Milli Eğitim Bakanlığı 31.Mart P.tesi günü yapılan Açık Lise sınavlarında eksik gönderilen evrak için özür dilemiş. Elbette hatasını görüp kabul etmek erdemdir, ancak sanki söz konusu bakanlığın yaptığı ilk hataymış gibi özür dilemesi açıkçası bizleri şaşırttı. Bugüne kadar her hatadan sonra kalkıp efendim doğru yapıyoruz bize çekemeyen, ortalığı karıştırmaya çalışan provakatörlerdir gibi sürekli topu taca atma alışkanlığı ilk kez değişti ve MEB özür dileme alışkanlığı edinmeye başladı.
Aslında MEB yaptığı hatalarda özür dilemeye kalkarsa emin olun bu özürleri günlerce yapsa bitiremez. Bu özrü niçin yaptı nasıl yaptı başlarına taş mı düştü diye düşünmeden edemiyoruz.
Çünkü;
Alan değişikliğini hesapsız yapıp sonra yargı kararıyla iptal edilirken özür dileriz iyi hesaplayamadık diyen olmadı.
Öğretmene rotasyon getirdik deyip birçok kişiyi tedirgin edip tayin istedikten sonra vazgeçtim diyen MEB mağdur öğretmenlerden özür dilemedi.
Şube Müdürlerini hukuka aykırı atayanlar, hukuku çiğnedik diye kalkıp milletten özür dilemedi.
Toplu imhalar yapılıp bir gece de suçlu suçsuz demeden binlerce idareci kapının önüne konuldu kimse özür dilemedi.
Açık ve aleni bilgisayar çıktılı torpil listelerini sunduk, özür dilemeyi bırak soruşturma izni vermeyerek üzerini örtüp, kapattılar.
Yüzlerce idareci dava kazandı, hiçbirinden özür dilemedikleri gibi farklı bir kılıf bularak mahkeme kararlarını uygulamadılar ve yıllardır bu arkadaşlara ambargo uygulamaya devam ediyorlar.
Anadolu lisesi öğretmenlerini sınava aldıkları halde sonra sınavı kaldırıp birçoğunu norm fazlası yaptılar. Kimse özür dilemedi.
Kariyer basamaklarında yüzlerce mağduriyet yaşandı kimse özür dilemedi.
Mülakat zedeler idareciliği geçtik sözleşmeli öğretmenlere sirayet etti ve ilk mülakatlarda otuz beşe varan puan farklılıkları verilerek KPSS de yüksek puan alan birçok aday mağdur edildi, kimse özür dilemedi.
Defalarca kitap hatalarıyla karşılaşıldı, milyonlarca kitap imha edildi, birçok iş güzar il ilçe müdürü içeriği yüz kızartan onlarca kitap dağıttı basına yansıyınca toplamayla yetinildi. Özür dileyen olmadı.
TEOG u kabul ettirirken övgüler dizenler kötüdür deyip kaldırırlarken sizi aldattık özür dileriz demediler.
Her gün bir saldırı haberiyle sarsılan öğretmen camiası, terörün hedefinde, velinin, öğrencinin hedefinde!.. Öldürülen, bıçaklanan, darp edilen, gururuyla oynanan öğretmene sizi bu noktaya biz getirdik, özür dileriz diyecek erdemi gösteren bir tek milli eğitim yetkilisini duymadık ve görmedik.
Sonuç olarak özür dilemek iyidir hoştur, ancak özür dileyecek hatalar yapmamak daha da iyidir ve güzeldir. Lakin bu kadar çok hatayı yaptıktan sonra arada bir özür dilemeyi de samimi bulmuyoruz.