Ümraniye Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi Yetim Kaldı
Hayırsever cilt hastalıkları uzmanı ve Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Eski Genel Müdürü Dr. Mücahit Güray tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu.
Mücahit Güray Bey için bağışçısı olduğu Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi Okul Müdürlüğü 16 şubat 2019 saat 15.00 okul bahçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürü, Eski Okul Müdürü İsmail Saraç’ın da katıldığı öğretmen, öğrenci ve velilerin hazır bulunduğu bir helallik alma merasimi yapıldı. Dualar edildi. Camideki cenaze namazına İlçe kaymakamı il dışında olmasına rağmen programını yarıda keserek eşiyle katıldı. Okula yakın olan Ihlamur Kuyu Camiinde ikindi namazından sonra kılınan cenaze namazı akabinde Ihlamur Kuyu Mezarlığında toprağa verildi. Mezarı başında Eski ilçe Milli Eğitim Müdürü İlyas Tekin Dr. Mücahit Bey'in eğitime katkıları ve mücahit beyi hayırseverliğini ihtiva eden bir konuşma yaptı.
Dr. Mücahit Güray, kızının hatırasını yaşatmak ve insanların geleceği için olmazsa olmaz olan örgün eğitimin verildiği bina olan bir okul yaptırmıştır. Ümraniye de Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi olarak yapılan okulun bir çok giderlerini karşılamış hayırsever bir kişidir.
Merhum Doktor Güray görev yaptığı dönemde bürokrat olarak yüzlerce hastaneyi yönetti. Doktor Mücahit Güray, beyin kanaması geçiren eczacı kızının ölümüyle ilgili olarak Marmara Üniversitesi Hastanesi'ndeki doktorların ihmali olduğunu düşünse de devlete olan bağlılığını hiç kaybetmedi. Ölen kızının 16 yıl boyunca elde ettiği birikimlerini lise yapılması için bağışlayan Güray, "Kişilerin hatalarını devlete mal edemeyiz. Bu devlet hepimizin" diyerek eğitim konusunda devlete yardım etmek için kolları sıvadı.
Dr. Güray, yaşadığı üzücü olayı şöyle anlatıyordu: “Emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleştim. Üç kızımla mutlu bir hayat sürerken bu mutluluğum 20 Nisan 2003'te kâbusa dönüştü. Birlikte pazar kahvaltısı yaptığım eczacı kızım Neşem Özlen Güray bir anda bayılarak yere yığıldı. Kızımı hemen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırdım. Acılarla dolu 39 günlük yaşam mücadelesi de başlamış oldu” dedi. Yoğun bakımda tedavisi süren kızının beynindeki kanın temizlenmesi için drenaj yapıldığını anlatan Güray, "Ancak drenaj musluğu zamanında kapatılmadığı için omurilik sıvısı da alındı. Burada bir ihmal var. Doktor olduğum için defalarca uyardım ama 'İşimize karışmayın' dediler. Bu hasta haklarına da aykırı" diye konuştu. Doktorların yaklaşık bir aylık tedavinin ardından kızın bir hafta içinde taburcu olacağını söylediğini de öne süren Güray, "Bir hafta sonra kızımın tabutunu aldım hastaneden. İlgili yerlere tedavinin yanlış yapıldığını şikâyet ettiysem de sonuç alamadım" dedi. Artık günlerini kızının büyük emeklerle açtığı eczanede geçiren Doktor Güray, "Eczaneyi eczacı olan diğer kızım işletiyor. Kızım öldüğünde yaklaşık 16 yıl bu eczaneyi çalıştırmıştı. Biriktirdiği parayı çocuklarım da dahil kimseye vermedim. En doğru tercih bağışlamak olurdu" diye konuştu. Kızı için kendi adını taşıyan bir okul yaptırmaya karar veren Güray, bu isteğini İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne iletti. Arsa arayışına giren Güray'ın aklına kızının mezarına her gidişinde yol üzerinde gördüğü bir ilköğretim okulu geldi. İlçe Müdürü İlyas Tekin Beyin aracı olmasıyla Mediha Tansel İlköğretim Okulu'nun yanındaki arsaya lise yapılması için başvuruda bulunan Güray'ın bu isteği olumlu karşılandı.
O dönemde Ümraniye ilçe Milli Eğitim Müdürü İlyas Tekin’de ilçede büyük bir okul bağış kampanyası başlatmıştı. 40’a yakın bağış okul yapılmasına önderlik eden Tekin bu okulla da çok yakından ilgilendi. Nihayetinde 18 derslikli Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi tamamlanarak eğitim öğretim için MEB bağışlandı.
Dr. Güray okulu yaptırıp bağışladıktan sonra kenara çekilmedi. Okulun bir çok ihtiyaçlarını da karşıladı. 3.000 yakın kitapla hizmet veren donanımlı bir kütüphane ve 150 kişilik lüks ve tam teşekküllü bir konferans salonunu da yaptırdı.
Eski ilçe müdürü İlyas Tekin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada: “Geçen yıl Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesinin yanındaki okulda öğretmenliğe başlayınca okulu ziyaret ettim ve çok beğendim. Dr. Mücahit Beyle Telefonla görüştük. Daha sonra okula geldi, epeyce sohbet edip hasret giderdik...
Mücahit Amca yaklaşık 95 yaşlarında, çok beyefendi, nazik, kibar bir insandı. Gençliğinde Sağlık Bakanlığında genel müdürlük yapmış değerli bir insan!
Ne mutlu ki böylesine güzel bir eser bırakmış. Burada yavrularımız okuduğu sürece inşallah her ikisinin de amel defterine sevap yazılacak. Dr. Mücahit Güray hayırseverimize ve Eczacı Neşem Özlen Güray kardeşimize yüce Allah (cc)'tan rahmet; yakınlarına ve eğitim camiasına başsağlığı dilerim” dedi.
Okulun Emekli eski müdürü İsmail Saraç ve Yeni Müdür Vekili ihsan Sandıkçı cenazeye katılarla yaptıkları konuşmalarda Mücahit Beyin kendilerini hiç yalanız bırakmadıklarını ne zaman darda kaldıklarında Hızır gibi yetiştiğini ifade ederek okul adına minnet duygularını ifade ederek rahmet dilediler…
Okulun Türk Dili ve Edb. Öğretmeni Fatih Demir okuldaki yapılan törende hayırsever bağışçı Dr. Mücahit Güray ilgili yazıya aktardığı düşünlerini söyle seslendirdi:“O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler.” der Yaşar Kemal bir romanının girişinde. Bugün de bir güzel insan; son temsilcilerinden olduğu değerleri, güzellikleri alıp ayrıldı aramızdan: Dr. Mücahit Güray.
Biricik kızı Eczacı Neşem Özlen Güray’ı, ömrünün baharında kara toprağa koymuş bir baba olarak tanıdık Mücahit Amcamızı. 80’li yaşlarında yaşadığı bu elim vakaya rağmen yaşama azmini yitirmemiş, çektiği acıları hayra vesile kılmış bir gönül adamı olarak tanıdık. Kızını toprağına emanet ettiği mahalleye bir okul yaptıran bir hayırsever olarak tanıdık. Toprağa düşen bir tohumdan binlerce fidan çıkaran bir mucizenin kahramanıydı gözümüzde. Genç yaşta vefat eden evladının anısına binlerce manevi evlat yetiştiren bir “baba”ydı.
Hem öyle okul yaptırmakla da kalmamıştı. Öncelikle bu okulun her tuğlasında, her taşında emeği vardı. Okulu yapan müteahhide şart koşmuştu ilk olarak “inşaatta kullanılacak demiri ben alacağım” diye. Demirden çalınsın istemiyordu çünkü. Zira o; alan, çalan, kapıp kaçan bir kültürün değil; veren, bağışlayan, vakfeden bir kültürün son temsilcilerindendi.
Yüzlerce dairelik siteler dikerken imar-iskân işleri kolaylaşsın diye bir küçük bağış okulu yapan ve o okula da soyadını verip ilelebet kendi reklamını yapma fırsatının peşinde koşan, sonra o okulun yolunu dahi unutan “sponsor bağışçılardan hiç değildi. Tek amacı vardı: Rahmetli kızının adını yaşatmak. O sebeple kendisi adına okulda bir küçük köşe yapma, en azından onu tanıtacak iki satır yazı yazma taleplerimizi bile defalarca reddetmişti. Son hayrı olan okul konferans salonuna kendisinin ismini verme talebimizi bile kerhen ve mahcup bir şekilde kabul etmişti.
Her etkinliğimizde, her çalışmamızda hep yanımızdaydı. “Bize düşen bir şey var mı?” derdi hep, yaptıklarını yeter görmeyerek. Dedik ya, sanki bu dünyaya vakfetmek, bağışlamak, vermek için gelmişti.
Üniversite sınav sonuçları açıklanır açıklanmaz gelirdi okula “Kimler kazandı, nereleri kazandılar?” demeye. Kendi çocuklarının sınav sonuçlarını soran bir babanın heyecanıyla… Mikrofon tutmaya mecali olmadığı zamanlarda bile hâlâ aramızda, hâlâ önümüzdeydi bu güzel mücadelede. Vefatından iki gün önce hastane odasında yaptığımız ziyaretimizde bile okulun ve öğrencilerinin durumunu soruyordu bizlere.
Bu okula, bu mahalleye, bu semte, bu kültüre, bu dünyaya ve bizlere kattığı değerler, aşıladığı güzellikler için minnettarız.
Emaneti, emanetimizdir.Allah rahmet eylesin” diyerek sözlerini bitirmiştir.
Bu anlatılanlardan sonra Dr. Mücahit Güray Ümraniye Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesine evladının adını verdiği bu okula bir evladına itina gösteren bir baba gibi davrandığından, şefkatini ve sevgisi ortaya koyduğu anlaşılmıştır.
İşte bu sebeple Dr. Mücahit Güray Hakka yürüdüğü için Ümraniye Eczacı Neşem Özlen Güray Anadolu Lisesi yetim kalmıştır… Rahmet diliyoruz…
Kamudannethaber.com.