Paralı eğitimde Avrupa'yı solladık!

 

 Eğitimdeki yapboz politikalar sebebiyle bir türlü hedefleri tutturamayan Türkiye, özel okullaşmada ise rekor kırdı. Son yıllarda verilen milyarlarca lira teşvik sayesinde özel okullar mantar gibi çoğaldı.

3 YILDA % 42 BÜYÜME

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre 2013-2014 eğitim öğretim yılında özel okullarda 778 bin 235 öğrenci eğitim görüyordu. 2016 itibariyle Türkiye’de örgün öğretimde bulunan 15 milyon 503 bin 124 öğrencinin, 1 milyon 174 bin 409’u özel okullarda bulunuyor. 3 yıldaki öğrenci artışı % 42,69. Bu ise özel okul tarihinde bir rekor.

AVRUPAYI İLK KEZ GEÇTİK!

Özelleşmedeki hızlı artışla özel eğitimin genel eğitim içindeki oranı ise % 8’e çıktı. Kişi başına gelirin 10 bin doların altında olduğu Türkiye, kişi başına ortalama gelirin 40 bin dolar olduğu Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Eğitimde özel sektörün payı Almanya’da % 4.3, Danimarka’da % 5.2, Fransa’da ise % 8.6’da kaldı. Dünyanın eğitimde 1 numarası olarak gösterilen Finlandiya’da da özel eğitimin payı % 0,5 seviyelerinde.

AVRUPA’DA ÖĞRENCİLER DEVLET OKULUNDA

 Avrupa’da zorunlu eğitim süresinin artmasına paralel olarak eğitimdeki devlet finansmanı da artıyor. Hali hazırda Avrupa genelindeki tüm ülkelerde, öğrencilerin yüzde 82’si devlet okullarına gidiyor. İrlanda, Letonya, Litvanya, Romanya ve Hırvatistan’da, öğrencilerin yüzde 98’den fazlası devlet okullarına kayıtlı.

ÖZELE KESEYİ AÇTIK 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğrencileri özel okullara teşvik etmek amacıyla 2 yıl önce eğitim yardımı projesini başlattı. 2014-2015 eğitim öğretim yılında özel okullara 576 milyon 774 bin 765 lira kaynak ayrıldı. Bakanlığın geçen hafta açıkladığı yeni teşvik rakamı ise bu rakamın 3 katı. MEB özel okullara 1.8 milyar TL’lik bütçe ayırdı.

 PARASI OLMAYAN  EĞİTİM ALAMAZ DÜZENİ

Eğitim-Sen Başkanı Kamuran Karaca: Özellikle dershanelerin zorla özel liselere dönüştürülmesi ve 4+4+4 uygulamasından sonra özel öğretime kaynak aktarımı, bu okulların mantar gibi türemesine sebep oldu. İki itirazımız var. Birincisi eğitim Anayasal bir hak. Devlet okullarınının durumu ortadayken ve bu okullar ihmal edilirken özele kaynak aktarılması kabul edilemez. İkincisi son yıllarda teşvikle açılan yüzlerce özel okulun tamamına yakınının iktidara yakın çevrelere ait olması. Özel okula giden çocuğa 3.500 TL katkı yaparken devlet okuluna giden bir çocuğa 20 TL bile kaynak ayıramıyorsa bu ‘fırsat eşitliği’ ilkesine aykırı demektir. Bu vicdanları yaralar. Bu düzende parası olmayan iyi eğitim alamaz. Tablo, MEB’in eğitim politikalarının çöktüğünü gösteriyor. Özelleştirme plansız, programsız ve zorlamayla yapılıyor. Özel okulların eğitimdeki başarısı da yapılan bu yatırıma göre hayli düşük. Eğitim ve sağlık tüm dünyada bir haktır. Küresel sermaye, dünya ülkelerini bu hakkı ticarileştirmeye zorluyor. Avrupa bu ticarileştirmeye sosyal-devlet anlayışıyla direniyor. Türkiye’nin de bunu yapması gerekir.



YAPAY BÜYÜMEDE KALİTE ARANMAZ

 Aktif Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe: Normal şartlar altında hizmetlerin devlet eliyle mi özel sektör eliyle mi yürütüleceği konusu bize göre hizmetin kalitesiyle ilgilidir. Sağlık ve eğitim gibi hizmetlerin halkın kaliteli şekilde almasıdır esas olan. Gelişmiş ülkelerde devletler eliyle kaliteli eğitim hizmeti üretiliyor. Örneğin tüm dünyada örnek bir eğitim sistemine sahip Finlandiya’da özelin payı yüzde 1 bile değil. Gelişmiş ülkelerdeki devlet okulları bizdeki özel okulların imkanlarını sunuyor. Türkiye’de özel okullaşmada son 3 yılda yüzde 40’lık bir artış yaşandığını görüyoruz. Bunun da eğitimdeki kalite arayışının bir sonucu olmadığı bir gerçek. Bu yapay yükselişte kalite ne kadar olur o da tartışılır. Burada hükümetten özel-devlet ayrımı yapılmadan sadece vatandaşa kaliteli eğitime odaklanıp ona göre politikalar üretmesini bekliyoruz. Genel olarak talebimiz; devlet okullarında kaliteli eğitim verilmesi, özel okul teşviklerinde ayrım yapılmaması ve bazı okulları imha bazılarını ise ihya yoluna gidilmemesi.

MeydanGazetesi.com.tr