Bana, “okumak mı faydalıdır, televizyon seyretmek mi?” diye sorsanız; “ölümüne tv” derim…
Eskiden ben de her Türk vatandaşı gibi ayda 3-5 kitap okurdum.
Bir zamanlar yazarlar kıymetli, kitaplar ucuzdu.
Şimdi olay tersine döndü; kitaplar pahalı yazarlar ucuz…
Bıraktım okumayı…
Zaten herkes gibi ben de her şeyi biliyorum…
Gerekli ne varsa öğretiyorlar bize televizyondan.
Bir kütüphaneye yapay zekalı bir robot koymuşlar…
İki gün üst üste ana haberde verdiler.
Önüne topu koyuyorlar vuramıyor.
Birkaç kelime de öğretmişler. Papağan gibi tekrarlayıp duruyor.
Yapay zekası da aşağı yukarı Bilal’e denk.
Acayip ilgi gördü…
Bana göre de çok faydalı bir bilgiydi bu.
Birincisi teknolojide “nelere” sevindiğimize bakarak, “nereye” geldiğimizi gördük.
İkincisi de hiçbir zaman aya gidemeyeceğimizi…
İkincisi benim tahminim sadece, zekamızla bir alakası yok.
Gerçekten öyle bir projemiz olsaydı TOKİ’nin bir hazırlığını görürdük değil mi?
Haber programları bu açıdan çok işe yarıyor.
Özellikle bazı haberleri vermeyerek…
Mesela tüm dünyanın bildiği şeyleri haber yapmamaları…
Sizce de 130 milyar dolarımızın buharlaşmasıyla birlikte, bir devlet adamımızın ortadan kaybolmasının haber değeri yok mudur?
Hadi parayı boş ver, aslan gibi evladımız kayıp.
Arayan yok, soran yok…
Buradan anlıyoruz ki bekamızı ilgilendiren bir durum var.
Hemen bizde ölü taklidi yaparak devletimize yardımcı oluyoruz.
Anadolu irfanı derler buna.
Hissikablelvuku…
İşte bunları kitaplardan öğrenemezsiniz.
Ama benim favorim diziler…
Açık oturumlar, profesörler, akil adamlar falan hikaye…
Biz tarihimizi, kültürümüzü, gelenek göreneklerimizi dizilerden öğrendik.
Kuruluş, Diriliş, Uyanış, Abdülhamit, Kanuni, Hürrem, İsfahan, Şelemzar…
Gerçi ben kronolojik sıralamayı hala çözemedim ama olsun…
Orada bir tarih var, ve o tarih bizim tarihimiz…
Bir de Abdülhamit Han hazretlerinin Vakıfbank reklamında şeker çalmaya çalışmasını.
Benimki neyse toparlarım bir ara, ama at sırtında kahveye girip Diriliş Ertuğrul izleyenler,
elinde kılıçla doları düşürmeye çalışanlar var abi...
Eleştiri mahiyetinde söylemiyorum, bu milleti okumaya zorlamayın diyorum…
Aslan düştüğü yerden kalkar.
Yine bu yiğitlerle, okumayarak kurtulacağız bu kuşatmadan Allah’ın izniyle…
Neyse, Eşkıya dizisi başlayacak, devletin dış güçlerle mücadele metotlarını öğrencem ben.
Görüşürüz bir ara…