Küçük mucitlerin öğrenme isteklerini teşvik edin!

Uzmanlar, çocuklarda merak duygusu uyandırmanın ve onları öğrendiklerini sorgulamaya yönlendirmenin, yenilikçi ve yaratıcı düşünmenin ilk adımı olduğunu belirtiyor.

Reklam
Reklam

ERA Kolejleri PDR bölümünden psikolog İlayda İrem Sanağ, merak duygusunun çok küçük yaşlarda başladığının altını çizerek gelişim süreci içerisinde bu dürtüsü yeterince tatmin edilmemiş çocuğun yeni bilgi almaya karşı kendini kapatabileceğine dikkat çekiyor.

Bu durumun öğrenme isteğine ket vuracağını vurgulayan Sanağ, çocuklarda yaratıcılığın desteklenmesi için önerilerini de şöyle sıralıyor:

Merak duygusu törpülenmiş çocuk ise yeni bir fikir oluşturmaya, oluşan fikirler üzerine düşünmeye ya da düşünülen fikirleri geliştirmeye karşı istekli olmayacaktır. Çocuklarda var olan bilişsel şemalar ne kadar fazla ise aldıkları yeni bilgileri yorumlayıp üzerine yenilikçi fikirler katarak düşünmeleri o kadar kolaylaşır.

BİL, ÖĞREN, SORGULA…

Özellikle ilkokul dönemindeki çocuklar, otorite figürünün ebeveynlerden öğretmene geçişiyle birlikte önyargılardan uzak bir şekilde, aldıkları her bilgiyi kendi ufuklarında keşfe çıkarlar. İçinde olduğumuz enformasyon çağında, teknolojinin bu kadar hızlı kullanıldığı bir dönemde, çocuk merak duygusunu canlandıracak her bilgiye çok kısa sürede ulaşabilir. Bu sayede çocuklar, bildikçe daha fazla öğrenmek, öğrendikçe daha fazla sorgulamak, sorguladıkça da daha fazla üretmek isterler. Bu noktada eğitimcilere ve ebeveynlere düşen, çocuklarımızın üretim isteklerini tatmin edebilmek, iç dünyalarında var olan keşif duygusunu tetiklemek ve merak duygularını harekete geçirmek olmalı. Her çocuğun ilgi alanları şüphesiz birbirinden farklı olacaktır.

Ebeveynler çocuklarının keşif duygularını tetiklemek için birlikte belgesel izlemek, kitap okumak, araştırma yapmak, bilimsel ya da sanatsal konulardaki etkinliklere katılmak gibi alternatiflere yönelebilirler. Çoğu zaman çocukların derinlikli sorularıyla şaşırırız. “Büyümüş de küçülmüş” sanki diye düşüneceğimiz çok zekice ve yanıtını bilmediğimiz sorularla karşılaşabiliriz. Böyle zamanlarda çocuklarımızın sorularını geçiştirmek yerine cevapları birlikte aramaya yönelmek en doğrusu olacaktır. Araştırmalarına, öğrenmelerine ve yeni bilgilerin doğruluğunu sorgulamalarına izin vermeliyiz.

ÜRET, GELİŞTİR, UYGULA…

Çocuklarda bir süre sonra keşfettikleri farklı yenilikleri birbirleriyle ilişkilendirme isteği doğar. Bu ilişkilendirme isteği üretmenin ilk adımıdır. Üretim sürecindeki çocuk, sorgulamaya devam eder ve bu dönemde tartışmaya açıktır. Ortaya çıkacak olan fikri, gerek otorite paylaşımlarıyla gerek akran paylaşımlarıyla geliştirmek ister. Ve çocuk bu sürecin sonunda geliştirdiği fikri uygulama aşamasına geçer.

İşte tüm bu süreç bilgi akışının giderek arttığı bu çağda, inovasyon yani yenilikçilik sürecinin adımlarını bize sunar. İnovatif düşünen minik mucitler, uçsuz bucaksız hayal dünyalarında oluşturduklarıyla geleceğin büyük mucitleri olma yolunda ilk tohumlarını ekerler.

ÇOCUĞUNUZU MUTLAKA KÜTÜPHANEYE GÖTÜRÜN

Çocuğunuzun küçüklere yönelik hazırlanan bilimsel yayınlara erişmesini sağlayın.

 Evde bir kitaplığı olmasına ve ilgi alanlarındaki eserleri temin etmesine destek olun.

İnternetten araştırma yapmak kolay olsa da bilgi hala kitapların, kütüphanelerin içerisinde… Çocuğunuzu mutlaka kütüphaneye götürün. Araştırma yapmayı öğretin…

Çocuğunuzun ilgi alanlarında branş öğretmenlerinden destek alması için ön ayak olun.

 Çocuğunuzla birlikte insanlığa hizmet etmiş bilim insanlarının, sanatçıların, başarılar kazanmış sporcuların hayatlarını okuyun.