Ümitle yarınlara köprü kurduğumuz, seçimi yaptık. Ne çok hayallerimiz vardı, değil mi?
Türkiye'yi düzeltecektik. Ekonomi, dış işleri, iç işlerimiz düzene girecekti. Eğitim, sanat, milli kültür, çocuklarımızın geleceği garanti altına alınacaktı. İnsanımız oh! Diyecek. Rahat nefes alacaktı.. Ayrıcalık bitecek, herkes aş, iş, hürriyetine kavuşacaktı.
Kendimiz için değil, çevremiz, milletimiz içindi isteklerimiz.Biz ülkücüler zaten kendimiz için hiç bir şey istemedik ki.
Hep başkaları, milletimiz için yaşadık. Buna dava dedik, idailistlik dedik. Sevda, yürek yangını dedik. Çile çektik, sürüldük, alay edildik ,emeğimiz sömürüldü ama çizgimizden milim sapmadık. Taviz vermedik.
Bizim hayata bakış açımız buydu, böyle yaşamayı şeref saydık.
MHP de gördüğümüz ihanet üzerine İyi partiye girdik, daha doğrusu kurduk. Zulme, adaletsizliğe, ihanete, baskıya dur, demekti amaç.. İktidar olup, vatanı selamete çıkarmaktı. Çünkü devlet çarkları iyi işlemiyordu.
Dişimizle, tırnağımızla, var gücümüzle çalıştık, teşkilatlandık. Kongrelerimizi yaptık.Tam nefes alalım derken, erken baskın seçime girdik. Başkanımızın, Akşener'in hızına yetişmek için koşmaya başladık. , Köy köy, kasaba kasaba dolaştık.
İnsan üstü çaba sarfetti arkadaşlarımız. Pekçok engelle karşılaştık. Maddi manevi. Pekçok vekille tanışamadık, görmedik. Ama biz teşkilat olarak, vekilimiz varmış gibi koşturduk. Çünkü vatanın bize ihtiyacı var, dedik.. Çalışana Allah verir dedik, yılmadık, bıkmadık, usanmadık...
SONUÇ, hüsran.
Beklemediğimiz sonuçla karşılaştık. Nakavt mı olmuştuk, kayıp mı etmiştik.? Emeklerimiz zayii mi olmuştu.? Üç gündür, bu sorularla dolaşıyorum..Baktım içinden çıktığımız mhp yata yata seçim kazandı, gerçi biz de o kadar oy aldık ama olsun. Biz iktidar olmalıydık...
Emperyalist güçlerin iş birlikçileri dur, ileri girme seni iktidara getirirmiyiz, dediler.Liderinin, cesareti, çalışması, dürüstlüğü yetmez bu devleti yönetmeye dediler..Bizim aklımızın ermediği kirli işlerle, düzen devam edecek, Türk Milleti bir adım daha emperyalizmin emrine girecek, dediler.
Peki biz ülkücüler buna evet mi diyeceğiz? Senelerce savunduğumuz davamızdan vaz mı gececeğiz. Oturup, kirli oyunları seyir mi edeceğiz? Bir zamanlar aynı davayı savunuyoruz deyip bizi yarı yolda bırakıp, menfaatin peşinde, şahsi çıkarlarını dava gibi görenleri mi katılacağız.?
Şerefimizden, gururumuzdan taviz mi vereceğiz. Yoksa bana ne ne halleri varsa görsün, "Milletin öldüğü yerde ben bir hafta yaşarım" mı diyeceğiz.. Her türlü haksızlığa boyun mu eğeceğiz, gördüğümüzü görmemezlikten mi geleceğiz.
Yok Bozkurt bu zillete katlanamaz, katlanmamalıdır. Çünkü kurt karekteri yaralansa ıssız bir hizbeye, kuytuya, dağların tepelerine çıkar, inleye inleye orada ölürmüş. Ama acizliğini, ızdırabını, yarasını kimseye göstermezmiş.
Arkadaşlar vatanın bize herzamankinden daha çok ihtiyacı var. Bugün emperyalist güçlerin tek elde edemediği kişiler, idalist ülkücü kişilerdir.
Çünkü menfaat karşılığı kendini satmaz, kendini pazarlamaz...Bırakın bozuk saatler yalan yalnış işlesin
Çelebilir çekilsin, haremlerde kışlasın..Bizim içimizden çıkanlar, bizdenmiş gibi görülen "mankurtlar"Sahiplerine annelerinin , kardeşlerinin çocuklarının cesetlerini teslim etsin.
Biz göze göz, dişe diş mücadele etmeliyiz..Bir adım geriye çekilmek yok, en güzel mücadele saldırıdır. Böyle cesaret olmasaydı, Türk Milleyi 16imparatorluk,devlet kuramazdı..
Türk Milleti Dünya milletleri içerisinde , hürriyete verdiği değer, bağımsızlığından ödün vermemesi, vatan toprağını kutsal olarak görmesi ile tanınır.Bunun için düşmanı çoktur, bileğini bükemeyen düşmanlar, içini karıştırarak, nifak sokarak yok etmeye çalışırlar..
Bizim kadar bayrak şehidi veren ülke yoktur.Sadece Anadolu'da toprağı sıksak şehit kanı fışkırır, der Akif..
Bu topraklar pekçok medeniyeti üzerinde barındırmış, bu medeniyetler mücadelelerle, savaşlarla yok olup gitmişlerdir.
Bugün Türk Milleti bu topraklarda hala varsa bu verilen mücadeleye, uğrunda şehit düşen şehitlerimiz sayesindedir.
Sadece ülkücüler 5000 şehit vermişlerdir.. Bunun sorumluluğu omuzlarımıza yüklenmiştir..Bundan kaçamaz, ben artık yokum diyemeyiz, dememeliyiz.
Surda bir gedik açtık. 45 çeriyi oradan içeriye soktuk. Bundan sonra daha şanslı olacağız. Arkadaşlarımız güzel işler yapacak, cesaretle biz de onlara destek olacağız..
Biz cesurlar hareketinin neferleri önde Liderimiz Akşener arkasında bizler yeni hedeflere, menzile doğru koşturacağız... Yılmak, yıkılmak, küsmek, bezmek yok. İleri, daha çok ileri ARKADAŞLAR..
LEKE ŞİİRİNİ ŞÖYLE BİR HATIRLAYALIM..