Tek başına ne güzel bir kelimedir. Sıfat, özne yüklem istemez. Muazzam şuur veren tek başına yıllara, asırlara meydan okuyan bir kelime.Türkçenin güzelliği, üstünlüğü, büyüklüğünü terennüm eder...
Bayram kelimesi her yaşta kişinin içini dolduracağı hatıralarla yüklüdür.Hele bizim gibi yaşı atmışı bulmuş olanlar için ne çok şey ifade eder, bu kelime. Hani eski bayramlar diye başlayan cümleler vardır, mutlu, huzurlu, güzel yaşanmış bayramlar...
Çünkü Bayram demek, insanların sevdikleriyle buluştuğu, ıraklardan gelen evlatların baba ocağına kavuştuğu, küslerin barıştığı, bugün bayram hele gelin kucaklaşalım, dendiği gündür...Bu söz denilince töre konuşur, kimse ses edemez, kucaklaşılır, küçükse el öper, büyükse gözlerinden öper, yüreklerdeki kir, pas silinir... Kişi bir rahatlar ki bir oh! Çeker, dünde kalmış gibi olaylar sohbete başlanır...
Töredir, bayramda büyüklerin kapısı kapanmaz, herkes el öpmeye gelir.., gelirdi. Anadolu’da bir evden biri vefat ettiğinde tüm eş, dost" bunun ilk bayramı "ziyarete gitmek gerekir, denir.. Ve tanıyan herkes o eve, aileye ziyarete gider.Bu mevzuyu hep düşünmüşümdür, acıya ortak olmak içün mi? Gidilir, İnsan kalabalıkla derdini unutur onun için mi gidilir, Ölümü hatırlatmak için mi,? Gidilir, bilemem ama gidilir. Gelenektir, Töredir...
Bayram benim hayatımda da pek çok güzellikler, mutluluklar yaşattığı gibi çokta ıstırap, acı veren hatıra da yaşatmıştır. Beyimi bir kurban arifesinde kaybetmiş, Bayramında da defnetmiştim.Dünyanın başıma yıkıldığı, ufalandığım, yok olduğum bir gündür.Hâlâ çocuklarımın üzerinde bayram sendromu vardır.. Oğlum nedense bayramda evde olmak istemez…
Aklıma hep, Atsız Atanın “Mazi ve toprak” atlı şiiri gelir…Şiirde Genç delikanlı sevdiği kızı kaybetmiş, toprağa defnetmiştir.Acısına dayanamamış, isyan etmiş, toprağa düşman olmuştur. İşte Atsız, bu ruh haline çare bulmaya, teselli etmeye çalışmaktadır... Şiirde şöyle seslenilir..
Mazi ve toprak :
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız.
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız,
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü,
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü...
Bizim yaşımızdakiler bayramı düşündüğümüzde hep eski bayramları hayal edilir ah! Nerede o eski bayramlar deriz.Hemen çocukluğumuz aklımıza gelir. Hani alınan bayramlıkları yastığımızın yanına koyup, yattığınız…Gece kalkıp kalkıp baktığımız... Sabah olsa da kalkıp, bayramlığımızı giyelim, dediğimiz, Bayramlar.Çünkü bayramdan bayrama kıyafet, ayakkabı alınırdı.Yeni bir elbise ve ayakkabı için bayramı beklemeniz gerekirdi.Şimdiki gibi sürekli alma gücümüz yoktu.Ne gariptir ki bu alışkanlık devam, eder, bende.Bayramda mutlaka kendime bayramlık alırım.Bu kıyafet beni çocuklar gibi sevindirir, benim için eski bir geleneğin, devamıdır... O kıyafet benim için çok değerlidir.Çünkü bayram kıyafetidir.Torunlarıma mutlaka bayram kıyafeti alırım...
Maziye şöyle bir baktığımızda bizim nesil her şeyiyle dolu dolu yaşamış…Kültür olarak, sanat olarak, dava olarak.. Her şeyi içine sindirerek yaşamışız.. Onun için güçlü ve dayanıklıyız...Yokluğu da gördük, varlığı da.. Para bizim için amaç değil, araç olmuştur... Paraya değer vermeyiz...
Bayramda kapısı kapanan evlerde vardır. Büyükleri vefat etmiş, evlatlarda kendi derdine düşmüştür.Böyle evlere "baykuş tünemiş" , tabiri kullanılır.Ne hazin verici bir manzaradır.Bayramda anaların gözü hep kapıda olur, evlatlar gelecek mi diye.Şayet evlat gelmemişse, gelmeyecekse işte o bayram kara geçer.Ne hüzün verici bir hadisedir...O yürek sızısını hiçbir şey tedavi edemez, teselli veremez..
Zamanımızda artık bayramlar eski maneviyatını kaybetmek üzere. Tatil olarak değerlendiriliyor. Bir yerlere gidelim, muhabbeti ortaya çıkıyor.
Ben bile evlatların sözüne bakarak (el mahküm) yeşille mavinin sarmaş dolaş olduğu Alanya’dayım.Dostlarımı , arkadaşlarımı bırakıp buraya geldim.Yan komşum Saadet Hanım ne işin var, gelenek töre dersin niye gidiyorsun, deyince söyleyecek söz bulamadım.Evlatlar, dedim onlar öyle istiyor, beni bırakmıyorlar, kendi halime.Hani hayırlı Evlatlarımda vardır, kıramam, üzemem onları.
Demek ki Bayram birazda evlada mı bağlı ne ? İnşallah önümüzdeki günlerde de çifte bayram yapacağız.Elinden zorla mazbatası gasp edilen Ekrem İmamoğlu tekrar büyük şehir belediye başkanı seçilecek. Tüm Türkiye bayram edecek... Hak yerini bulacak.Ve hep beraber şöyle haykıracağız: Her şey Çok Güzel Olacak......
Bu vesileyle yazı mı okuyan tüm sayfa arkadaşlarımın, dostlarımın bayramını canı gönülden kutluyor, bayram günlerimizin sağlıklı, huzurlu, mutlu geçsin inşallah, diyorum...
Yüreğinizden bayram sevinci hiç eksilmesin, inşallah.....