İsmail Gaspıralıya rahmet diliyoruz


Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Büyük Türk düşünürü Gaspıralı İsmail ölümünün 104. yıl dönümünde anılıyor.114



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Türk dünyasının büyük düşünce adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı İsmail Bey, Kırım Harbi (1853-1856) bütün şiddetiyle devam ederken, Bahçesaray'a iki saat mesafedeki Avcıköy'de dünyaya geldi.214



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Babasının doğduğu köye nisbetle Gaspirinski (Gaspıralı) lâkabını alan İsmail Bey'in çocukluğu, Kırım Türk kültürünün beşiği olan Bahçesaray'da geçmiş ve bu şehir, onun ruhunda, sokakları, camileri, evleri ve özellikle Hansarayı ile, silinmez İzler bırakmıştır.314





Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



İlk tahsîlini Bahçesaray’da; 1861’de Akmescid’te Rus ortaokuluna girdi ve daha sonra Veronej’deki Rus askerî okuluna devâm etti. Bu okuldan Moskova askerî okuluna nakledildi. Buradaki Panislavizme tepki duyarak Türkçülük fikrine yöneldi ve 1867’de Girit’te ezilen Türkler’in yanında savaşmak için okuldan kaçtı ama yakalandı ve bir daha da okula dönmedi.414



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



1868-1872 döneminde Bahçesaray ve Yalta’da öğretmenlik yaptı. 1872’den 1874’e dek kaldığı Paris’te çeşitli doğu ulusu temsilcileriyle ilişkiler kurdu. 1874’te İstanbul’a geldi. Subay olmak istedi. Bu mümkün olmayınca, 1875’te tekrar Kırım’a döndü.514



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Kırım’da yazı hayâtına başladı. 1878’de Bahçesaray Belediye Reisliğine seçildi. 1879’da Türkçe gazete çıkarma teşebbüsünde bulundu ancak bu teşebbüsüne Rusya hükûmetince izin verilmedi.614





Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



1881’de Akmescit’te Rusça yayınlanan Tavrida Gazetesi’nde “Genç Molla” takma adıyla daha sonra kitaplaştırılan Rusya Müslümanları başlığı altında makaleler halinde yayınladı. İsmail Gaspıralı bu bu yazılarında dönemin Rus siyasetini eleştirmiş, Rus ve Müslüman halk arasında daha yakın ve sıcak ilişkiler kurulmasını, Rusya Müslümanları’nın, uygarlığı kendi dillerinden öğrenmesine izin verilmesini istiyordu.714



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



1881 senesinde Tonguç isimli bir dergi çıkardı. İki yıl sonra Tercümân-ı Ahvâl-i Zaman Gazetesi’ni (1883-1918) neşretti. Bu gazete, İsmâil Beyin fikri ve siyasi görüşünün ağırlık yönü olan, dil birliği davasını savunuyordu.814



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Rus İmparatorluğu topraklarında görülen Türkçülük hareketi içerisinde Gaspıralı’ya ayrı ve büyük bir önem atfedildiği muhakkak ve tartışılmazdır. Rusya’da Pantürkizm ve Müslümanlık isimli eserin yazarı Zenkovsky, Gaspıralı’yı Rusya’daki Müslümanların en önemli lideri, babası olarak nitelemektedir. Hatta bütün Türkçülük hareketi için aynı payeyi Gaspıralı’ya veren görüşleri görmek de mümkündür.914





Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Nitekim Yusuf Akçura İsmail Gaspıralı’yı Türkçülük hareketinin en önemli ve merkez siması olarak niteler[2]. Bunların dışında Gaspıralı’ya gereken önemin verilmediği ya da gerçek öneminin teslim edilmediği yönünde ya da Türkiye’de Yusuf Akçura ve Ahmet Ağaoğlu gibi Gaspıralı’nın da Gökalp’e göre ikinci dereceden ilgi görmesini Türkçülüğün Cumhuriyete kadar geçirdiği evrimle ve süreçle alakası olduğu yönündeki yorumlara rastlamak mümkündür.1014



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Gaspıralı’nın ortaya koymuş olduğu “dilde, fikirde, işte birlik” düsturu bugün dahi Türk milliyetçileri tarafından kullanılmaktadır. Sadece bu dahi Gaspıralı’nın Türkçülük/Türk Milliyetçiliği ve Türk Milliyetçileri için önemini göstermek için yeterli bir veridir. Gaspıralı’nın Türkçü çevreler üzerindeki etkisi ve prestije karşın izlenilen yol ve Türkçülüğü ele alış açısından Osmanlı Türkçüleri ile önemli farklar göze çarpmaktadır.1114



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Bunlardan ilki ve belki de en önemlisi Türk Birliği için izlenen hareket tarzı ve bu birliğin niteliği hususudur. Türkiye’de önce bilim ve edebi sahada ortaya çıkan Türkçülük İkinci Meşrutiyet dönemi ile birlikte Siyasi safhada yaşam ve tartışılma şansı bulmuştu. Yakın ve uzak Türkçülük olarak tezahür eden bu oluşum sırasında Türkler önce Osmanlı İmparatorluğunda milli bir bilince sahip olacaklardı.1214





Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Türkçülüğün teorisini hazırlama işini ve Ziya Gökalp ve ekibi üstlenmişti. Bu ekip “Yeni Hayat” adını verdikleri doktrinle Türkçülüğün sosyal, siyasal ve ekonomik yönlerini belirlemişlerdi. Ancak Türkçülük, sadece Osmanlı topraklarıyla sınırlı kalmayarak ikinci bir safhaya geçmişti.1314



Ölümünün 104. yılında İsmail Gaspıralı



Bu ikinci safhada ülke dışı Türklerle birleşilecek ve “Turan” adlı büyük ülke gerçekleştirilecekti. Türkçüler çöken bir imparatorluk karşısında milli bir devletin kuruluşunu düşünmeyerek yeni bir imparatorluk tezini işlemişler, bunun için de milliyetçilik akımını “Uzak Türkçülüğe” ve Turancılığa dönüştürmüşlerdi. Gökalp de, “Vatan ne Türkiye’dir Türk için ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan” dizeleri ile akımın hedefini ortaya koymuştur.