Evet AKP nin bu ülkede on dört yıllık iktidarı vardır. Kimi bakanlar uzun süreli belki Türkiye Cumhuriyeti tarihince en uzun bakanlık dönemlerini yaşadılar. Sanırım bunlardan biri de şimdi ki Başbakan Binali Yıldırımdır. Elbette her bireyin ilk baktığı bakanlık kendisinin çalıştığı birimin bakanlığıdır. Biz de meseleye öyle bakıp Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili düşüncelerimizi aktaralım diyoruz ancak böyle bir bakışın ne kadar boş olduğunun farkına varıp vazgeçiyoruz.
Milli Eğitim dahil diğer büyün bakanlıkların sıkıntısı zihniyet sıkıntısıdır. Meselelere bakış ve getirdikleri çözüm ne yazık ki sorunludur. Her hak isteyene geçmişin tozlu raflarında kalan ve bir şekilde kulaktan kulağa duydukları hukuksuzlukları örnek göstererek ya onlar da yapmıştı demeleri karşımızda umutsuz bir vakanın olduğunu gösteriyor. Çünkü geçmişin ne kadar arsızlık, yolsuzluk ve yüzsüzlüğü varsa onları şimdi yapacaklarınıza kılıf yaparsanız istediği kadar bakan değişsin, başbakan değişsin Rahmetli Karakoç’un dediği gibi “Eski hamam eski tas, Eski kurna eski ses”
Milli Eğitim Bakanı değişmiş, e değişmiş de ne olmuş.
Yani Sayın İsmet Yılmaz eğitimin içinden gelen biri midir?
Sayın Yılmaz insiyatif alıp, kullana bilecek midir?
Sayın Yılmaz Milli Eğitime çöreklenen Sayın Cumhurbaşkanının deyimiyle başarısız ekip temizlene bilecek mi?
Liyakat ve ehliyet esas alınabilecek mi?
Adaletle hükmedile bilecek mi?
Milli vicdanın yeniden şahlanması için vurulan kelepçeler çözülecek mi?
Paralel sendikaya sen işine bak arkadaş devlet yönetmeyi bize bırak denilebilecek mi?
Sindirilmiş, baskılanmış, ürkütülmüş eğitim çalışanına rahat ol, siyasi düşüncen sendikan ne olursa olsun kimse senin hakkını gasp edemez, sana zulmedemez, öteki göremez denilecek mi?
Sayın Cumhurbaşkanı davul benim boynumda tokmak başkasının elinde olamaz demişti. Sayın İsmet Yılmaz boynunuza asılan davulun tokmağını elinize alabilecek misiniz, yoksa başkası sizin davulunuza tokmağı sallamaya devam edecek mi?
Eski bakanımız Nabi Avcı döneminde her yıl katlanarak zirveden yeni ufuklara diyen bir sendika nasıl oldu da böylesi palazlandı. Bütün ufukları yerle bir etti. Koca memleketin ufuklarına karabasan gibi çökerek ufukları kapkara kıldı. Bu ufukların karartılmasına sessiz kalacak mısınız, yoksa devlet desteğini çekip açılın ey bedbahlar yurdumun aydınlığa ihtiyacı vardır diyecek misiniz?
Eğitimde erdem- fazilet-vicdan gibi temel değerleri taşıyan iyi insan yetiştirme çabasında olacak mısınız, yoksa iyi partili yetiştirmeye devam mı edeceksiniz?
Milli Eğitimi derneklerin ve vakıfların tasallutunda kurtaracak mısınız yoksa ardına kadar okul kapılarını bunlara açacak mısınız?
Sonuç olarak her gelen bakan giden bakanı aratır oldu güzel ülkemde. İsmet Yılmazı nasıl bilirsiniz diye sorduklarında iyi biliriz diye bilecek miyiz? Evet Sayın Bakan icraatlarını sabırla bekleyeceğiz. Sizi gıyabınızda devlet adamı biliyoruz umarız tokmağı başkasına vermez devlet adamı gibi işinizi yaparsanız. İşin kolay değil biliyoruz ve başarılar dileriz!