Sabah 5 sularında Varanasi'de gün doğumu yoga törenlerine katılmak için rikşalara bindik.05.30'da sabah aartisi başladı. Ardından Raga Hint klasik müziği dinletisindeydik. Yoga sonrasında tekne turu yaptık. Acayip bir soğuk hava vardı. Müzik şöleninden sonra gün doğumu törenleri yapıldı, daha sonra arkadaşlar yoga yaptılar. Bende daha önce hiç görmediğim kuşları ve gün doğumunu fotoğrafladım. Varanasi'deki kayıkta iki kişi vardı. Kuşlar nehir üzerinde gelin gibi süzülüyor.Gün doğarken, kayıktaki kadınlar kuşlara yem atıyor. İnsanoğlu burada doğanın bir parçası, doğayı koruyor. Yaşayan tüm canlılara sevgi ve saygı duyuyorlar.Nehrin kenarında bakır kapla bir kadın diwali töreni yapıyor. Altın rengi güneş doğuyor. İki çocuk atlı karıncaya biniyor.
Kahvaltı yapmak için otele geldik.Kahvaltıdan sonra Varanasi sokaklarında gezmeye başladık. Adım başı sokak yemekleri yapılıyor. Yağda kızartılmış, tatlı ve baharatlı unlu gıdalar. Ara sokaklarda yerlere bakmadan geçerseniz hayvan pisliğine basabilirsiniz.Gezim boyunca hiç hayvan pisliğine basmadım. Adım başı tapınaklar.Bir köpek, yavrularına süt veriyor. İnekler sokaklarda .Satıcı kadınlar; yeşillik, havuç, domates vs satıyorlar, el arabasında Hindistan cevizi satılıyor. kavuna benzeyen Papaya meyvesi satılıyor.Gene yaşlı bir satıcı kadın bahçesindeki mahsulleri satışa çıkarmış. Tapınağın merdivenlerinde secdeye kapanmış bir adam, küçük dükkanlar,tezekler, tanrı heykelleri, kutsal objeler, sokakları ot süpürge ile süpüren bir kadın. Nihayet Varanasi'nin kıyısındayız. Hindular günahlarından arınmak için Ghat'larda yıkanıyor. Ghat nehrin kıyısında bulunan basamakların adı. Eskiden Ganj Nehri'nin suları bu basamakların en yükseğine çıkarmış zamanla su seviyesi düşmüş. Gurular, sadhular yıkanmış, havlularını asıp güneşleniyorlar.Merdivenin tepesine çıkmış bir guru, elinde ayna boya sürüyor. İnek,yatmış, güneşleniyor; Satıcı çocuk şekerleme satıyor. Çocuklar şalla birbirini çekerek, oyun oynuyor. Tarihi binalar, suyun üzerinde martılar.Tekne turuna çıktık. Kayıkların önünde Martılar sırayla dizilmiş. Kıyıda cesetler yakılıyor. Gökyüzüne doğru ateşler yükseliyor. Çiçeklerle bezenmiş sıra sıra cenazeler, cenazesinin başında örtüyle gözyaşlarını silen yaşlı bir adam, başka bir cenazenin yakınında; koluyla gözyaşlarını silen genç bir adam, telefonla cenazeyi haber veren başka bir adam, duvarın üzerine nehrin suyuyla yıkanmış giysiler asılmış. Hindular huzura kavuşmak için yakılıyor. Etrafta hiç kadın yok. Kadınlar ağladığı için ölünün ruhunu rahatsız ediyorlarmış.
Nehrin kıyısına çıkıp, dik merdivenlerden Nepal Tapınağı'na geldik. Tapınağın renkleri çok güzel. Tapınağın bir ucunda fil heykeli var. Duvarlarda çeşitli heykel kabartmaları var. Tapınağın içinde bir adam etrafa kutsal su döküyor. Tapınağın merdivenlerinde bir keşiş oturmuş, dinleniyordu. Biraz sonra renkli sari giymiş bir kadın yanına geldi ve masala çayı verdi. Sohbete başladılar. Tapınağın kenarında, alzeihmer hastası gibi bir yaşlı kadın vardı. Diğer tarafta duvara yaslanmış, üzerlerine battaniye çekmiş uyuyan bir çift, tırnaklarını kesen bir adam, ... vb.
Tapınaktan ayrılıp tekneyle kıyıya varıyoruz.Bir yılan oynatıcısı karşımıza çıkıyor. Davullar çalıyor. İki tane düğünle karşılaşıyoruz. Arkadaşlarda Hintlilerle oynamaya başlıyor.