Bu sözler Sayın Cumhurbaşkanına aittir!
Gazeteci Kemal Öztürk televizyon ekranlarında bir başka gazetecinin “Savaşa hazır olun” sözlerini sert bir şekilde eleştirerek bunlar AKP ye zarar veriyor diyor. Bu da şu sonucu gösteriyor ki AKP içerisinde de itidalli olmaktan yana olan büyük bir kesim vardır.Bir başka gazeteci ise bu tipler aferin almazlarsa bir gün dahi o gazetelerde yazı yazabilirler mi diyor. Her ikisi de haklıdır diye biliriz. Ya da her ikisi de gönlünden geçeni söylüyor. Kemal Bey partisine bu tür insanları yakıştırmazken demek ki o partiyi idare edenler de bu tür insanlara ihtiyaç vardır diye düşünüyorlar.
Referandumdan sonra Cumhurbaşkanı ve Başbakan birer balkon konuşması yaptılar. Başbakanın mesajları kucaklayıcı olsa da Cumhurbaşkanı aynı tonda bir konuşma yapmadı. Söz gelimi geçmiş ola, Atı alan Üsküdar’ı geçti ifadesi kullanırken sertti, yine Ana muhalafet başkanının adını anarken meydanın yuhalamasına sessiz kalışı ardından iki yüz yıllık dönem kapanmıştır söylemi kafaları karıştırdı. İki yüz yıllık sistem tartışması sona ermiştir gibi ifadeler birçok soruyu da birlikte getirmektedir.
Söz gelimi sistemden kasıt nedir? İki yüz yıllık sistem tartışmasına Cumhuriyet te dahil midir? Efendim Anayasa nın ilk dört maddesine bugün için dokunmadınız yarın daha güçlü bir şekilde gelirseniz dokunacak mısınız? Anayasa da devletin yönetim şeklinin Cumhuriyet yazılması ülkede demokrasi vardır anlamı çıkartmaz. Bu sözlerden demokrasimizin son kalıntıları da rafa mı kaldırılacak yoksa demokrasi daha da güçlenecek mi?
Baştan sona adaletsizliklerle dolu bir referandum seçimini geride bıraktık. Eğer bir demokratik olgunluk aranacaksa birkaç densiz çıkıştan başka halkımız olgundu. Ancak siyasetçiler için aynı şeyi söylemek söz konusu dahi edilemez. Kazanmaya giden her yol mübahtır mantığıyla hareket edildiğini inkar edemezler. Okul ve camilerin bu işte aktif olarak kullanıldığına şahit olduk. Bu da ileriki günlerde halkın en azından kendisini öteki görenlerin umutsuz olmaları için önemli nedendir.
Ey halkım sen bunu istedin ve gerçekleştirdin.
Gayri sonu ne olacak hep birlikte göreceğiz.
Fakat eğer dün olanlar yarın da devam edecekse umutlu olmak için hiçbir sebep yoktur. Çünkü dün mahalle baskısı gördük, idarenin psikolojik baskısını gördük, bunları alanlarda halkta fazlasıyla hissettik. Paralel yapıların iyice şımaracağını sinyalini gördük. İş güvencesinin kalkacağının devlet memurları için yeni bir dönemin başlayacağını işaretlerini gördük. Bundan böyle çok etkin bir yürütmenin olacağı, hukukun yürütmenin emrinde olacağı ve yasa yerine en azından idari konularda kanun hükmünde kararnameler dönemi olacağı açıktır. Hukukun yürütme tarafından belirlenmesi idari davalarda memurun kazanma şansını da neredeyse yok edecektir.
Sen bilirsin dedik ya, gökte taş yağarsa yalnızca bana yağmayacak. Tek fark olacak ben yağacağını önceden bildiğim için tedbirli olacağım ama sana sürpriz olacak!..
Sonuç olarak iki yüz yıllık sistem tartışması sona ererken inşallah gelen gideni aratmaz diye temenni de bulunmaktan başka şansımız yoktur.