Garip bir şekilde hükümet yetkilileri ve kimi dostlar mevcut hükümetin milli politikalar ürettiğini iddia etmekteler. Buna aklı ve feraseti olan herkesin acı bir tebessüm atması kadar doğal bir sonuç yoktur. İçeride ve dışarıda “kendi aldattılar itirafları da bu konuda referanstır” bu kadar parmakta oynatılan bir hükümet Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmamıştır ve umarım bundan sonra da olmaz. Şimdi sormak gerekmez mi bu arkadaşlara;
1-Eğer Milli bir devlet olsaydık kendi milli meselemizi, Oslo da yabancıların gözetiminde sürdürür müydük?
2- Büyük Ortadoğu projesi milli bir projemiydi, yoksa batının bu coğrafyayı yeniden şekillendirmek için hayata geçirdiği bir proje miydi? Eğer başata ABD olmak üzere batının projesiydi deniliyorsa biz neden bunun eş başkanlığını “ortaklık” yapıyorduk? Yok eğer bizim projemizse diğer eş başkan Türkiye’de kimdi?
3- Libya’nın paramparça edilmesi bizim milli projemiz miydi? Eğer bizim projemiz idiyse amacımız neydi ve hangi çıkarlarımız oldu? Yok batının projesi idiyse neden biz önce karşı çıktık, üç gün sonra Kaddafi’nin vurulması için ABD ve Nato ya destek olduk?
4- Suriye’nin dönüştürülmesi eğer bizim projemiz idiyse, ABD ve Batının burada işi neydi? Yok eğer Batının projesiydi diyorsanız o zaman Rusya buraya yerleşirken Batı neredeydi?
5- Eğer Milli Politikalar yürütmüş olsaydık Suriye politikamız sonucu bu ülkenin bir kısmı İŞİD’in kontrolüne, bir kısmı PKK veya PYD nin kontrolüne geçer miydi? O topraklarda Türkmenler katledile bilir miydi? Rusya gelip Suriye’ye yerleşe bilir miydi?
6-Büyük Ortadoğu Projesi veya Arap baharı diyen zavallılar, Bu projenin Arapların Kışı olduğunu neden görmüyorlar. Ne zamandan beri beş yüz binden fazla insanın öldürülmesi bahar diye tabir edilmiş oluyor. Bir Milli politika olsaydı Müslüman ülkeleri cehenneme çevirecek bir proje içerisinde olur muyduk? Böyle bir projede taşeronluk yapar mıydık?
7- Amerika ya İncirliği açmamız adamların gelip yerleşmesinin Milli bir politika olduğunu hangi yüzle ve kim söyleyebilir? Bunun karşılığı Kuzey Irak a birkaç hava saldırısı olduğunu görmeyecek kadar saflığa yatıyorsak elbette bu politikaları milli diye bize yuttururlar.
Eğer kimilerinin dediği gibi Amerika’ya rağmen hiçbir şey yapılamaz diyorsanız Amerika bizim milli devletimiz oldu da haberimiz mi yok.
Ne yazık ki her hadiseye toplum olarak ön yargılar ve kayıtsız şartsız teslimiyetlerle bakmaktayız. O yaptıysa doğrudur gibi. Milliyet kavramını bile bu ülke için tehlikeli görenlerin milli politikalar ürettiğine nasıl ve neden inanıyoruz, bu ayrı bir tartışma konusudur.
Türkiye’yi her türlü dış tehdide açık hale getirenler eserleriyle övünseler de, sonuçta şimdi Batı nın parmağında oynattığı bizim millisiz milliler halkın dış tehditler karşısında birleşmesini istiyorlar. Bu gayet doğaldır. Eğer evladınız veya kardeşiniz başınıza bir bela açtıysa bunun faturasını ödemek zorundasınız. Şu andaki ahvalimiz budur. Bu belaları def etmenin yolu, kuru inatlarla mümkün değildir. Öncelikle kendi içimizdeki ayrışmayı bitirmenin milleti kederde tasada, kıvançta yek vucut yapmanın yollarını bulmalıyız. Sonra da devlet aklını devreye sokup şahsi ihtiras ve hevesleri tatmin etmekten kaçınmalı, ortak akılda uzlaşmalıyız.