Paris saldırıları sonrası bir araya gelen dünya liderleri Ankara için nerede?

Ankara'da dün meydana gelen kanlı terör saldırısı, Paris'te Charlie Hebdo saldırısı sonrası yürüyüşe katılan dünya liderlerini akıllara getirdi...

Reklam
Reklam

 

Tüm dünyada gözle görülür bir şekilde artış gösteren terör kabusu yaklaşık 1 yıl önce Fransa’nın başkenti Paris’te ortaya çıkmış, ‘sert’ çizimleriyle bilinen Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo ofisine düzenlenen saldırılarda 12 kişi hayatını kaybetmiş, 11 kişi de yaralanmıştı. Saldırının, tüm dünyanın ‘alışkın olduğu’ Ortadoğu kentlerinin aksine bir Avrupa başkentinde gerçekleşmiş olması başta Fransa olmak üzere tüm dünyada büyük infiale neden olmuştu.

Öyle ki, Charlie Hebdo saldırısı, 1989′da Christian Dornier tarafından düzenlenen saldırıdan beri Fransa’da gerçekleştirilen en fazla kayıplı saldırı olmuştu. (Ta ki, 13 Kasım 2015′deki Bataclan saldırılarına kadar…)

Yaşananlar üzerine, aralarında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da olduğu 50′ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanları Paris’te “Cumhuriyet Yürüyüşü”ne katıldı. Paris’e gelen liderler, tarihe geçecek bir dayanışma örneği sergileyerek toplu halde yürüyüşe geçti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Filistin lideri Mahmud Abbas başta olmak üzere çatışma halindeki liderleri dahi bir araya getiren yürüyüş, tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Herkese örnek olacak yürüyüşte, liderler kol kola girerek kortej oluşturmuş ve yoğun güvenlik önlemleri altında yürüyüşü tamamlamıştı.

Hatta öyle ki, Cumhuriyet Yürüyüşü’ne Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır da katılmıştı.

Buraya kadar her şey normal. Hatta bu dayanışma, tüm dünya vatandaşlarına umut bile verebilecek nitelikte. Ancak tutarsızlıklar bundan sonra başlıyor…



Suruç saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınları yaşananlar üzerine sinir krizi geçirmişti… (Reuters)

2015, Fransa için olduğu kadar Türkiye için de terör yılı oldu. 2013′teki Reyhanlı saldırısının ardından, 20 Temmuz 2015′de Şanlıurfa’nın Suruç kentinde terör kabusu ülkemizde yeniden hortladı. 34 kişinin öldüğü, 103 kişinin de yaralandığı saldırılar bununla bitmedi. Takvimler 10 Ekim 2015′i gösterdiğinde, bu kez ‘Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı’ başkent Ankara’da gerçekleştirildi. Hain saldırıda 103 kişi hayatını kaybederken, 48′i ağır 238 kişi yaralandı. Türkiye günlerce bu saldırıyı konuştu. Ancak dünya yine bu kanlı saldırıya Charlie Hebdo’da gösterdiği duyarlılığı göstermedi.

Pek şaşırmadık. Çünkü Türkiye’nin adı pek çok kez iç savaş ve birbirleriyle savaş halindeki komşularıyla, PKK ve IŞİD terörüyle, terör örgütlerine yapılan yardım iddialarıyla dünya gündemine geldi.



Ankara Tren Garı’nda meydana gelen patlama, Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı oldu… (Reuters)

Bu karanlık tabloyu 12 Ocak 2016′da Sultanahmet Meydanı’nda 11 kişinin öldüğü, 15 kişinin yaralandığı; 17 Şubat 2016’da Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları ve lojmanlarının bulunduğu Devlet Mahallesi’nde 28 kişinin öldüğü, 61 kişinin yaralandığı; Ve son olarak dün, yani 13 Mart 2016′da, Ankara Kızılay Meydanı’nda en az 35 kişinin öldüğü, 100′ün üzerinde kişinin de yaralandığı terör saldırıları izledi.

Dünya halkları olmasa da dünya liderleri yaşanan bu acılara da sessiz kaldı ve Türkiye’de ölenler, Paris saldırılarında ölenler kadar hassasiyeti ne yazık ki haketmedi.

Belki de liderler, ülkemizde haberlere getirilen yayın yasakları yüzünden yaşananları duymamış olabilir.

Liderler yaşananları duymayacak kadar kulaklarını kapatmadılarsa, bu durum AKP hükümetinin 14 yılda Türkiye’yi sürüklediği dış politikadaki ‘stratejik yalnızlığın’ sonucu olabilir.

Unutmamak gerekir ki, ülkemiz Charlie Hebdo yürüyüşünde dahi yalnızdı…

Yine de kabul etmek gerek, ister bizim stratejik hatalarımız yüzünden olsun, ister yayın yasaklarımız, Avrupalıların ya da Amerikalıların, kısacası “Batılıların” yaşamadığı tüm acılar bir şekilde hasır altı yapılıyor.

Ankara’da yaşayan İngiliz müzisyen James Taylor’un dediği gibi: “Londra’daki, Paris’teki, New York’taki terör saldırılarına bakmak, kurbanlara üzülmek çok basit fakat neden aynısı Ankara için geçerli değil? …Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?”