Kırımçaklar, Sovyetler Birliğinde yaşayıp, araştırmacıların dikkatini hiç çekmemiş Türkçe konuşan küçük bir halk topluluğudur. Bu Türk topluluğu Musevi olmaları ve Kırımda yaşamalarından dolayı Karaim Türkleriyle karıştırılmaktadır. Kırımçak adı 1859 yılında Rus kaynaklarında rastlanmakta ve diğer Yahudilerden ayırt edilmesi için "Kırımçak" adı kullanılmıştır. Kırımçak ifadesi, Kırım sakini ve Kırımda oturanlar anlamında da kullanılmıştır.
Kırımçak Türkleri şu an 650 kişi olarak Ukrayna'ya bağlı özerk bir Cumhuriyet olan Kırım'da yaşam mücadelesi vermektedirler. Bazı tarihçiler Kırımçakları fiziki yapılarından dolayı Doğu Avrupa'dan gelip Kırıma yerleşerek Türkleşen halk olarak gösterseler de, bugün bölgede yaşayan bu halkın 10. yüzyıl sonunda dağılan Hazarların bakiyeleri olduğu tüm dünyaca kabul edilmektedir. İsrail asıllı olmayan ırklardan Yahudiliği benimseme konusunda en göze çarpan ırk Türk ırkıdır. Hazar ve Karayların yanı sıra Kaliz, Kabar, Kıpçak, Kazak gibi bir kısım Türk boylarından insanlarda Yahudi inancını kabul etmişlerdir.
Kırımçakların Hazar Türklerinin bakiyesi olduğunun en büyük kanıtı konuştukları dildir. Çünkü Avrupa Yahudilerinin çoğunluğu Türkçe bilmez. Buna karşılık Hazar Türklerinin torunları olan Kırımçaklar Türkçe konuşur. Kırımçaklar Tevrat'tan alıntı isimlerin yanında Türkçe lakaplarda kullanmaktadırlar. Ayrıca Karaim ve Kırımçakların kan guruplarını araştıran S. Zaboltonıy Kırımçakların kan guruplarının Arap ve Yahudilerden çok farklı olduğunu ortaya koymuştur.
2. Dünya Savaşında Kırım'ın Almanlar tarafından işgal edildiğinde, Musevi olan Kırımçak Türkleri Almanların soykırımına uğramışlardır. Bu soykırımdan Rus, Ukraynalı ve Kırım Tatar ailelerin yanına sığına bilen Kırımçaklar ancak kurtulabilmiştir. Kırımçakların bir kısmı ise 1920-1921 yılları arasındaki iç savaş sonrası meydana gelen kıtlık sonucu ABD, İsrail ve Türkiye başta olmak üzere Arjantin, Almanya Rusya'ya göç etmişlerdir.
1844 yılındaki Novorossiysk valisi Voronnsuv, dahiliye vekiline Kırımçaklarla ilgili verdiği bilgiye bakıldığında Kırım'ın işgaliyle Rusya tabiiyetine geçen, atalarının adetlerini koruyan, Tatar Türkçesine yakın bir lehçeyle konuşan, Kırım Tatarları gibi giyinen, eski Yahudi kitaplarını okuyan Sakin bir hayat yaşayan, zanaatkarlıkla meşgul olan ve eğer yapıp papak diken halk olarak ifade etmiştir.
Kırımın yerleşik halkı olan Kırımçaklar, yarım adanın güneyinde oturmaktadırlar. Kırımçakların tarihin değişik devirlerine ait bazı yazıtları bulunmaktadır. Kırımçakların dini merasimlerinin dili İbranicedir. Tevrat ve Talmud'un anlaşılabilmesi için Haim Hizkiyav Medini tarafından İbraniceden Kırımçak Türkçesine çevrilmiştir. Kırımçak Türkçesinde yazılmış çok az sayıdaki eserler bugün Rus Milli Saltykov-Çedrin kütüphanesinde bulunmaktadır.
B: F. Blagove, Kırımçakların dili için "Karluk-Uygur gurubunun Çağatay diyalektini konuşurlar" dese de, Kırımçak Türkçesinin, klasik Çağatay Türkçesi özelliklerini göstermediği, bazı fonetik özellikleri dikkate alındığında Kumuk Türkçesi gibi Oğuz özellikleri gösteren bir diyalekt olduğu görülmektedir. Ayrıca Kırımçak Türkçesinde, fiil çekimi de Türkiye Türkçesiyle aynıdır.
1994 yılında Rus Teknik akademisinin Türkçe araştırma bölümü Kırımçak Türkçesinin analizini yaptığı araştırmasın da vardığı sonuç ise "Tüm gramer özellikleri göz önünde tutularak Kırımçak Türkçesinin Karay ve Kırım Tatar Türkçesine benzeyen ancak bağımsız bir dil olduğu görüşüdür. Kırımçak Türkçesi Rus Teknik Kademesi'nin bastığı dil kitaplarından Türk diller kitabına dahil edilmiştir. Kırımçaklar içerisinde bugün maalesef Kırımçak Türkçesini konuşabilen bir kaç kişi kalmıştır. Kırımçak Türkçesini bilen ise bir kişidir.