediğim için gördüm ki, en vatansever bildiklerim dâhi yazdıklarıma hak vermek yerine liderlerinin yanında olup yazdıklarıma itibar etmediler.
Yazımı sadece 80 kişi olumlu buldu.
Çok yazık ve aynı zamanda da çok acı bir durum.
Bu büyük bir sorumsuzluk olup, belâya davetiye yazmaktır.
Türk milletini bekleyen tehlikeleri dile getirdiğim yazılarıma itibar etmeyip, liderine söz dokundurdum diye sözlerime burun kıvıranlara, Rahmetli Ozan Ârif’in ‘’DİKERLER OCAĞA İNCİR AĞACI’’ türküsünü bir kez daha dinleyerek, mahremleri ve gelecek nesilleri üzerinden acı acı düşünmelerini tavsiye ediyorum.
Ben, bir Türk evlâdı olarak yarın vicdan azabı çekmemek için acı da olsa gerçekleri yazmak zorundayım. Bu benim Türk milletine karşı olan milli, insani ve İslâm’i vazifemdir.