'Okul Müdürlerinin Göreve İadesi' Mecliste Gündeme Geldi

CHP milletvekili Lale Karabıyık ile Orhan Sarıbal ve Gülizar Biçer Karaca Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek, yurt genelinde görevden alınan okul müdürlerinin durumu ile ilgili açıklamalarda bulundular.

Reklam
Reklam

~~Elini eğitimden ve diğer alanlardan çek”

Bursa Milletvekili Lale Karabıyık beraberindeki Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ile Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, yurt genelindeki birçok okulda müdürlerin performans değerlendirmeleriyle görevden alındığını, yerlerine başka atamaların yapıldığını belirtti. Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Biz AKP’ye çok net mesajımızı bir kez daha iletelim, lütfen elini eğitimden ve diğer alanlardan çek. Lütfen hukuk yoluyla görevine iade edilmiş öğretmenlerini hemen görevine iade et" dedi.

 Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Biz AKP’ye çok net mesajımızı bir kez daha iletelim, lütfen elini eğitimden ve diğer alanlardan çek. Lütfen hukuk yoluyla görevine iade edilmiş öğretmenlerini hemen görevine iade et" dedi.

 Yeni atanan müdürlerin, yapılacak müdür yardımcısı atamalarında belirleyici konumda olacağına dikkati çeken Karabıyık, "Bu son derece önemli bir kadrolaşmadır" diye konuştu. Karabıyık, yurt genelinde 8 bine yakın müdürün mağdur olduğunu ifade etti.

 Danıştay’ın eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurduğunu hatırlatan Karabıyık, yargı kararının uygulanmasıyla yeni puan değerlendirmesi yapılacağını ve bunun birçok kişiyi etkileyeceğini ifade etti.

Karabıyık, "Yaklaşık 8 bin müdür puanlamayla görevden alındı. 40 bin civarında müdür yardımcısı bu karardan etkilenecek. Bakanlığın, dava açan müdürlerden başlayarak Danıştay kararının gereğini yerine getirmesini bekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay kararını yok saymamalıdır" diye konuştu.

 Sarıbal ise mevcut iktidarın seçimin ardından yeni atamaları en alt düzeyde gerçekleştirmesi, hatta sadece acil olanlar üzerinde görevlendirme yapması gerektiğini belirterek, bunun siyasal etik açısından da önemli olduğunu söyledi.

 "Bu geçiş sürecinde 600’ün üzerinde atamayla karşı karşıyayız" diyen Sarıbal, öğretmenlerin hukukla elde ettikleri kazanımlarının yok edildiğini ifade etti.

 Sarıbal, şunları kaydetti:

 "Biz AKP’ye çok net mesajımızı bir kez daha iletelim, lütfen elini eğitimden ve diğer alanlardan çek. Lütfen hukuk yoluyla görevine iade edilmiş öğretmenleri hemen görevine iade et. Çünkü bu gidişle çocuklarımızı okutacağımız laik, demokrat, çağdaş öğretmen kalmayacak. Kendi kafalarına göre yaratmak istedikleri yeni bir eğitim modelini insanımıza, bize, çocuklarımıza dayatmak istiyorlar. Lütfen hukukun gereğini yerine getirsinler. Öğretmenlerimizi hemen görevlerine iade etsinler."

-Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay kararını yok saymamalıdır-

Bursa Milletvekili Lale Karabıyık’ın konu ile ilgili tespit ve değerlendirmelerinin tamamı şöyle:

“652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK’nın 37. Maddesinin 8. Fıkrasına göre okul ve kurum müdürleri; yazılı ve/veya sözlü olarak yapılacak okul veya kurum müdürlüğü sınavında başarılı olmak kaydıyla, hizmet süreleri, performans ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından atanır. Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’in 15. maddesine göre; görev sürelerinin uzatılmasını isteyen müdürler elektronik ortamda başvuruda bulunur. Müdürlükte dört yıllık görev süresini dolduranlar ile görev yaptıkları eğitim kurumunda sekiz yıllık görev süresini dolduran müdürler, ekte yer alan Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu üzerinden değerlendirilir.

İlgili yönetmeliğin 16. maddesinde ise dört yıllık görev süresi sona eren müdürlerden halen görev yapmakta oldukları eğitim kurumundaki görevlerinin uzatılması için başvuruda bulunanların görev süreleri, ekte yer alan form üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda 100 üzerinden 75 ve daha üstü puan almaları halinde, il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine valinin onayı ile uzatılacağı ifade edilmektedir. Yukarıda bahsedilen değerlendirme formunda yer alan kriterlerin, ilçe milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürlüğünde görev yapan iki şube müdürü, eğitim kurumunda görev yapan en kıdemli ve kıdemi en az olan öğretmenler, öğretmenler kurulunca seçilen iki öğretmen, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı, öğrenci meclisi başkanı tarafından evet ya da hayır ile doldurularak değerlendirme yapılması, evet ile doldurulan kriterlerin karşılığında yer alan puanların toplanması, hayır ile doldurulan kriterlere puan verilmemesi suretiyle oluşan toplam puana göre 75 ve üzeri puan alanların başarılı sayılacağı, bu puanın altında kalanların ise başarısız sayılacağı belirtilmiştir.

 Ülke genelinde birçok okulda okul müdürleri yapılan bu performans değerlendirmeleri ile görevden alınmış, yerlerine başkaları atanmıştır. Yeni atanan bu okul müdürleri de müdür yardımcısı kadrolarına atanacaklar hakkında belirleyici konumda olup puanlama yapmaktadırlar. Bu son derece önemli bir kadrolaşmadır. Ayrıca okul müdürlerinin akademik kariyerleri, uluslar arası düzeydeki yayınları, aldığı ödülleri, başarıları ve görev yaptıkları okula katkıları genellikle dikkate alınmamıştır. Hatta vefat etmiş çok sayıda öğretmenin de değerlendirilmeye katılarak 75 in üzerinde puan aldığı örnekler görülmüştür.

 Buraya kadarki durum hakkında kısmi konularla ilgili TBMM’ye çeşitli partiler tarafından soru önergesi verilmiştir ve bu konuda benim de devam eden çalışmalarım bulunmaktadır.

 Konunun bundan sonraki süreci oldukça ilginçtir;

• Bu haksız uygulama sonucunda Türkiye genelinde 8 bine yakın ve bölgem olan Bursa’da 225 müdür, söz konusu uygulama nedeniyle mağdur olmuştur. Bu öğretmenler çoğu ilde konuyu Bölge İdare Mahkemelerine taşımış ve haklı bulunarak sonuç yürütmeyi durdurma şeklinde oluşmuştur. Puanlamalar sonucu müdürlük görevinden alınan ve konuyu yargıya taşıyan öğretmenlerle ilgili yapılan inceleme sonucunda, söz konusu puanlama sisteminin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığı ve bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanıksız olması nedeniyle öğretmenlerin görev süresinin uzatılmamasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

• Söz konusu mahkemeler yukarıda anılan yönetmelikte yer alan Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu üzerinde yaptıkları incelemelerde değerlendirme kriterlerinin; olumluluk arz eden düşünce yapısı, tavır ve davranış, vasıf , karakter ve benzeri niteliklerden oluştuğu, bu kriterlerin evet ya da hayır diye doldurulacağı, hayır kriteri için puan verilmeyecek olduğu, buna göre hakkında değerlendirme yapılan yöneticiler için puan verilmeyen kriterler bakımından, puan vermemenin dayanağının, somut bilgi ve belge ile açıklığa kavuşturularak ispatlanması gerektiği ifade edilmektedir.

• Çok sayıda puanlama tablosu incelendiğinde İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından 25 üzerinden 5, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Şube Müdürü tarafından 20 üzerinden 0, Eğitim Kurumlarından sorumlu Şube Müdür Tarafından 15 puan üzerinden 0, en kıdemli öğretmen tarafından 5 puan üzerinden 5, Okul Aile Birliği Başkanı tarafından 10 puan üzerinden 10 puan, Öğrenci Meclis Başkanı tarfından 10 puan üzerinden 10 puan verilmiş olan çok sayıda benzer örnek form görülmektedir. Kaldı ki incelenen dava dosyalarında formlarda düşük puanlanan söz konusu öğretmenlerin çoğunun müdürlük yaptığı dönemde aldığı takdir, başarı ve aylıkla ödüllendirme belgeleri dahi yer almaktadır.

• Yürütmeyi Durdurma Kararı sonrasında okullarına dönen öğretmenlerin yaşadığı süreç ise son derece ilginçtir. Müdürlük yaptığı eğitim kurumuna dönen mağdur öğretmenler görevine başlayamamış, kendilerinin yerine getirilen müdürlere sadece 2 günlük idari izin verilmiş; ancak görev değişikliği yapılmamıştır. (Örneğin 12.02.2014’te mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına göre İl Görevlendirme Kararnamesiyle görevlendirilmiş bir mağdur müdür için 1.5 gün sonrasında tekrar puanlama yapılmış olup, önceden görevlendirildiği okula tekrar öğretmen olarak görevlendirilmesiyle sonuçlanmaktadır.)

• Maalesef düşük puan alan okul müdürleri genellikle yandaş sendikalara üye olanlardır. Çok sayıda il ve ilçede aynı sorun yaşanmakta ve aynı şekilde sonuçlanmaktadır.

Şimdi ise 11 Haziran 2015 tarihinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğinin 3 kritik maddesi hakkında yürürlüğü durdurma kararı vermiştir.

 Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, hem görevde bulunan hem de bir süre önce görevden alınan yaklaşık 100 bin müdür ve müdür yardımcısını ilgilendiren bir karara imza attı. Türk Eğitim Sen’in açtığı davayı karara bağlayan Danıştay, bulundukları bölgede 6 aydan az görev yapan şube müdürlerinin, okul müdürlerine ’puan vermelerine ilişkin işlemlerin’ yürütmesini durdurdu. Okul müdürlerinin, hiçbir kıstas olmaksızın müdür yardımcılarını belirleme yetkileri de iptal edildi. Ayrıca müdür yardımcılarının 4 yılda bir değişecek müdürle birlikte değişmelerine ilişkin yönetmelik maddesi de iptal edildi. Buna göre;

 Bu durumda özellikle okul paydaşlarından (veli, öğrenci, öğretmen) yüksek puan alıp İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürlerinden düşük puan aldıkları için 75 puan verilmeyen ve süresi uzatılmayan okul müdürleri müdürlüğü haketmektedir.

 Yargı kararının uygulaması o dönemde tesis edilen tüm işlemleri etkileyecektir. Bu durumda yeni puan değerlendirmesi yapılacaktır. Yapılacak değerlendirme, görev süresi uzatıldığı için şu anda okul müdürü olarak çalışan müdürleri de etkileyecektir.

 Örneğin tüm puanlar göz önüne alındığında (yani 6 ayını doldurmamış ilçe müdürünün puanı hesaba katıldığında) 75 barajını aşan bir müdür, İlçe müdürü değerlendirme dışı kaldığında alması gereken puan Matematiksel olarak 56,25 olması gerekirken 55 puanda kalmaktadır. İlk durumda barajı geçip süresi uzatılan müdürün ikinci durumda ise uzatılması mümkün olmamaktadır.

 Bu durumda yargı kararı uygulandığında baraj altında kalan müdürlerin de görevleri değiştirilecektir. Yaklaşık 8 bin müdür puanlamayla görevden alındı. 40 bin civarında müdür yardımcısı bu karardan etkilenecek.

 Bakanlığın, dava açan müdürlerden başlayarak Danıştay kararının gereğini yerine getirmesini bekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay kararını yok saymamalıdır.”