Sen neymişsin meğer korona; kimini hasta ederken, kimini öldürdün, kimini parasına para kattırırken, kimini açlığa mahkum ettin. Bunlarla bile yetinmemiş olacaksın ki, birde ortalığa şovmenleri salarak bizleri alay konusu eyledin. Yapt ıklarının bahanesi bile yetmiş olacak ki, bazılarını hürriyetine kavuştururken, bazılarını malından canından yoksun eyledin. Adının arkasına sığınanların bir kısmı olmayan paralarla halkın sırtından yeni paralar kazanmak için ihaleler yapıp, millet bulamazken elli beş devlete hatta PKK'ya varıncaya kadar sağlık malzemesini hibe ettirdin. İçeride ise çeşitli nedenlerle boşalan kasaları doldurabilmek için bağış kampanyaları düzenlettirdin. Güya altmış beş yaş üstü ihtiyarları senden koruma adına vebalı gibi gösterttin, sokağa çıkan halka ceza üstüne ceza kestirdin. Birde ne görelim sokağa çıkma yasağı koyuyoruz diye milyonları sokağa salıp aylardır yapılan karantinayı iki saat içinde heba ettirdin. Yapılanların sorumlusu benim diye özür dileyip ayrılanlara ise, olur mu öyle şey daha beterleri için bana lazımsın diye istifalarını geri çevirttirerek halkla alay ettirdin.
İşte böyle korona bey. Bey diyorum çünkü sen halklara hükmedensin. Seni kim, nerede, ne amaçla üretti bilemem ama ortalığı yıkıp viran ettiği görülen bir gerçek oldu. Bilmiyorum sana daha ne kadar sabrederiz belirsiz ama. Bildiğim tek şey var o da yaptığın kötülüklerden dolayı sabrımızı çok zorladığındır. Gün geçmiyor ki, bir değerimizi daha yok edip götürüyorsun. Soruyorum sana, bu gidiş nereye kadar? Elbet bir gün seninde sonun gelecek, gelecekte bize ettiklerinle kalacaksın. Yaptıklarından mutlu musun? her ülkede bir farkı davranırken, bizim ülkemizde halkın istememesine rağmen vekilleri çalıştırıp affı çıkarttırdın. Sırf sana oy vermek için kapıya çıkmayan liderler bile meclise oy kullanmaya geldi. Ancak iş milli bayramımız Ulusal Egemenlik Bayramını kutlamaya gelince, Gazi meclisin başkanı benim liderim meclise gelmiyor, öyleyse diğer partilerin liderleri de gelmesin diyecek kadar ileri gidip seni bahane göstermeye kalktı be korona. Fırsatçılara daha neler neler yaptırdın bir bilsen ve görsen. Salda gölü gibi bir dünya harikasını talan ettirmekle kalmayıp niye bunu yapıyorsunuz diyen belediye başkanını ve eşini kurşunlattın.
Askerleri terhis ettirmezken doksan bin mahkumu bir anda serbest bıraktırdın, sonrada dışarı çıkan o canilere can aldırıp mahalleler tehdit ettirdin. Seni bahane eden medya kuruluşları dizileri kaldırırken yerine doktorları çağırıp günlerce yapılan konuşmalarla halkın psikolojisini bozdunuz. Bünyesini zayıf gördüklerinin imiğini sıkıp öldürüp yakınlarını acıya gark ederken, bazılarını ise günlerce işkenceye tabi tutarak kabir azabı yaşattın. Ülkede ne kadar vicdansız insanlıktan nasibini almamış yaratık varsa, merdiven altı sağlıksız üretim yaptırıp ve üretimi yapılan normal mallara yüzde yüzün üzerinde zam yaptırarak zengin ettin. İşini gücünü kaybetmiş milyonlarca garip guraba'yı ise kuru ekmeğe muhtaç ederek çile çektirerek öldürme yolunu seçtin. Kısacası seni laboratuarlar da üretip milletlerin üzerene salanların emrinde hücuma kalkarak dünyaya zarar vermekten zevk aldın. Milletin gençleri maske dahi bulamazken, yaşlılarını ölüme terk ettirdin. fakire bedava ekmek dağıtanlara soruşturma açtırarak bırakın ekmek alamayanlar ölsün demeye getirdin. Tüm bu yaptıklarını da paralele devlet adı altında savundurdun. Halbuki milletin bildiği, geçmişte birlikte olunan ve her şeyin emirlerine sunulduğu paralel devlet ise bildiğimiz kadarıyla bırakın halka ekmek vermeyi halkın midesindeki lokmasına elinden almıştı.
Yahu korona gördüğüm kadarıyla sen bu milletin başına büyük bir belasın. Bakıyorum da parasızlıktan benim devletim karşılıksız para basarken, "Biz bize yeteriz Türkiye'm" adı altında bağış kampanyaları başlatırken diğer taraftan yandaş müttehitler boş kalmasın, yeni ihaleler alsınlar ve paraları azalmasın diye gece gündüz mesai sarf ettirdin. Ülkede gündemi değiştirip varsa da yoksa da korana dedirttin. halbuki Suriye de, Libya da, Irakta ülke içinde neler olup bitiyor hiç ama hiç haber yaptırmadın. Yoksa bir şeyler olmuyor mu, oluyor da bize mi duyurulmak istenmiyor öğrenemedik. Ekonomi ne durumda, korona sonrası neler planlanıyor bunları hiç konuşturmadın. Halka tek verdiğin sokağa kim çıktı hangi ülkede kaç kişi öldü oldu.Halbuki en büyük tehlike korona ile olan savaş kazanıldıktan sonra açlık ve yoksullukla savaş nasıl olacak onu halktan gizlettin. Anlaşılan o ki korona bey sen gittikten sonrada seni çokça yad edip ne yapalım gözle görülmese de bir mikropla savaştık varımız yoğumuz elimizden gitti fakirler siz sabredin zenginler siz tokmaklayıncaya kadar yiyin denecek. Eh be fakir ve dürüst insanların düşmanı korona, sen sana verilen görevi hakkıyla yaptın. Senin öldürmen ve aç bırakman varsa bizimde sığınacağımız Allah'ımız var. Ne yapalım bizler garip ve mazlumlar olduğumuz için elimizden gelen bu kadar.