Beykoz Türk Ocağının Konferansı Muhteşem Oldu. Yazarımız Mehmet Arslan’da takip ettiği konferansa ilgi çok büyüktü.
Beykoz Türk Ocağı Türk Milletini 15 Temmuz Darbe Teşebbüsüne giden yolda bilgi sahibi yapabilmek için Yazar Yavuz Selim Demirağ’ın konuşmacı olarak katıldığı bir kahvaltılı konferans tertipledi.
Gazetecilik hayatında bir çok dergi, gazete, televizyonlarda çalışmış bulunan Yeniçağ yazarlarından Yavuz Selim Demirağ Kuleli Askeri lisesi ve Harp okulundaki Fetullah Gülen hareketinin şahit olup akabinde bizzat fiili müdahil olduğu askeriyedeki yuvalanma çalışmaları hakkında geniş ve kapsamlı bir konuşma yaptı.
Beykoz Anadolu Hisarı Kıyı Emniyet Tesislerinde 30 Ekim Pazar günü yapılan konferansa yoğun bir katılım vardı. Katılımcıların konferans başlamadan salonu doldurduğu gözlenmiştir. Saat 10.00 Kahvaltıya başlandı. Kahvaltı esnasında Türk Ocaklarının tarihi ve neden kurulmaya ihtiyaç duyulduğunu anlatan videolar izlendi.
Saat 10.50 Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra sunucu Türkiye’mizin çok zor zamanlarda yaşadığını, her tarafımızın düşmanlarla dolu olduğunu, hatta ortak savunma sistemine üye müttefiklerimizin bile ülkemizi bölmeye çalıştığını, içimizde bizim gibi görünüp ama bizden olamayan gizli hainlerin olduğunu işte bunlardan birin de 15 Temmuz Darbesine kalkışan hainler olduğunu dile getirmiş ve akabinde herkesin FETÖ’ye yakın görünmek için can attığı bir dönemde bile onunla mücadele etmeyi görev bilen Yavuz Selim Demirağ sizler bu bağlantılar hakkında bilgi verecek demiştir.
Daha sonra açış konuşması için kürsüye davet edilen Beykoz Türk Ocağı Başkanı Mustafa Arman ise : Türk Ocaklarının bir şubesi olarak Beykozu 2006 yılında kurduklarını, güncel konularla ilgili bir çok konuşmacıya katılımcıların beğendiği konferanslar verdirdiklerini bunun haricinde küçük çaplı olmak üzere çok sayıda konular üzerine konuşmalar getirttiklerini ifade etmiştir. Kasım ayı içerisinde ise Prof Dr. İlber Ortaylı’yı yine konuşmacı olarak getireceklerini ifade ettikten sonra Yavuz Selim Demirağ’ı kürsüye davet etmiştir.
Yavuz Selim Demirağ konuşmasına 15 Temmuza nasıl gelindiğini anlatacağını söyleyerek konuşmasına başlamıştır. Demirağ Kuleli Askeri Lisesinde okurken milliyetçi görüş çizgisinde bir genç olduğunu ifade ettikten sonra bir arkadaşının “Yavuz bu okulda neler oluyor ; buna göz yumacak mıyız” ikazıyla uyandığını, okuldaki bazı öğrencilerin başka yapılanma içinde olduğunu fark ettiğini ve o öğrencileri dikkatle takip etmeye başladığını söylemiştir. Demirağ yaptığı kısa bir araştırma sonucu bir çok öğrencinin İstanbul’da Cumartesi Pazar Günü bazı evlerde kaldıkları ve bu evlerde kendilerine bağlayacak eğitimler verilmeye başlandığını fark ettiğini söyledi. Dikkatini çeken bir başka durum ise İstanbul’da ikamet edenlerin sayısı çok az olmasına rağmen onun beş katına yakını evlere çıktığını ve yapılan işlerin vatan severlikle ilgili olmadığı gibi tehlikeli boyut alabileceğini fark edince fiili müdahale sonucunda okul komutanın odasına çağrılmasıyla durumu komutana anlattığını söylemiştir.
Okul komutanın yaptığı araştırmada Üsküdar’dan Pendik’e kadar 200 yakın ev tespit edildiği Kulelide çok sayıda öğrencinin bu evlere devam ettiğini, bunlardan çoğunun okulla ilişiğinin kesildiği ancak 60 a yakın öğrencinin kazanılabilir anlayışıyla okuldan atılmadığını anlatan Demirağ bu 60 öğrenciden 15-20 arasında olanın ise general rütbesiyle 15 Temmuz darbe girişimine katıldığını söylemiştir. Aynı düzeyde yapılanmaların daha o zamanlarda Maltepe Askeri Lisesi, Işıklar Askeri Lisesi, Deniz Liselerinde ve bütün harp okullarında da başladığını dile getirmiştir.
FETÖ mensubu olmayan öğrencilerin askeri okullardan planlı ve kasıtlı olarak atılarak yerlerine kendilerinden olanları alınmasını sağladıklarını aynı durumun ve baskının görev yapan rütbeli askerlere yapıldığını ve bir çoklarının görevinden ayrılmasını da sağladıklarını söylemiştir. Bunlarla da yetinmeyen örgüt bir çok kumpas davalarını düzenlemiş TSK da çalışkan dürüst, kendinden olmayan bir çok başarılı rütbeli askerin yıllarca hapis yatmasını ve askerlikten çıkarılmasına zemin hazırladıklarını, atılanların yerine kendi mensubu kişileri yerleştirdiklerini söylemiştir.
Bu ve buna benzer bir çok kumpas davlarının sahte delillerle yürütüldüğü elinden geldiğince bu kumpaslara karşı mücadele ettiğini “Darbe ve İnfaz, Teğmen Çelebi, TSK’ya İndirilen Darbe-Dijital Terör, İmamların Öcü- TSK da Cemaat Yapılanması isimli kitapları yazarak yetkilileri uyardığını ama her defasında ciddiye anlamadığını bildirmiştir. Hatta zaman zaman tehdit edildiğini söylemiştir….Demirağ yaşadığı ve şahit olduğu bir çok hadiselere de değinip konferansını bitirdikten sonra dinleyicilerin sorularını cevaplamıştır.
Hınca hınç dolan salonda Prof Dr. Mutafa Kafalı, Almanya Türk Federasyonun Yönetim Kurulu Eski Üyesi Hikmet Kural ve Mustafa Düztaş, MHP Merkez Yürütme Kurulu Eski Üyesi Gültekin Çavuşaoğlu, Türk Eğitim-Sen 3 Nolu şube Başkanı Ali İhsanhasanapaşaoğlu, MHP Beykoz İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman, BBP Beykoz İlçe Başkanı Melih Perçin, MHP Tuzla eski ilçe Başkanı Recep Karaot, MHP Beykoz eski İlçe Başkanları Ahmet Cıngıl ve Akif Taşdemir, Çandef Eski Başkanı Hasan Benli, Kartal Belediyesi Müfettişi Bekir Yarım,BBP İstanbul Yönetim Kurulu üyesi Serpil Ardıç, Kas- Der Beykoz Başkanı Süleyman Çalık, Türk Büro-Sen Şube Başkanı olmak üzere çok sayıda kişi katılmıştır.
Yavuz Selim Demirağ’ın İmamların Öcü İsimli kitaplarını imzalamasıyla konferans sonbulmuştur.
Kamudannethaber.com