1986 KAZAK "JELTOKSAN" AYAKLANMASI KAHRAMANI

  1986 yılının Aralık ayında Moskova, şimdiki karşılığı cumhurbaşkanı olan Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi 1. Sekreteri Din Muhammed Kunayev'in yerine Rus asıllı Gennadiy Kolbin'i atadı. Kazaklar ise 22 yıl bu görevde kalan Kunayev'in yerine yine Kazak asıllı birinin atanmasını istiyordu. Bunun üzerine dönemin Kazakistan başkenti Almatı'daki Kazakistan Devlet Üniversitesi’nden SSCB'ye karşı öğrenci hareketleri başladı. Öğrenciler, Komünist partisi merkez binasına girerek, binayı ele geçirdiler. Daha sonra şehir hapishanesini de ele geçiren öğrenciler bir çok mahkumu serbest bıraktı. Rusya, Moskova'dan uçak ile Almatı'ya çok sayıda gönderdi. Askerler Almatı sokaklarında gösteri yapan Kazak gençleri üzerine ateş açtı. Olaylarda çoğu öğrenci 22 kişi hayatını kaybetti. Tutuklanan binlerce kişi işkenceye maruz kaldı. Olaylarda çok sayıda kişi de yaarlandı.



"Kahraman Genç Türk: Kayrat

 Kayrat Rıskulbekov 18 yaşındaydı…

Jeltoksan ayaklanmasında en önde o vardı…

17 ve 18 Aralık günleri meydandan hiç ayrılmadı.

Direndi kalleşlere…

Tükürdü suratlarına, bütün çabalarına rağmen bitmediklerini, yitmediklerini, orada olduklarını, diri olduklarını, dik olduklarını çarptı arsız yüzlerine…

Faşist Rus tuttu onu da sonra, tutsak etti, ölümüne hüküm kıldı…

Oysa ki heyhat, Kayrat ateş gözlü bir Gün çocuğuydu.

Siner miydi?!

Hüküm açıklandığında mahkeme salonunda onun haykıran bozkurt sesi yankılanıyordu:

Kayrat diye adım var,

 Kazak derler zatım var,

 Erkek toklu kurbanlık,

 Asarlarsa assınlar!..

Dış baskılar neticesinde Kayrat'ın cezası 20 yıl ağır hapis cezasına çevrildi.

Öz vatanının hücreleri artık onun yeni evi olacaktı.

Evet olacaktı…

Çünkü, aradan 6 ay bile geçmemişti ki, Kayrat'ın hapishanede bilinmeyen bir sebeple (!) öldüğü açıklandı!..

Çok değil, 5 yıl sonra Kazakistan'ımız, diğer bütün Batı Türkistan'la birlikte bağımsız olduğunda artık Şehit Kayrat da, Jeltoksan başkaldırısının diğer kurbanlarının sembol temsilcisi olarak resmen bir Halk Kahramanı'ydı artık.

Her Türk çocuğunun yerinde ol mak isteyeceği, onun onuruna erişmeyi dileyeceği bir kahraman… ""