Ömer siyasetçiler için muazzam bir sermayedir…
Ömer’in adaleti, Ömer’in hiddeti, Ömer’in nöbeti…
Bunlar hep para eder.
Her siyasetçi Ömer’den satacak bir şey bulur.
Lakin bunların hiçbirinde “Ömer’in izzeti” yoktur…
Öyle olsaydı “Ömer’in şehadeti”ni de bilir, camiye 3 bin kişilik koruma ordusuyla gidip, buna rağmen hasbelkader aynı camiye namaza gelen milletin apış arasını arayarak abdestini zedelemezlerdi…
(geçtiğimiz cuma yaşadığım durum)
Nasıl olsa Ömer de kalkıp; “lan müptezeller, ben duruşumun saltanatını mı sürdüm” demiyor ya.
Salla gitsin; “Ömer’in yolu”…
Niyesini bilmem…
Şu üçü dışında mantıklı bir açıklamam da yok;
ya bunlar, Alevi oylarını itip %15’in altında kalmaya çalışıyorlar,
ya siyasal İslamcılara göz kırpıyor “sizi yargılamayacağız” mesajı veriyorlar,
ya da, Ömer’i Büyükşehir Belediyesi’nde daire başkanı sanıyorlar.
Yoksa durup dururken bir siyasi parti Ömer’in yolunu niye seçsin ki?
Carlito’nun yolu var bak mis gibi. (Carlito’s Way)
Al Pacino döktürüyor orada.
Yoluna çıkmış bir suçlunun hikayesi.
Sonu hazin ama dürüst.
“Özgürlük yolu” var bir de.
“Uzay yolu” bile daha inandırıcı olurdu be…
Aslında ise bizim beklediğimiz bir çıkış yoluydu.
Olmadı…
Neyse…
Artık CHP’den de bir karşı atak gelir diye düşünüyoruz.
Mesela “Ömer’in solu”…
MHP’den bir şey beklemiyoruz.
O, uzun zamandır kasetlerin kulu.
Ama yaşı itibarı ile Ajda’dan, “Ömer’in dulu” iddiasını bekliyorum benı.
Dur bakalım nereye kadar uzanacak bu işin kolu?