YAZARIMIZ SAKİN ÖNER'E 2015 YILI BAŞÖĞRETMENLİK ONUR ÖDÜLÜ VERİLDİ

Başöğretmen Sakin Öner: "Siyaset üstü Bir Eğitim Politikası Geliştirilmeli"  Anadolu Eğitim-Sen, Başöğretmenlik Onur Ödülleri'nin 11.’sini 2015 yılının Başöğretmeni seçilen Sakin Öner'e verdi.



Anadolu Eğitim-Sen, Başöğretmenlik Onur Ödülleri'nin 11.’sini 2015 yılının Başöğretmeni seçilen Sakin Öner'e verdi. 44 yıllık öğretmen olan Sakin Öner, “Bütün gençlerimizi ve çocuklarımızı kucaklayan bir anlayışla eğitime sahip çıkmamız lazım” dedi. Öner, siyasetin üzerinde milli bir eğitim politikası geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Anadolu Eğitim-Sen tarafından 2005’ten beri verilen ‘Başöğretmenlik Onur Ödülleri’nin 11.’si, 44 yıllık eğitimci Sakin Öner’e verildi. Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi TaksimYerleşkesi’nde ödül taktim töreni düzenlendi. Törene, Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Karahan, Anadolu Eğitim-Sen'in Genel Başkanı Cansel Güven , öğretim görevlileri ile öğretmen ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, kürsüye çıkanlar Sakin Öner’i anlattı.

Törende bir konuşma yapan Öner, kendisine bu ödülü layık görenlere teşekkür etti. Eğitim sistemi ve aksaklıklar üzerine de konuşan Öner, “Günümüzde 44 yıllık bir eğitimci olarak gördüğüm en önemli eksiklik eğitimizde halen oturmuş bir sistemimiz yok. Siyasetin üzerinde olan bir eğitim politikasının, milli politikanın oluşturulması lazım ve her gün değiştirilmemesi lazım.” ifadelerini kullandı.

‘ÖĞRETMENİN KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ LAZIM’

Öner konuşmasının devamında şunları söyledi. “Uzun süre devam eden ve sürekli dünyadaki çağdaş değişimi takip eden, eğitim teknolojisini takip eden bir süreç uygulamalıdır. Öğretmen, ne kadar teknoloji gelişirse gelişsin eğitimin temel direğidir. Öğretmen olmazsa olmazıdır eğitimin. Onun için mutlaka öğretmen kalitesi yükseltilmesi lazım. Ama bu yetmez, öğretmenin mali ve sosyal statüsünün de yükseltilmesi lazım. Yani öğretmene hem en büyük sorumluluğu yükleyip, hem de en düşük ücreti verirseniz, öğretmenden verim alamasınız. Öğretmen okullarının kapatılması en büyük hatadır. Öğretmenlik mesleği, 1848 yılından beri özel bir meslek kabul edilerek önce Öğretmen Okulları, sonra Eğitim Enstitüleri ve Yüksek Öğretmen Okulları açılmıştır. 12 Eylül 1980 İhtilalinden sonra öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurulmaları kapatılmış, 2014 yılında da Öğretmen Liseleri kapatılmıştır. Böylece öğretmenlik bir meslek olmaktan çıkarılmıştır. Onun için bu hatadan bir an önce dönülüp Öğretmen Liseleri, hem de tamamı yatılı olarak açılmalı, gerekirse eskiden olduğu gibi mecburi hizmet getirilmelidir. Milli Eğitimdeki her türlü olumsuzluğa rağmen Türkiye bugün bir yerlere gelmişse, bunu eğitim sayesinde gerçekleştirmiştir.”

Öner, eğitimdeki farklılaştırma ve kutuplaştırmanın kendisini çok endişelendirdiğini dikkat çekerek, “Okullara ve öğrencilere farklı yaklaşım ve ayırımcılık ülkeyi böler. Bütün gençlerimizi ve çocuklarımızı eşit gören ve kucaklayan bir anlayışla eğitime sahip çıkmamız lazımdır.” şeklinde konuştu.