Üniversite öğrencileri neleri dert ediyor?

 

Yüzbinlerce üniversite öğrencisi, 1,5 senenin ardından eylül ayında büyük oranda yüz yüze başlayan akademik yarı yılı geride bıraktı. Pandemiyle birlikte ortaya çıkan ve belirginleşen belli başlı sorunlar, üniversite öğrencilerinin hayattan beklentilerini de önemli ölçüde etkiledi.

Üniversite bünyesinden bulunan rehberlik ve danışmanlık merkezleri, öğrencilerin başta ruh sağlığının korunması, kişisel ve ailevi sorunlarının çözülmesi amacıyla öğrencilere hizmet veriyor. Öğrenciler karşılaştıkları sorunları çözebilmek adına bu merkezlerde görev yapan psikolog ve danışmanlardan yardım alıyor. Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Müge Yüksel, İstanbul Teknik Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi koordinatörü Cem Demirbaş ve Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi’nde görev yapan Dr. Ömer Özer’in gözlemlerine göre pandemiyle birlikte merkezlere yapılan danışan öğrencisi sayısı artmakla birlikte başlıca şu 8 sorun öne çıkıyor:

 

1- UYUM SORUNU
Pandemiden önce ağırlıklı olarak üniversiteye yeni başlayan öğrencilerde görülen üniversite hayatına uyum sorunu, uzun bir aranın ardında kampüslere dönen tüm öğrencilerde görülmeye başladı.

2- GELECEK KAYGISI
“Başarılı olabilecek miyim, iş bulabilecek miyim, kendimi geçindirebilecek miyim, bir aile kurabilecek ve onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek miyim” soruları, özellikle pandeminin başında yaşanan belirsizlikler nedeniyle daha sık sorulmaya başlandı.

3- KAYBETME KORKUSU
Salgının başlarında üniversite öğrencileri de herkes gibi virüse yakalanmaktan korkuyordu. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte özellikle ailesiyle birlikte yaşayan öğrenciler, virüsü eve taşıyıp anne-babasına bulaştırmaktan ve onları hastalık yüzünden kaybetmekten korkmaya başladı. Ayrıca uzaktan çalışma sistemiyle birlikte bir işe dünyanın her yerinden insanın başvurabilmesi ve insan gücüne duyulan ihtiyacın azalması, üniversite öğrencilerinde iş bulamama ya da bulduğu işi kısa sürede kaybetme korkusuna neden oldu.

4- DİKKAT DAĞINIKLIĞI
Derslere 1,5 sene boyunca uzaktan katılan öğrenciler, ders için erkenden yola çıkmak, amfide ders dinleyip not tutmak, yazılı sınava girmek gibi alışkanlıklarını kaybetti. Öğrenciler, söz konusu alışkanlıkları yeniden kazanmaya çalışsalar da bu durum dikkat dağınıklığına yol açtı.

5- SOSYALLEŞME FOBİSİ
İkili ilişkileri herkes gibi uzunca bir süre uzaktan yürüten üniversite öğrencileri, yüz yüze iletişimde kendilerini ifade etmekte güçlük çekmeye başladı. Ayrıca, pandemi koşullarında sosyal etkinliklerin azalması ve yaşam şartlarının pahalılaşması öğrencilerde sosyal aktivitelere karşı isteksizlik uyandırdı.

6- MADDİ KAYGI
Üniversiteye özellikle şehir dışından gelen öğrencilerin halletmesi gereken ilk şey kalacak bir yer ayarlamak oluyor, bunu beslenme ve yol masrafının altından kalkmak takip ediyor. Maddi kaygılar dikkat dağınıklığı, motivasyon kaybı ve depresif duygu durumunu tetiklediği için bu durum akademik başarıyı da doğrudan etkiliyor.

7- KİŞİSEL GELİŞİM
Mevcut bütçeleriyle temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan öğrenciler, sosyal aktivite, kitap okuma gibi kişisel gelişim yöntemlerine yapacakları masrafları kısmak durumunda kalıyor ve dolayısıyla kendini geliştiremeyeceğinden ve alanında uzmanlaşamayacağından korkuyor.

8- KAPALI ALAN KORKUSU
Kalabalık sınıflarda derse veya sınava girmenin virüs kapmalarına neden olmasından korkan öğrenciler, dönemin ortalarından itibaren yeniden uzaktan eğitime geçmeyi talep etmeye başladı.