Yarım solukla rampaya çıkmaya çalışırsın..Sağa sola bakarak ,sağlı sollu muz ağaçları kocaman kocaman yapraklarıyla size gülümser..
Biraz daha yürürsünüz burnunuza bir koku gelir,reyhasi sizi mest eder,mis gibi kokar,durup,dinlenirken nefesi burundan içinize çekersiniz..Biraz daha dinlenme bahanesiyle oyalanirsiniz..Ciğerleriniz bayram eder,o mini mini çiçeklerden nasıl böyle bir koku çıkıyor, aynı tütüyü evimin bahçesinde de hissederim, hele gece mutfak penceresi,balkonda otururken adeta sizi sarhoş eder..
Yürüyeyim eve az kaldı hissiyatiyla yürümeye devam edersiniz..
Sokağa döner, yine muz bahçeleri karşılar sizi..Yanında yeni dünya ağaçları..
Alanya muz cennetidir..Muz ayrı ve özel bir meyvedir..Ters lale gibi içinden kibrit kutusuna benzeyen meyveleri, aşağıya doğru büyüyerek olgunlaşır..
Bir çiçekten 10 kg fazla muz oluşur..
Mucize bir ağaç, Rabbimin mucizesini görmek isteyen muz ağacına, muzun gelişmesine bakması yeterlidir..
Her sene bu mevsimde muz ağacına bakmaya doyamam..
Bu düşünceler içerisinde yol bitmiş, eve gelmişimdir..
Balkona oturur çayı elime alınca, dinlendiğimi hissederim...Gözümün önünde deniz çarşaf gibi serilmiş vaziyettedir.
Gemiler,pupa yelken seyir ederler..Bayrağımız salına salına gezmeye çıkmış gibidir..
Gönül huzurlu olunca yaşamak güzel oluyor,herhalde..
Alanya yeşille,mavinin kucaklaştığı bir şehirdir. Hele gökyüzünde top top bulutlar kümeleşti mi ?
Yaşanmaz, hissedilir, denir ..
Havası, güzelliği, sakinliği insana huzur verir..
Denizin çarşaf gibi olmasida güzeldir, dalgalı halide güzeldir.
Bakmaya doyamazsınız, kime sinirlenmiş acaba,dünyaya kafa tutuyor,dersiniz...
"Hatta büyük davalar ummana benzer, pislik tutmaz,dışarı atar", denir
Deniz kenarında avere kuşlar suya ,dalar dalar çıkarlar..
Güvercinler takla atar,yollarda yere serpilen buğdayları yemeye çalışırlar..
Evcilleşmiş durumda,insandan kaçmazlar ..
Yabancıları sık görürsünüz ya yürüyüş yaparlar,ya deniz kenarında oturuyorlardir..
Gençlerin elinde çocukları yan yana yürürler
Dersiniz ki bunlar Türkleşmiş mi ne...
Alanya sevdiğim şehir, huzur bulduğum mekan..
Görmeyenler mutlaka gelip,görmeli. .
Rıhtımı, seyir tepesi,yaylalarından daha bahsetmedim. .
Avrupa Şehirleri ifadesi vardır, bu ifadeden hep rahatsız olurum..
Niye benim ülkem Avrupa gibi olmasın, diye.
Alanya tam böyle, Avrupa şehridir. .
Nereden yürürseniz yürüyün, denize inersiniz..
Sahili en uzun şehir diye bilirim. ..
Alanya kalesi ayrı bir güzelliktir.
Kale çevresinde Alanya eski evlerini görmeniz mümkündür. Çiçekler içinde bahçeli evler,begonviller..Renklerine hayran olursunuz..
Ateş kırmızısı. .
Cuma ,salı pazarları ayrı güzelliktir. Ne isterseniz bulursunuz..Tamamen organiktir..
Yabancılar sizden iyi anlar meyvenin,sebzenin iyi ve ucuzundan..
Tadına bakarken karnını doyurur..Pazarlık bile yapar..
Alanya'nın yerlisi yörüktür..Ama Manavgattan farklıdır, tabiatı. .
Manavgat'in yerlileri daha bencil ve kaba diye anlatırlar
Yabancıya karşı soğuktur,benimsemez..
Ama Alanya'nın yerlisi kibardır, yabancıya karşı sıcaktır. Hemen ahbab olur..Yardım eder..
Esnafı sıcaktır, kendine has şivesiyle size yardım etmeye çalışır. .
Almanya'yi anlatmak çok zordur ,güzelliği insanı büyüler. .
Türkiye'de pekçok yere gittim,gezdim..Ama Alanya kadar,temiz, düzenli, tarihi bir yer görmedim.
Ayrıca samimi dostlarım vardır, ülküdaslik hukukuna önem veren,Ahde vefa üzerine samimi olan..
Çat kapı ben geldim deyince,kapısını sonuna kadar açan buyur hocam sen mi geldin diyen.
Sohbet daha dünde kalmış gibi devam eden..
Sohbet konusunun dava,millet memleket olması sohbetin tadına doyamadiginiz.
Daha ne olsun,insan ne ister ki başka..
Dostun hası böyle olur,dersiniz..
Bizler,bizim kuşak her durumdan zevk almayı, mutlu olmayı bilir...
Yaradilmişı Yaradandan ötürü sevmek " düsturuyla hareket ettiğimiz,düşünce sistemini buna oturtuğumuz için olsa gerek..
Velhasıl kelâm seviyorum,Alanyayı.