Rusya'nın Tomsk Oblastı'nda, Ob nehri ile Culım nehirlerinin birleştiği yerin güneyinde ve Krasnoyarsk Krayı'nda yaşayan bir Türk halkıdır. Obi akarsuyunun kollarından çulım akarsuyu boyunda yerleşmişlerdir. Tomsk Oblastının Tegülde ilçesi ve Krasnoyarsk Krayının Tühtetskiy rayonunda Paseçnoye ve Çindat kylerinde ağırlıklı olarak yerleşmiş durumdalar.
Eski çağlarda çulımlar nehir ve göl kenarlarına yerleşmişlerdir. Bunun nedeni ise ana geçin kaynaklarının balıkçılık olmasıdır. Kışları ise avlaklara taşınarak avcılık yaparak kürk hayvanlarının kürklerinin ticaretini yapmalarındandır. Yenilebilir bitki toplayıcılığı, sedir çam fıstığı üretimi, yaş ağaç kabuğundan hasır üretimi yapılırdı. Ev zanaatları arasında dokuma, iplik, ağ, kap üretimi, kayık, kızak yapımı, deri işlemeciliği bulunurdu.
Çulımlar, Melets, Kezik, Melez gibi isimlerle anılır. Haklarında en erken bilgiyi, bölgeye 16. yüzyılda gelen Rus sömürgeciler vermektedir. Çin ve Hint kaynaklarından elde edilen daha erken bilgiler bulunsa da, doğrulukları şüphelidir. Eldeki kesin bilgilere göre 16. yüzyılın sonlarında vergi ödemeye başlamışlardır. 17. yüzyıl boyunca ise sayıları giderek artan Rus yerleşimlerinin baskısı altında kalmışlardır.
1720 yılında Ruslar tarafından zorla Hıristiyan yapılıncaya kadar geleneksel inançları Şamanizm'dir. 1822 yılına gelindiğinde "Rus asıllı olmayan" statüde "Vatandaş" sayıldılar. Rusların baskılarına ve koydukları ağır vergilere rağmen 1930 yılına kadar eski yaşamlarını sürdürmeye devam ettiler. Bu tarihten sonra göçebe olan Çulım Türkleri yerleşik hayata geçirildi. Komünizm tarafından kurulan kolektif çiftliklere malzeme sağlama adına Çulım Türklerinin mallarına el konuldu ve mal sahipleri aileleriyle birlikte idam edildi.
Komünist yönetim özellikle dini ve dilleri konusunda ağır baskılara tabi tutarak Çulım Türklerinin dinlerini yaşamalarına ve dillerini konuşmalarına izin verilmedi. Bu nedenlerden dolayı Ruslarla evlenmelerin artmasıyla birlikte Rusça konuşmaya başladılar. Çulım Türkçesinin Şor ve Hakas Türkçesi ile yakınlığı vardır. Unesconun tükenmekte olan diller listesinde yer alan Çulımçanın 20 yıl içinde yok olacağı düşünülmektedir.
2002 nüfus sayımına göre Çulım Türklerinin toplam nüfuslarının 656 kişi olduğu, bu sayı içinde ancak anadillerini konuşanların sayısının 270 olduğu bildirilmektedir. Çulımlar dinlerini kaybetmiş, dilleri ile birlikte kültürlerini de kaybetmek üzeredirler. Çulımlar, esmer kısa boyludurlar. Erkekleri ortalama 160 cm boyundadırlar.
Çulımlar, her yıl temmuz ayında ulusal bayramları olan Tum-bayram, yani ilk süt bayramını kutlarlar. Bu bayramın kökenini göçebe hayvancı Türkler zamanından alır. Kışlık otlaklardan yazlık otlaklara geçiş sırasında hayvanlar yeni yetişmiş otlarla beslenerek güçlenir ve ilk "Büyük süt" gelirdi. İnsanlar ise en yakın dağ zirvesinde toplanıp, at bağlama yerleri yapar, büyük bir ateş yakarlar ve dini anlam taşıyan törenler yaparlardı.
Bu bayramda at yarışları, ok atma, ağırlık kaldırma spor müsabakalarının yanında zengin ziyafetlerde hazırlanır.Ekmek ve tuz ile misafirler karşılanır. Köye girişte kurulan tak üzerine Çulımca "Merhaba iyi insanlar" yazılır. Yerel kıyafetler giyen bu insanlar gelen sanatçıların şarkılarını dinlerler.
Bugün halen yaşadıkları köyde bu geleneklerini devam ettiren Çulımlar, az sayıda olmalarına rağmen atalarının kültürünün yeniden doğmasının ve geleneklerinin muhafaza edilmesinin önemini bilmektedirler.