Önemli bulduğum makaleden bir kesiti;
Çağın ve uygarlığın gerisine düşmüş 600 yıllık feodal saltanat üzerine bir burjuva devrimi yapılıyordu, fakat yanında Robespiyer ve Volter gibi burjuvası yoktu. 13 milyon nüfuslu 46.000 köyde cahil bırakılmış bir halk yaşıyordu. Her köyde bir cami var ama tek okul yoktu. Mustafa Kemal, Jakoben olmayıp da kıyameti mi bekleyecekti? Halbuki Japon imparatoru MEİJİ ondan daha jakoben devrim yapmıştı. Memalik-i mahrusadan vatana, tebaadan vatandaşlığa geçilirken, en doğru yolun o gün de bugün de Cumhuriyet devrimleri ve Atatürk milliyetçiliği olduğuna inanırım.
Benim nazarımda "milliyetçilik" bir grup veya partinin tekelinde ve ona ait değil, milletin bütününe şamil toplumu ulus potasında kaynaştıran, bütünleştirici yüksek bir idealizmdir. Benim zihnimdeki milliyetçilik, parti militanlığı veya yandaşlığı değil, Cumhuriyet modernizminin uygarlık hedefine yönelik aydınlanma ülküleridir. Temeli de laikliktir.
Sevgili kardeşim! İçini soğutmak veya dalaşmak için bana yönelttiğin "megalomani" iddiası ve "milliyetçilik" anlayışımı bilmem ifade edebildim mi? Öncelikle SEN, tarihin doğurduğu adamı tanımıyor, adından bile nefret ediyorsan, Abdühakim Arvasi ve Saidi Nursi'nin ortaçağ dehlizlerinde dolaşan biri misin? Eğer bu "mütefekkir!" taslakları ve "Süper Mürşidler" peşinde isen, benim nazarımda "kuru hamaset ve kasaba milliyetçisi" sayılırsın. Hele hele Cumhuriyeti paranteze almak isteyen İslamcı güruh ile ittifak içinde, buna da "ülkücülük" diyorsan, sen de ümmetçi kafanın zihin karanlığısın.
Bir soru. Sadece ve sadece 23 Nisan bayramını gölgede bırakmak için Kutlu Doğum Haftasını uyduran Fetöcü profesör taslağı, bir zamanların en hızlı ülkücüsü idi? Enver Paşa Mustafa Kemal'e 80 basar diyen yetmişindeki şizofrenin dağarcığı, acaba hangi tarihsel bilincin ülküsüydü? Madımak oteli önündeki meydana 20.000 kişiyi toplayıp 33 aydını ateşe veren haçlı kini, hangi ülkü hangi "DAVADAN" beslenmişti? Kerbela'dan farkı nedir?
Benim doğru ve gerçekçi bulduğum yol, tarihin bu coğrafyaya tesadüfen değil bilerek doğurduğu "monadik" beyinli Adamın Cumhuriyet ilkeleridir. Kurucu milliyetçilik bunun şemsiyesi olan uluslaşma paradigmasıdır. Bu kavramın akıl ve bilimi önceleyen laik modernite aydınlığı, aynı zamanda uygarlık ve insanlık değerleridir.