Kızılay, resmi adıyla Türkiye Kızılay Derneği, eski adıyla Hilal-i Ahmer Cemiyetidir. İlke olarak "İnsanlık ayrımı gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik" çerçevesinde çalışan bir yardım kuruluşudur.
22 Ağustos 1864 yılında Cenevre'de 12 devletin temsilcileriyle yapılan uluslararası bir toplantıda uluslararası Kızılhaç örgütü kurulması kararı alınır. Osmanlı Devleti varılan bu anlaşmayı bir yıl sonra 5 Temmuz 1865 yılında onaylar. Bu onaya rağmen derneğin kurulması 40 yıl sonra anca gerçekleşir.
Derneğin kurulmamasının arkasında yatan gerçek, Osmanlı Devletinin bu derneğin olmayacağı inancını taşımasıdır. Bu gecikme ve inanmazlığa rağmen 1867 yılında Mekteb-i Tıbbiye hocası Dr Abdullah bey Paris'te toplanan ilk Kızılhaç kongresine delege olarak gönderilir. Kongre delegemiz Milletlerarası Sıhhi Yardım Komitesine seçilir. Dr Abdullah Bey Osmanlı Devletinde yaralılara yardım derneği kurmak için buradan icazet alarak yurda döner.
Ancak teşkilatın sembolü olan Haç'ın Hıristiyanların sembolü olması nedeniyle sorun oluşturur. Abdullah Beyin ısrarı ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşanın desteği ve Kırımlı Dr Aziz Beyin katkılarıyla Marko Paşa başkanlığında 11 Haziran 1868 yılında her hangi bir işaret ve sembolü bulunmayan "Mecruhin ve Marza-yı Askeriye İmdat ve Muvenet Cemiyeti" kurulur. Ancak yakınlarda savaş tehdidi görülmediği için tüzük onaylanmaz 1874 yılında ise Abdullah Beyin ölümü üzerine cemiyet faaliyetleri durdurulur.
1876 yılında Sırbistan ve Karadağ ile Osmanlı Devleti arasında ki meydana gelen savaş bu derneği yeniden gündeme getirir. Çünkü çatışmalarda Slav askerleri Kızılhaç Cemiyetinden yardım alırken Osmanlı orduları çaresizlik içine düşmüştür. Kızılhaç teşkilatı Osmanlıların yardım alabilmeleri için İstanbul'da bir merkez oluşturarak Cenevre'deki merkez yoluyla dünyaya duyurma şartını getirir. O günde tıpkı bu günkü gibi dayatmalar getirmişlerdir.
Bunun üzerine daha önce kurulup'ta işlevsiz kılınan derneğin yeniden kurulma çalışmaları başlatılır. 13 Ağustos1876 yılında toplanan hükümet ve cemiyet temsilcileri Kızılhaç yerine Hilal-i Ahmer kurulmasını kararlaştırırlar. Cemiyet 14 Nisan 1877 yılında resmen kurulur.
Cemiyet ilk faaliyet planı olarak 93 harbi sırasında 4 bine yakın yaralıya bakarak kendisini ispatlar. 1897 yılında Osmanlı- Yunan savaşı sırasında ise cemiyet topladığı yardımlarla iki vapur yaralıyı İstanbul'a getirir, orduya ilaç yardımında bulunur. Savaş sonrası ise cemiyetin faaliyetlerine tekraren ara verilir.
Meşrutiyetin ilanıyla Hilal-i Ahmer Cemiyeti yeniden yapılandırılarak faaliyetlerine bir daha ara vermemek üzere yeniden kurulur. 1911 yılında İstanbul'da çıkan yangında devletten daha aktif faaliyet yapar. 2. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte devlet adamlarının çoğu eşleriyle birlikte cemiyete üye olurlar.
Milli mücadele döneminde Hilal-i Ahmer Cemiyeti işgal kuvvetlerinin baskısına maruz kalır.16 Mart 1920 yılında dernek merkezi basılır, derneğin genel sekreteri Adnan Bey Ankara'ya giderek milli hükümete katılırken, Halide Hanım cemiyet hemşiresi olarak savaşa katılır.
Ekim 1920'de cemiyetin Ankara temsilciliği kurularak, Anadolu'daki şubeleri buraya bağlanır. Cemiyetin İcra Vekili Heyeti Bakanlar Kuruluna başvurarak cemiyetin adını 29 Kasım 1922 yılında Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak değiştirilir. 1925 yılına gelindiğinde cemiyetin merkezi Ankara'ya taşınır. Cemiyetin adı 28 Nisan 1935 yılında Türkiye Kızılay Cemiyeti 22 Eylül 1947 yılında Türkiye Kızılay Derneği olarak değişir. Halen Türkiye Kızılay Derneği olarak ülkemizde faaliyetlerini sürdürmektedir.