Ajanların Ülkücü Harekete Sızma Israrı

 

   TÜRKEŞ BEY’in, AJAN ve AJANLIK ÜZERİNE -şahidi olduğum- BİR DAVRANIŞI:

1948'de, Fevzi Çakmak, Kenan ÖNER ve arkadaşlarının kurmuş oldukları MİLLET PARTİSİ'nin (sonra CMP - CKMP) adını ve amblemini de değiştirdiğimiz 8 Şubat 1969 kongresinde, Genel İdare Kurulu’na seçilen en genç 3 üyeden birisiydim. Başkanlık Divanı seçimlerinden hemen önce, Sadi Somuncuoğlu ile Türkeş Bey’e: “Biz istifa edelim; yine gençlikle meşgul olalım; yerimize yedekten daha layık arkadaşlar gelsin;” dememize “Hele bir toplantıya girin bakalım;” cevabını verdi. Divan seçiminde Sadi, Genel Sekreter Yardımcısı, ben de Genel Muhasip Yardımcısı oldum. Ancak Genel Muhasip olan Mehmet Yönet’in müteahhitlik işlerinin çokluğu sebebiyle görev fiilen bana kaldı.

Türkeş’in, MİT görevlisi olduğunu tahmin ettiğim -şimdi adını hatırlamadığım  bir özel kalem müdürü vardı. Türkeş Bey’e “Efendim bunu burada niye tutuyoruz?” dediğimde:

Bunun ne olduğunu bildiğimizden, ona göre davranıyoruz; bunu göndersek, başka görevlendirecekleri birini tanıyıncaya kadar, zaman geçer. Hem bu maaş almadan çalışıyor; yeni alacağımız birisine ödeyecek paramız var mı?” demesi üzerine, kendisine hak verdim. Ancak daha sonra bu görevli, partinin büyük ses kayıt cihazını da alarak sırra kadem bastı.

MİT; elbette bir millî kuruluşumuzdur. Ancak -bildiğim kadariyle- bir maaşlı Devlet memuru statüsünde, bir de teşkilatların içinde “ajan” olarak kullandıkları elemanları vardır.

Türkeş Bey’e bilgi vererek oraya giren bildiklerimiz, bir de bizim içimizde görevlendirilenler olurdu.

Hatta 12 Eylül sonrası, Mamak Mahkemelerinde ilgi çekici bir olay yaşanmıştı. Mahkemede, “TANIK” sıfatı ile dinlenen HİCABİ KOÇYİĞİT: Samsun ceza evinde yatmakta olan bir ülkücüyü çıkarıp, Adana Emniyet Müdürü YURDAKULER’i öldürtüp, kamuoyunda, faturayı ülkücülere çıkartarak, tekrar ceza evine koyduklarını anlatınca, “SANIK”lığa terfi ettirilmişti.

İbrahim Metin(Sosyal Medya hesabı)