Sayın Ziya Selçuk Yürü de Görelim!..
“Çiftçinin biri tarlasında çalışıyormuş. Oradan geçen bir yolcu karşı ki köye ne kadar sürede varabilirim diye sormuş. Çiftçi cevap vermemiş. Yolcu tekrar sormuş yine cevap alamamış. Yoluna devam etmiş. Daha sonra çiftçi arkadan bağırarak kırk beş dakika da varırsın demiş. Yolcu çiftçiye neden önce cevap vermediğini söylemiş. Çiftçi senin nasıl yürüdüğünü bilmiyordum ki” diye cevaplamış.
Yeni sistem ve bakanları hakkında pek çok şey yazılıp çiziliyor. Özellikle de en problemli olan alanın başına getirilen MEB Bakanı hakkında. Çok çalışkandır, işi biliyor, öğretmen kökenlidir, daha önce Talim Terbiye Kurulunda çalışmış, sözünü esirgemez, doğru bildiğini yapar, öğretmen dostudur daha birçok övgü dolu ifade!..
Bugüne kadar ülkemizde Bakanların çoğu yalnızca bakan oldu, hiç gören ve insiyatif alan olmadılar. Başkaları iş yaptı öneri getirdi onlar da baktı.
Acaba şimdi nasıl olacak? Yukarıda izah etmeye çalıştığımız gibi biz bakanın yürüyüşünü görmeden hedefe varma süresini tayin edemeyiz. Çünkü kadro kurmada zorlandığından eminiz, müdahalelerin olduğundan da!..
Sayın Ziya Selçuk a da iki yardımcı atandı. Acaba kendisi mi talep etti yoksa tepeden inme mi geldiler.
Bakalım Ziya Selçuk Bey ne yapacak?
Kalan bakan yardımcılarını bakan mı atayacak, yoksa çeşitli vakıf ve dernekler bu yardımcılıkları aralarında paylaşacaklar mı?
Yine Bakan üstü sivil kurullar olacak mı?
Bakanın her adım atışında karşısında yeni vesayet odakları dikilecek mi?
Çağdaş eğitim diyen bakanı haşlayanlar olacak mı?
Milli Eğitim de işgal altındaki saha temizlenecek mi, yoksa aynı işgalci zihniyetle devam mı edilecek? Örneğin sendika üyeliği karşılığında başarı belgesi dağıtan sözde ilçe milli eğitim müdürleri saltanatlarını sürdürecekler mi?
Ne yazık k; bugüne kadar yapılan uygulamalar bize umut vermiş değildir. MEB bürokrasisi eğitimi ileriye taşıyalım derdinde olmadı. Kişilere kadro açmak, makam dağıtmak, gönül almak ve günü idare etmekle meşgul oldu. Eğer aynı kadrolarla devam edilecekse değişen bir şey olmayacaktır.
…..
Lise Yerleştirmeler!..
Lise yerleştirmeleri çok baş ağartacak gibi duruyor.
Milli Eğitimin bir önceki yöneticileri attığı hiçbir adımın sonrasını düşünmedi.
Şimdi başarılı birçok öğrenci liselere yerleşemedi.
Neden mi?
Çünkü bilgisayar sistemine yüklenilen bilgilerden devamsızlık ve dört dönem şartı büyük bir adaletsizliğe sebep oldu.
Aynı okulda iki yıl okuyan öğrenci ile dört yıl okuyan farklı değerlendirildi.
Dönem sonu devamsızlıkları tam giren okullar cezalandırıldı, öğrencilerin devamsızlıklarını görmeyen onları varsayan okullar ödüllendirildi.
Dönüştürülen okulların gittikleri okullara tanımlaması yapılmadığı için öğrenci hemen evinin yanındaki okula giremedi.
Hepsinden önemlisi liselerin çoğu İmam Hatiplere dönüştürüldüğü için Lise kalmadı.
Sonuç olarak bakan bey ve ekibi; bir önceki zevatın hataları sonucu oluşan yırtık ve sökük dikme ile meşgul olacağı için şimdilik nasıl yürüyeceğini görmemiz pek mümkün görünmüyor!..