Bu büyük insan, ülkücü davanın yaşayan efsanesi bilge zat Bekir Doğan Ağabeyimizdir.
Yıl- 1975
Diyarbakır Eğitim Enstitüsünde okuyan 35 ülkücü öğrenci, can güvenlikleri olmadığından Türkeş’in isteği üzerine Diyarbakır’dan ayrılarak İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsüne gelirler.
Hiç tanımadıkları İstanbul'dadırlar.
Yol bilmez, iz bilmezler, her yanları kızıl namlularla çevrili.
Ölüm enselerinde, cepler boş, mideler aç, lâkin yürekler mangal gibi.
Tamamı parasız ve yorgun bir halde okulun karşısında boş bir arsada toplanıp, nerede kalacağız, nerede yatıp ne yiyeceğiz diye kara kara düşünürlerken, bilinmeyen biri, aynı gün içinde okulun hemen 40- 50 metre mesafesinde bir yurt binası tutar.
Yine aynı gün içinde bu binaya 35 karyola, 35 yatak, 35 yastık, 35 kişilik bardak, tabak, kaşık çatal takımının yanında, birkaç tüp ocak, üç- beş büyük teneke zeytin- reçel- peynir vs. kumanya gelir.
Yurt binası tutulup içi donatıldıktan sonra, Diyarbakır’dan gelen öğrencilere ‘’Buyurun işte size yurt, hayırlı olsun’’ denir.
Öğrencilerden bir teki bile bu işleri kimin yaptığını bilmez!
Diyarbakır'dan gelen öğrencilerden biri de benim küçük kardeşimdir.
Kardeşim, bu hayırsever kişinin BEKİR DOĞAN olduğunu tam 43 yıl sonra emekli olduğunda öğrenir.
Böylesi bir davranış;
Kan,
Gen,
Ruh,
Asâlet,
Cömertlik,
Merhamet,
İman ve ahlâkla ilgilidir.
96 yaşında.
Ülkücü şehit Cemil Doğan'ın Ağabeyi.
1980 öncesi İstanbul- Kadıköy MHP İlçe Başkanı.
Rahmetli Başbuğumuzun, İstanbul’a her gelişinde evinde misâfir olup ağırlandığı büyük dostu.
Rahmetli eşi Perihan Ablamız, bol, derin ve lezzetli yemekler pişirip bir seferinde onlarca kişiye sofralar kuran bir Türk keyvanı.
1980 öncesi şehit edilen ülkücülerin ve MHP yöneticilerinin cenâzelerini organize eden ahde vefanın zirve insanı.
Bu gün MHP'nin en üst makamlarında ki insanların 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası sığındığı ve hemen hepsinin karın doyurduğu bir büyük Ağabeyi, gönül adamı, ülkü devi.
2016’da MHP Genel Başkan Adaylarından biri 60 kişilik kalabalık bir grupla evine geliyor ve tamamına anında yemek ikram ediliyor.
Bu ne beceri?
Bu ne gönül zenginliği?
Bu ne asâlet ve bu ne bereket böyle?
Ülkücülerin dert Babası.
Kadıköy’de ki mütevâzi evi, her dara düşen ülkücüya çare kapısı.
Zorda kalan arkadaşlarımızın sığınıp soluklandığı, her türlü ihtiyacının karşılanarak gönlünün hoş edilip uğurlandığı bir mübarek mekân.
96 yaşına rağmen Azerbaycan'a kadar gidip, Azerbaycan Televizyonlarında, Azeri gençlere vatan sevgisini, Turan idealini anlatan bilge kişi.
Şu an Azerbaycan'da, adı ‘’TURAN DEDE’’ diye dillerde dolaşan büyük gönül adamı, canlı tarih hazinesi.
BEKİR DOĞAN!
O' BİR TÜRK BÜYÜĞÜ!
Bekir Doğan gibi bir ULU ÇINARI, bir TÜRK BÜYÜĞÜNÜ anlatmak için yürek ister, kalem ister, kelâm ister, zaman ister, kabiliyeti ve mahareti gerektirir.
BEKİR AĞABEYİ!
Ben, âcizane seni ancak bu kadar anlatabildim!
Biliyorum ki senin yüceliğin ve bilgeliğin karşısında, sana lâyık kelimeleri bulup seni anlatmak beni çok çok aşar.
Beni mazur gör ve affet değerli büyüğüm!
Sen, vatanda yok olarak ‘’Fena fil vatan’’ olan bir ulu zatsın!
Sen, Türklükte eriyip ''Fena fil Türk'' olabilmiş ulu bir çınarsın!
Allah sana uzun ve sağlıklı ömürler versin ki;
Senin varlığınla moral bulalım.
Hanenize gelip dertlerimizi döküp, nasihatlerinle huzur bulalım.
O bereketi hiç eksik olmayan mutfağında pişen çorbanla doyup, zengin ikramlarınla lezzet bulalım.
SENİN EN SEVDİĞİM TARAFIN;
Her hanene gelene ve her gittiğin şahsa mutlak bir hediye vermendir. Bana da 1870 de imal edilen köstekli bir saat, değerli bir tespih ve bozkurt taşlı bir gümüş yüzük hediye ettin.
O'
Acıların,
Dertlerin,
Istırapların,
Çilenin,
Büyük sevdaların yürekli insanı!
O'
Rahatı sevmeyen,
Dertleri zevk edinmiş,
Milletimin dertlerini unuturum diye mutlu olmaktan korkan koca bir bilge!
KAHRAMANLAR SAĞ İKEN;
Ne övünürler,
Ne tanınmak,
Ne de bilinmek isterler.
Onlar mütevâzidirler.
Onlar öyledirler de bize düşen görev onları unutturmamak ve bu görevi namus bellemektir!
Ne mutlu ki böyle şereflice ve de delikanlıca bir hayat sürdün.
Müslümanlığını ve Türk kimliğini milyonlarca insanla paylaştın ve örnek oldun.
Şimdi buradan MHP GNL. MERKEZİ ve İstanbul İl teşkilâtlarına, Ülkücü Kuruluşların mensuplarına soruyorum;
Bekir Doğan büyüğümüzü tanıyanınız var m?
Ya da tanıyıp ekmeğini yediği halde hatırlayanınız var mı?